Giriş
(8)

Bim ve A101'in buzdolabı poşeti çirkefliği

ya ben lan neyse
3 kurban bayramı buna şahit oldum. mahallemdeki a101 ve bim kurban bayramında kendi üretimi buzdolabı poşetlerini kaldırıp tavana kadar "koroplast" marka buzdolabı poşedi dolduruyor mağazalarını. (yüzlerce işte.)kendi buzdolabı poşetleri 3.75 ve 100 adet. koroplast 3.75 ve 30 adet. koroplast poşetle
3 kurban bayramı buna şahit oldum. mahallemdeki a101 ve bim kurban bayramında kendi üretimi buzdolabı poşetlerini kaldırıp tavana kadar "koroplast" marka buzdolabı poşedi dolduruyor mağazalarını. (yüzlerce işte.)

kendi buzdolabı poşetleri 3.75 ve 100 adet. koroplast 3.75 ve 30 adet. koroplast poşetler kutuya tıkıştırılmış. daha kötü.

yok mu ülkede bunu denetleyecek yer? bimle a101 de düdüklemeyiversin bizi.
0
ya ben lan neyse
(29.07.20)
anlamadım ben pardon, şimdi siz bim ve a101 e neden kendi ürettiğin malları satmıyorsun kardeşim mi diyosun :D
0
paramolacak
(29.07.20)
bayramdan 1 hafta önce kendi ürettiği ucuz malı piyasadan çekip bayramdan sonra tekrar piyasaya sürmelerinden şikayet ediyorum. kurban bayramında satışı fahiş artan ürüne 3 kat fiyat çekiyorlar.
0
🌸ya ben lan neyse
(29.07.20)
ee ne var bunda ? bu olsa olsa etik olmaz, istediği malı istediği vakit satar
0
paramolacak
(29.07.20)
koroplast satmak yerine kendi mallarını satmak isterler, insanlar yığın yığın aldıkları için stoklarında kalmıyordur.
0
anais
(29.07.20)
ucuzluk iddiası yalan o zaman. yanıltıcı reklam ve tanıtım yapıyorlar. ayrıca tek markanın tahakkümü var. rekabet kurallarına aykırı değilse lanet olsun zaten her yanımız at şeyi. bi buzdolabı poşeti kalmıştı düdüklenmediğimiz.
0
🌸ya ben lan neyse
(29.07.20)
@anais: yok hocam durum öyle değil. ben bazen günde 1 bazen 2-3 günde 1 buzdolabı poşeti alıyorum. bayramdan önce tamamen kesiyorlar satışı. sürekli aldığım yerden takip ediyorum. ayrıca tek marka her mağazayı ele geçiriyor. tek koroplast mı var ülkede? anlaşıyorlar işte. maliyet aynı fiyat 3 kattan fazla.
0
🌸ya ben lan neyse
(29.07.20)
O kadar çok alıyorsan marketle neden uğraşıyorsun.dışarıda fason yaptırıyorlar.a101 bursa pazarına ürettiriyor.internet satışı var mı bilmiyorum ama kendi dükkanları var sipariş verebilirsin.

Koronaplast sektörün lideri,yüksek siparişi kendi fason markaları karşılayamıyor olabilir..en yoğun talebin olduğu zamanda bundan istifade etmeleride beklenen bir şey.
0
duptıs
(29.07.20)
market stokları satış adedini karşılamadığı için öyle yapıyorlardır. yoksa kendi imalatı olan poşetten her zaman için daha fazla kazanır. koroplastadan fazla kazanıyor olsa da zaten hep onu satar.
0
orpheus
(30.07.20)
(23)

20+ maaş alan bazı insanların emekli memur gibi yaşaması?

ananiyimioguz
Çevremde var bir kaç kişi. Evlerini değiştirmezler, üstlerini başlarına bakmazlar, arabalarını değiştirmezler, gezip yeni yerler keşfetmezler. Anca biriktirelim, 30-40 yaşına geldik ama hala okuyup yükselelim, eğitimler alalım bir sürü, okumasak bile deli gibi çalışalım statü ve maaşları artıralım a
Çevremde var bir kaç kişi. Evlerini değiştirmezler, üstlerini başlarına bakmazlar, arabalarını değiştirmezler, gezip yeni yerler keşfetmezler. Anca biriktirelim, 30-40 yaşına geldik ama hala okuyup yükselelim, eğitimler alalım bir sürü, okumasak bile deli gibi çalışalım statü ve maaşları artıralım ama yine para harcamayalım kafasındalar.

Aileleri emekçi, çiftçi falan mesela genelde gördüklerimin. Acaba görmedikleri için parayı harcamayı da mı bilmiyorlar? Tamam genelde hepsi sistemin kölesi olmaya gerek yok kafasındalar ama insan diyor ki emekli memur gibi yaşacaktıysanız, ne diye deli gibi yoruyorsunuz hala kendinizi? Haneye giren para ayda 40bin civarı, yönetici pozisyonundalar mesela. Yolda görseniz yüzlerine bakmazsınız. Yahu arkadaş tamam illa gidip pahalı pahalı markalara para gömmeyin ama biraz bi hayat kaliteniz artsın ev sıradan, araç sıradan, üst-baş sıradan. Ölüm var yahu. Ölünce ne olacak o birikmişler anlamıyorum ki ne diye bu var yemezlik?

Parası olan da harcasa laf ederiz harcamasa laf ederiz tuhaf milletiz :))
0
ananiyimioguz
(27.07.20)
hacım hayatımda ne kadar bu bahsettiğin insan tipi ile karşılaştıysam hepsinin kafa gidik, sosyallik, pratik zekalık sıfır. Hesap makinesi gibi yaşıyorlar. Çok acıyorum hallerine, hele birde çocukları var ise daha da acıyorum. Sürekli başarılı olmak, makam mevki,title derdinde oldukları için sıyırmışlar kafayı
0
paramolacak
(27.07.20)
Oyle insanlar olmasalardi 20 bin kazanmazlardi.
0
howfaristhesky
(27.07.20)
@howfaristhesky, haklılık payı var, fakat 10-20 arası alıp da gayet güzel yaşayanlar insanlar da çok varlar.
0
🌸ananiyimioguz
(27.07.20)
Turkiye tasarruf orani cok dusuk bir ulke istatistiklere gore ve bu ekonomi acisindan ciddi bir sorun (tassarrufun yuksek tuketimin dusuk olmasi da sorun ama o baska konu). Insanlar zaten tassarruf edecek kadar kazanamiyorlar ama kazanan da harciyor. 2-3 tane tassarruf eden insan var onlari da sogutmayin yahu.
0
cleric
(27.07.20)
zenginlerin kafa para kazanmaya fakirlerinse harcamaya çalışır :)
0
sonsuz
(27.07.20)
Onlar sonra apartman alacaklar, kiraya verecekler. Çocuklarının evi de hazır olacak.
0
wish i could find a way to disappear
(27.07.20)
zenginin parası züğürdün çenesini yorarmış :)
0
dafuq
(27.07.20)
Hahahaha, beni tarif etmişsiniz, gerçi ben henüz 30 olmadım ama benzer şekilde yaşıyorum.

Neyse olaya geleyim, 5-6 bin lira kazanan birine çok gibi geliyor 20 bin ama aslında o kadar da çok bir para değil. Her sene araba değiştirebilirim belki ama ev değiştiremem. Kaldı ki evli çocuklu insanların masrafları da çok oluyordur, ben bekar tek yaşayan biriyim.

İkincisi, bazı insanlar üretmekten, tüketmeye göre daha çok zevk alıyor. Yani parası olan herkes o arabaya binebilir, çok bi olayı yok. Ama istediğin kadar paran olsun, benim kadar kaliteli iş yapamıyorsun mesela, çünkü orada emek, özen, beyin vs. gibi parayla alamayacağın şeyler var. Ben tatminimi üretimim üzerinden sağlıyorum, başkasının benim hakkımda ne düşündüğü pek umrumda değil.

Üçüncüsü de yatırım. Aynı ivmeyle kendimi geliştirmeye (ve düzgün yatırım yapmaya) devam edebilirsem 35 yaşım civarı "başkası için" ve "zorunlu" çalışmama gerek kalmıyor, özgür oluyorum. Sırf 3-5 kişi "of ne güzel araba" diyecek diye ömrümden 5 yıl feda eder miydim? Hiç sanmıyorum.

Edit: seyahat ediyorum gerçi, fotoğraf çekip instagram'a atmıyorum ama. Seyahati bile materyalize edersek nolacak halimiz.
0
plutongezegendegilmi
(27.07.20)
"Rich people stay rich by living like they're poor; Poor people stay poor by living like they're rich"
0
christopher nolan
(27.07.20)
ben de 20+ alsam tek masrafım oyun bilgisayarı olur. ne eğlence ne kıyafet ne tatil. çünkü 20+ alan ihaleci tayfa değilse akıllı adamdır.
0
ya ben lan neyse
(27.07.20)
Zamaninda fakirlerse harcamayi bilmemekten cok harcamaya korkuyor da olabilirler

Bi de bazi insanlar robot gibiler. Calis, parayi kenara koy, sonraki ay gene calis. Amaclari yok...
0
Kittie
(27.07.20)
Geçen gün çalıştığımız yerin mülk sahibi geldi adam geldiğinde dilenci olarak düşünmüştüm fakat 15 milyon tl lik adam sen düşün
0
shredd
(27.07.20)
tamamen katiliyoruk ayni fikirdeyim, bunlar hayati iskalayan insanlar, hayat bir gundur o da bugundur, ama onlara sorsam "ya kanser olursam" diyende var "aman benim neyim var ki" diyende..
bize de onlarin yerine hayiflanmak kaldi..
birde para kazanmak yetenek isidirde harcamak kultur isidir, kiminde o yetenek varda kultur yok, 10 dairesi olan adam var, sorsan 500.000 daha paran olsa ne yaparsin diye, bir daire daha alirim der..
para, onu yemesini bilmeyenlerde en cok..
ölüp gittiginde de akilli birileri varsa gerisinde eze eze catir cutur yiyecek ama gel de anlat..
0
alttaraf
(27.07.20)
Kusura bakmayin ama bizim milet cok asiri sekilci.Oncelikle 20 bin TL oyle zannettiginiz gibi zengin maasi degil +1

Almanya'nin en sevdigim tarafi zenginlerle fakirleri disaridan ayiramazsin.Ayni yerlerde takilip yemek yerler,arabalari benzer kalitedir,ustleri baslari giyimleri de benzerdir.Inanin 15 bin € kazananla 3 bin € kazanani ayiramazsiniz.Ki bu fark Turkiyedeki 6 bin TL-20 bin TL farkindan daha yuksek bir fark olmasina ragmen.

Turkiyede iki kurus fazla kazananin hemen g.tu basi oynamaya basliyor.Luks giyinerek,luks araba alarak etrafa hava attigini saniyor.Toplumun farkli ekonomik gucte kesimleri arasinda inanilmaz bir kast sistemi var.Ayni yerlerde yemek yiyemezsin, ayni yere tatile gidemezsin.

Dogu Avrupasindan bati avrupasina Asyasina cok ulke gordum.Ustu basi, arabasi vb. ile hava atanlar sadece gelismemis ulkelerin vatandaslari.
0
turkuaz
(27.07.20)
benimde çevremde herşeye burnunu sokan, dünyadan haberi olmadığı halde kafasına göre ahkam kesip insanları yargılayan ama yüzüne karşı gülüp yalakalık yapan tipler var . aldıkları 3 kuruş mayışlarıyla tüm dünya onların. ne güzel.
0
x571
(27.07.20)
vakit bulamıyordur o parayı kazanan insanın yaptığı iş yan gelip yatılan bir iş değildir. 3-5 alanlara hayat lafta güzeldir tabi ama fazlasını kazanınca pek öyle olmuyor.
0
Uncle Sam
(27.07.20)
Bunlar emekli olup fıstık gibi yaşarken biz dilenicez
Çocukları da o paraları löp löp yiycek
0
photo85
(28.07.20)
ben kasip 40 yasinda emekli olmayi dusunuyorum vallahi. isteyen istedigini desin umrumda degil. 40 yas artik orta yas bile degil. guzel yiyip, icip, spor yaparsaniz 40'lar icin artik yeni 30'lar diyebiliriz. geriye kalan omru de guzel bir sekilde degerlendirmek size kalmis.
0
baldur2
(28.07.20)
cevremde var oyleleri; her sene tatile ayni dandik yere giderler mesela; para harcamazlar kolay kolay hic bir seye... simdi de 10 sene kredi ile ev alip evini degistirdiler sadece :)

bende tam tersi ve kiradayim hala :)

tamamen hayata bakis aciniz ile alakali.

tutumlu olmak iyi dengede olmak ve hayattan biraz tat almak onemli
0
sweetoffice
(28.07.20)
jeff bezos henüz bu kadar ünlü ve zengin değil ancak zengin olacağı kesin olarak görülen bir dönemde iken onunla röportaj yapıyorlar; "bu kadar zenginsiniz ama merak ediyorum, neden honda?" diye soruyor muhabir, bezos da "ayağımı yerden kesiyor" diyor. altındaki araba orta halli ve öyle biri için basit bir araç.

bahsettiğin insanlar bunlar mı bilmiyorum, ben o kadar kazanmadığım için anlayamam ama ben de kazancıma oranla düşük bütçeli yaşıyorum. cimrilik yapmıyor ya da ihtiyaçlarımı ertelemiyorum ama gerçekten ihtiyaç mı ya da buna gerek var mı diye soruyorum. garip de görmüyorum. kamyonla taşıyacak kadar param olsa da çevremdekiler dışarıdan bunu farketmezlerdi sanırım.
0
biseysorcaktim
(28.07.20)
bahsettiğiniz insanlar genelde yokluğu görmüş, yaşamış insanlar. dikkat edin onların çocukları yani bir sonraki nesil çatır çatır yiyor parayı.
0
cowboy
(28.07.20)
Gençler kaynak yapıyorum kusura bakmayın. Ne iş yapıyorsunuz da bu 20.000 tl maaş alıyorsunuz?
0
komando kani var bende
(28.07.20)
@komando kani var bende, çevremdeki yöneticiler, deneyimli yazılımcılar ve mühendisler alıyor gayet. Freelance çalışanlar 30'a bile çıkıyor ayda.

Yazılanlar arasında @Uncle Sam'in dediği mantıklı geldi aslında ama yine şuan bana ters geliyor. Kendime ve aileme vakit ayıramadıktan sonra, ölümün olduğu bir yerde ne diye kendimi bu kadar paralayım diyorum. Tamam insanların hedefleri, inançları olabilir ama aşırısı da zarar sanki :/
0
🌸ananiyimioguz
(12.09.20)
(8)

Ev osuruk böceği doldu

insomniac
Her gece 4-5 tane öldürüyorum. Bu böcekleri kaçırmak için ne yapmalıyım?
Her gece 4-5 tane öldürüyorum. Bu böcekleri kaçırmak için ne yapmalıyım?
0
insomniac
(25.07.20)
isiga geliyorlar baya, ozellikle aksam saatlerinde. ben lambalarin etrafina ikea'nin kagit seylerinden aldim daha az parliyor isiklar. camlara yakin olan isigi degil uzaktan bi isigi aciyorum. boyle boyle sifirladim
0
hjarteblod
(25.07.20)
Bu sene çok artmış bu böcekler. Öldürünce çok pis koku çıkıyor
0
🌸insomniac
(25.07.20)
Camlara tel taktır.
0
duptıs
(25.07.20)
10 damla nane veya lavanta yağı + yarım litre su karışımı cama pencereye fısfıs. kaynak:

www.diynetwork.com
0
engelbert humperdinck
(26.07.20)
camlar için yapışkanlı sineklikler var, 10 liraya mı ne satılıyor. hep açık tuttuğun camlara onlardan tak, yaz bitince sökersin.

bu arada zararsız bir böcek, ben evde gördüğümde elimle alıp atıyorum, ısırmıyorlar. tabi böcek korkun varsa yapacak bir şey yok.
0
sir gawain
(26.07.20)
öldürme al kağıtla camdan at. belki o kokuya geliyorlardır.
0
ya ben lan neyse
(26.07.20)
Bir zararı yok. Öldürme bence
0
Mistyimage
(26.07.20)
Bu sene sayıları artmış gibi geldi bana da. En iyi çözüm sineklik hocam.
0
bigcaptain
(26.07.20)
(8)

Japonlar ve Koreliler neden bu kadar bakımlı ve yakışıklı, güzel?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Çoook uzun süredir dikkatimi çekmiştir ve merak etmişimdir. Kız olsun erkek olsun nerede bir Koreli veya Japon görsem çok güzel, çok yakışıklı ve dış görünüşlerine aşşırı şekilde özen gösterdiklerini görüyorum. Kız olsun erkek olsun neredeyse hepsinin de saçları fönlenmiş, dümdüz.
Merhaba arkadaşlar,

Çoook uzun süredir dikkatimi çekmiştir ve merak etmişimdir. Kız olsun erkek olsun nerede bir Koreli veya Japon görsem çok güzel, çok yakışıklı ve dış görünüşlerine aşşırı şekilde özen gösterdiklerini görüyorum. Kız olsun erkek olsun neredeyse hepsinin de saçları fönlenmiş, dümdüz. Bu motivasyonu nereden buluyorlar?

Bir de hiç çirkin Koreli veya Japon görmedim. Hepsi de özenerek yaratılmış gibi. Yoksa benim bu arkadaşlara gereğinden fazla bir sempatim mi var? Siz ne düşünüyorsunuz.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(21.07.20)
senin bu arkadaşlara gereğinden fazla bir sempatin var.
0
tepedeki psychedelic adam
(21.07.20)
Yakışıklı mı??? Yakışıklı değil, olsa olsa "güzel" olur japon veya koreli erkekler. Erkek yerine koyup koynuma almam. Benden daha dişiler.

Edit: bence de senin fazla sempatin var.
0
pati
(21.07.20)
Bana çok yapay geliyorlar, güzel de değiller bence kadınları, afedersin kokuyor gibiler, spor falan da yapmazlar zaten çoğunlukla. Ben erkeksem onların erkeklerine kadın derim ben, üstteki arkadaşa katılıyorum.
0
diffarentiationation
(21.07.20)
Japonyayi bilmem de kore guzellik urunlerinde dunyada cok unlu. Envayi cesit malzeme ve teknik var.

Asiri sempatin var +1
0
SevdaliBulut
(21.07.20)
toplamda yaklaşık 175 milyon insanı genellemek için kaç tanesiyle gerçekten tanıştın merak ettim.
0
Wasking
(21.07.20)
tam zıttını düşünüyorum.
0
ya ben lan neyse
(21.07.20)
guzelden ote asiri bakimlilar. makyajla estetik yapmayi ogrenmisler resmen. bagimlilar guzel gorunmeye. koreli bir arkadasim vardi kizi sadece disarida gormustum. bir gun denk geldi evinde gordum taniyamadim cunku yataktan yeni kalkmis pijamali haliyleydi. ikisinin ayni insan olduguna bin sahit gerekir oyle bir degisimden bahsediyorum. o kadar makyaji bakimi tasa yapsan adriana lima olur yani normal. ama cok da gommeyelim yani hepsi cirkin de demiyorum makyajsiz da cok cok sempatik olanlari var ama guzel denebilir mi bilmiyorum, herkesin guzel anlayisi baska, ben sempatik derim de guzel demem o hallerine.
0
in vino veritas
(21.07.20)
Tamamdır arkadaşlar çok sempatik buluyorum, vurmayın :D

@ wasking Tanımama gerek yok, ekranlardan gördüğümü anlattım sadece. Belki abartmış olabilirim. Ama gidin birkaç Koreli müzik grubunu falan inceleyin ne demek istediğimi anlayacaksınız.
0
🌸İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(21.07.20)
(4)

1000 sene önce de kene domuz kuş vardı gribi neden 2000lerde çıktı

gizemli dede
bilimsel açıklaması nedir bunun.
bilimsel açıklaması nedir bunun.
0
gizemli dede
(15.07.20)
bin sene önce de kene, domuz ve kuş ile ilgili hastalıklar vardı belki de.
ulaşım ve farklı kültürler arasındaki iletişim bu kadar yüksek olmadığı için çok yayılmadı, yerel kaldı muhtemelen.

ayrıca küresel ısınma, sağlıksız beslenmenin getirdiği düşük vücut direnci, gıdaların hormonlu ve ilaçlı olması gibi etkenler de önemli.

1000 sene önceye gitmeye gerek yok, 10 sene önce yediklerimizi bile bulamıyoruz artık. 10 seneden beri topraklara attığımız zirai ilaçlar bile çok değişti. bunların etkilerini farklı şekillerde görüyoruz. etkilerinden bir tanesi de insanlara bulaşan hastalıklar olabilir.
0
biseysorcaktim
(15.07.20)
nüfus, etkileşim, teşhis imkanları hep arttı.
0
ya ben lan neyse
(15.07.20)
5000 sene önce de vardı. Domuzdan geçtiğini anlamıyordun ama.
0
synesthesia
(15.07.20)
Bilinmiyordu
0
basond
(15.07.20)
(17)

Kredi kartinizin hesap ozeti borcunu mu oduyorsunuz yoksa tum borcunu mu?

ala09
Paraniz var diyelim, hesap ozeti x birim olarak kesilmis ama siz sonrasinda alisveris yapmissiniz borc olmus 2x. Boyle bir durumda tum borcu kapatmak mantikli mi?
Paraniz var diyelim, hesap ozeti x birim olarak kesilmis ama siz sonrasinda alisveris yapmissiniz borc olmus 2x. Boyle bir durumda tum borcu kapatmak mantikli mi?
0
ala09
(09.07.20)
hesap özetini öderim.
0
sutlu nescafe
(09.07.20)
param varsa hepsini oderim
0
interview with the vampire
(09.07.20)
ayda bir kart limitinden ne kadar kalmış hesaplayıp tüm borcu kapatıyorum.
0
soulforge d
(09.07.20)
kredi kartını az kullanan bir insan olduğum için genelde ne kadar borç varsa maaş yatınca öderim hepsini.
0
nahtoderfahrung
(09.07.20)
Hesap kesildikten sonra yaptığınız her harcama bir sonraki hesap özetine işlenir ve hesap kesildiği günden sonra bir diğer hesap kesimine kadar üstüne yatırdığınız tüm meblağ ekstra para olarak kartınıza yatıyor ve borç Ödemiş sayılmıyorsunuz. Sadece o miktar kadar kartınızın limitini arttırmış oluyorsunuz. Hesap kesiminden önce pata yatırıp borcu kapatmak diye bir şey yok.

Diye biliyorum ben.
0
not sure if serious
(09.07.20)
@not sure if serious

öyle bir şey yok. Nakit parayı götürüp kredi kartının tüm borcunu kapatabilirsin. 10 aylık taksitin birincisinde bile olsan..

ben hesap özeti ne geliyorsa onu ödüyorum. Zaten hesap kesim tarihine göre kullanıyorum. öncesi ve sonrası zaten birbirinden ayrılıyor.
0
foolrules
(09.07.20)
hesap özetini beklemeden ne harcama yaptıysam ödüyorum. hatta genelde hesap özetim 0 tl olarak gelir.
0
jelly bear
(09.07.20)
tüm borcu
0
Corc
(09.07.20)
Kredi kartıyla alışveriş yapılınca o ay yaptıkların hesap özetine yansır ve hesap özetini ödersin.

taksitler diğer aylara aittir ve günü geldikçe ilgili ayın hesap özetine yansır. yukarda tüm borcu ödüyorum diyenler o gelmemiş taksitleri de mi ödüyorlar. ne gerek var.

hesap özetinin tamamını ödüyorum
0
efruz
(09.07.20)
Neredeyse bütün alışverişlerimi kredi kartıyla yapıyorum ve hep tamamını öderim.
0
iwasbornonamountainside
(09.07.20)
henuz ekstreye yansimamis borcu odedikten sonra kredi kartiyla odemeyi ileri atmanin ne manasi kaldi ki? tabi ki hesap ozetinde ne varsa onu oderim. beklesin banka 1 ay isi ne.
0
bay b
(09.07.20)
yani 1 ay sonra ödemek varken neden erkenden yatırayım? erkenden yatırmakla hesap kesilince yatırmak arasında "limit artışı" dışında bir fark yok. Evet şimdi yatırsan ekstre kesilince o parayı düşüp ekstre oluşturacak, ama madem öyle neden peşin cash parayla veya banka kartıyla tek çekim almadım?

kafam rahat olsun diyorsan tümünü kapatabilirsin tabii.
0
nhk ni youkosu
(09.07.20)
asgari ödeme 500 se 750 öderim. daha doğrusu şöyle kredi kartım için aylık ayırdığım maksimum ödeme miktarı 800. asgari ödeme 805 olsa, 805 öderim.
0
matilda
(09.07.20)
neden herkes borcunun tümünü ödüyor?

ben ekstre'ye göre ödüyorum.
kredi kartım ile maaş hesabım farklı bankalar olduğu için genelde düz ödüyorum. 778 lira ise 800 gibi. bazen daha fazla yuvarladığım da oluyor. erken ödemenin faydası var mı (zaten ödenecek bu borç, param varken ödeyeyim borçlu kalmayım demek dışında)
0
biseysorcaktim
(09.07.20)
Hepsini ödüyorum. Sonuçta bugün olmasa yarın yine ödeyeceğim.
0
ruhen hastayim ben
(09.07.20)
hepsini. yoksa gerçekten mecbur değilsem kullanmam.
0
ya ben lan neyse
(09.07.20)
Fakirim anca asgarisini ödüyorum. Paran varsa hepsini öde geç.
0
photo85
(09.07.20)
(8)

Ziraat çalışanı yerime imza atmış olabilir mi?

ya ben lan neyse
bugün sabah, maaş kartımı almak için ziraat bankasına gittim. kartımı aldım, alırken özellikle "internet bankacılığı açık değil mi? imzalamam gereken yer var mı?" diye sordum.adam "açık direkt kullanabilirsiniz." dedi.eve geldim, kapalı... şubeyi 9 kere aradım, 9.da telefonu açıp işlemi yapan arkada
bugün sabah, maaş kartımı almak için ziraat bankasına gittim. kartımı aldım, alırken özellikle "internet bankacılığı açık değil mi? imzalamam gereken yer var mı?" diye sordum.

adam "açık direkt kullanabilirsiniz." dedi.

eve geldim, kapalı... şubeyi 9 kere aradım, 9.da telefonu açıp işlemi yapan arkadaşa bağladılar . "gün içinde gelebilir misiniz imza var." dedi. "yok." dedim. adam da "tamam benim hatam. 5 dakika sonra kullanabilirsiniz internet bankacılığını." dedi.

imzayı duyunca kıllandım, az önce yine aradım "bak yarın sabah geleyim imza lazımsa" dedim. baya da üsteledim. adam "yok yok gelmeyin gerek yok teyitleştik sizle" dedi.

e ben daha önce 3 defa maaş kartı aldım başka zamanlarda (biri yine ziraat'ti) hepsinde 10 sayfa falan kitapçık imzalıyorduk. benim imzam çok basittir. adam benim yerime imza falan mı attı ki?

bu arada kartı alırken tek sayfaya internet bankacılığıyla alakasız bir imza atmıştım. adamda o kağıt. imzamı gördü yani.
0
ya ben lan neyse
(07.07.20)
Çalışanın o riski alacağını sanmıyorum. Muhtemelen imzaya gerek kalmayan bir olay olduğunu sonradan idrak etti. Gün içinde gelemiyorsanız da adamlar pekala müsait bir zamanda gelin diyebilirlerdi.
0
elektr10
(07.07.20)
öyle şey olmaz. imza gerekse gel at der.
0
alicandan
(07.07.20)
e adam önce "imza lazım" deyip sonra neden çark etti?
0
🌸ya ben lan neyse
(07.07.20)
Ziraatin formlarını bilmiyorum ama çoğu bankada normal imzaladığınız kağıt üzerine iki tane tik atılacak kutu oluyor. İnternet bankacılığı kullanmak istiyorum / telefon bankacılığı kullanmak istiyorum diye. Bu belge genel müdürlüklere taranır, oradaki personel açar internet bankacılığına. İmza atmasa bile tik atmıştır.
Yerine imza atanların akıbeti genelde iş akdi feshi oluyor. Tik gibi kolay taklit edilebilecek işaretlerde ise, mürekkep ve kalemin kağıda uyguladığı basıyı kıyaslıyoruz. Onda da usulsüzlük tespit edilirse, onda işini kaybeder.
Bu bilgiler ışığında nasıl tepki vereceğiniz size kalmış. Böyle küçük oyunlara giriyorsa, ileride daha büyüklerini yapar.
0
irene
(07.07.20)
@irene öyle bir tik yoktu.

bir de dostlar "internet bankacılığını açtırmak için en yakın şubeye gidin" diyor müşteri hizmetleri. imza yoksa neden gidiyoruz en yakın şubeye?
0
🌸ya ben lan neyse
(07.07.20)
İnternet bankacılığını açtırmanın iki yolu var zaten. Ya şube, ya çağrı merkezi. Şubeye gitmeden yapacağınız her işlemde telefonunuza kod gelir zaten. Kod gelmediyse, siz de gitmediyseniz imza atmış olma olasılığı yüksek. Yani bunu o kadar çok yapıyorlar ki ben şaşırmıyorum bile artık.
0
irene
(07.07.20)
banka/şube ismi vermeyeceğim, acil nakit ihtiyacım vardı ve şubeye gittim. tapu alım-satım vergisi ödeyecektim. parayı alıcam, dekontu imzaladım, görevli sizin imzanız bu değil dedi. bu kardeşim diyorum, hadi imza benim değil, kimlik kimin kimliği o zaman falan... ekrandan gösterdi, sizin imza bu diye. hani müşterilerin eksik bilgileri oluyorya, bana mesaj geliyordu, şubeye gelin diye ama başka şehirdeydim ve internet şubesinden tüm işlerimi yapıyorum salla diyordum. benim de imzam eksikmiş herhalde kendi kafalarından bir şey atmışlar. ona benzeterek imza attım. herif iki kere düzelttirdi falan deli etti beni. parayı vermeyecekti...
0
malheiros
(07.07.20)
Benim hatam dediyse yapmış olabilir.
0
Unde bach canim
(08.07.20)
(18)

Iktidarı sırasında Recep Tayyip Erdoğan'ın bu ülkeye verdiği hizmetler?

The Student
Arkadaşlar sorum da hiçbir politik amaç yok sadece Recep Tayyip Erdoğan'ın bu ülkenin başına geldiğinden beri yaptığı olumlu işlerden bahsetme nizi rica ediyorum Bu dış ülkelere yapılan yardımlar da olabilir birkaç örnek verirseniz sevinirim.
Arkadaşlar sorum da hiçbir politik amaç yok sadece Recep Tayyip Erdoğan'ın bu ülkenin başına geldiğinden beri yaptığı olumlu işlerden bahsetme nizi rica ediyorum Bu dış ülkelere yapılan yardımlar da olabilir birkaç örnek verirseniz sevinirim.
0
The Student
(07.07.20)
başörtüsü yasağının kaldırılması
sağlık sistemi (gerçi onu da bozdu)

bu ikisi dışında hiçbir iyi icraatini görmedim.
0
beyaz power ranger
(07.07.20)
dış ülkeye yapılan yardımın bu ülkeye verilen hizmetle alakası ne ben onu çözemedim? soru ve açıklama birbiriyle örtüşmüyor.

her haneye bu dönemde buzdolabı girdi diyolla. en büyük hizmet bu olabilir.
0
foolrules
(07.07.20)
Sağlık Sistemi ve Edevlet - Teknolojinin gelişmesinin payı yok sayılamaz.
Ciddi seviyede sosyal yardımlar veriliyor, bunlar genelde oy deposu olarak kullanılıyor tabi, yoksa bana kalsa sosyal yardım sayısı çok az olurdu.

Sigara içilebilen alan düzenlemeleri tek işe yarar düzenlemedir.
0
atom karincanin torunu
(07.07.20)
katsayı ve başörtüsü zulmünü bitirdi ve sağlık sistemine çağ atlattı. uçaklar çok ucuzladı, yollar çok güzel oldu falan.

neyse ki 13 yıllık duyuru geçmişim var da ahğk bardi'li olmadığım tescilli.
0
ya ben lan neyse
(07.07.20)
bana göre vatandaşa en büyük iki katkisi,

1. sigara yasağı
2. edevlet

sağlık sistemine katılmıyorum. allahi var birsuru hastane, aile hekimi falan yaptı. eski kuyruklar, kokuşmuşluk falan kalktı; ama sonuc olarak gene hastaneye gidince problemini cozemiyorsun. 2dk da ilaç yazıp gönderiyorlar.
0
buenosdias
(07.07.20)
en kotuye hazirlikli olmayi ogretti.
0
ateistanbul
(07.07.20)
“Bir grup” fakir kesimi sosyal yardım açısından iyi destekledi. Ücretine ve yapılış şekline bakmaksızın bazı köprüler otoyollar filan yaptı. Sigara yasağı. E devlet.
0
infernalcadre
(07.07.20)
Sokaktaki vatandaş hesabı cebimizi ya da diğer maddi ihtiyaçlarımızı düşünmeden cevap verelim.90lardaki ya da 2000lerin başındaki gibi sadece Bom boş arazi ya da dağların değil , hedeflerin de nasıl tam isabet vurulabiceğini gösterdi. Hepsi de son 6-7 sene içinde olan şeyler.
Çok şükür olur olmaz karakol baskınları da yok, gece karanlığından ya da sisten yararlanıp kaçabilen teröristler de yok artık. Yurtdışında yaramazlık yapanlar ani operasyonla nasıl getirilir bunu da gördük . Erdoğan öncesi dönemi de iyi hatırladığımdan şimdilik bunlarla iktifa edelim .
0
Erva
(07.07.20)
tarım arazilerinde miras hukukunun değiştirilmesi, böylece toprak bölünmesi ve kullanılamayacak kadar küçülmesini engelledi.
0
selam
(07.07.20)
Benim için tek iyi şey kapalı alanlarda sigara yasagi. O da aynı dönemde Avrupanin çoğu ülkesinde yasaklandı zaten. Başka bir parti de olsaydı yine o yasak gelirdi yani.
0
fraise
(07.07.20)
AKP zamaninda gerceklesen olumlu seyler tamamen doneme bagli oldu bence. Ustte de yazildigi gibi mesela sigara yasagi, sizce AKP olmasaydi suanda kapali mekanda sigara iciliyor olur muydu? Ucuslarin ucuzlamasi yazmis birisi, yapacak yorumum yok bile buna... Benim siradan vatandas olarak gozlemledigim ve AKP sayesinde oldu diyebilecegim bisey yok. Yol yaptilar ama olmasi gerekenin hala cok cok gerisindeyiz ulasim konusunda. 18 yilda yaptiklari yollar 5 yila sikistirilabilirdi yani. Demiryollari icin de aynisi gecerli. Edevlet tabi cok guzel sistem, belki bunun icin tesekkur edilebilir cunku hala Turkiye'den gelismis ulkelerde bile bu kadar merkezi ve nispeten duzgun calisan sistem yok.
0
mirafiori
(07.07.20)
Bu şekilde olmaz ki, bir şeyin yapılmasından bahsediliyorsa, bahsedilen yatırımın maliyetinden de bahsetmek gerekir.
Misal 1 birim paraya yaptırabileceğin hastaneyi / yolu veya başka bir yatırımı 10 birime yaptırmak hizmet midir? Veya yapılan hizmetin bir yararı yoksa sayılacak mı? Var mı bunun bir katsayısı?
Artısı ve eksisi ile düşünmek gerekir, hiç bir şey tek eksen de yürümez. Düz liste yazmak kolaydır ama pek de anlamlı bir işlem değildir.
0
cursor
(07.07.20)
Ayrıca dönemsel ilerleme ve genel konjonktürdeki değişikliklerin de göz önünde bulundurulması gerekir.
Kentlerdeki ulaşım altyapısının gelişmesi, İnternet altyapısı veya Cep telefonu ve araba kullanım ve sahiplik oranlarının artması veya sosyal açıdan sigara yasakları ve tüketici hakları gibi pek çok olgu sadece ekonomi veya hükümet hizmeti ile açıklanamaz.

Hem de hizmetin nereden geldiğinin, nereden tetiklendiğinin gözden geçirilmesi gerekir.
Yine bir örnek, AB uyum programında yapılan değişiklikler, hükümetin mi yoksa AB programının mı yeniliğidir / hizmetidir.
0
cursor
(07.07.20)
Bimer/cimer ve sigara.
0
silah taciri
(07.07.20)
yapabilseydi cozum sureci.
0
baldur2
(07.07.20)
Bence yaptığı en iyi iki şey,
Paradan altı tane sıfır atması
Sigara yasağı (sigara içen biri olarak söylüyorum bunu)
0
etna
(07.07.20)
sağlık sistemi iyileşmedi.
sağlık sisteminde öncelikle full bilgisayarlı sisteme geçildi. bu süreci hızlandırdı. ikincisi doktorlarda performansa geçildi. yani günde 150 hasta bakan cildiyeci 9 saat tek hastaya beyin ameliyatı yapan doktordan çok para alıyor.

çünkü biri 150 diğeri 1 hasta bakıyor. bu sebeple eskiden beyin cerrahları hacettepe'den çıkarken şimdi x üniversitesinden çıkıyor.

kısaca sağlık sisteminde ilerleme yok.

bir de e-devlet e-bilet falan filan ya bunları IBM paket olarak satıyor zaten 2020'de artık. 1980'de bir tek CIA'de vardı bunlar. hizmet diye yazmayın.

olumlu yan ;
zorunlu eğitimde kitap ücretsiz olması
türban mevzusu
ilk 5-6 yıl yürütülen serbest ekonomi
0
duyurukullanıcısı
(07.07.20)
Paradan alti sifir atilmasi.
0
c1b2k3
(07.07.20)
(4)

3000 bandinda android telefon tavsiyesi?

icim urperiyor
Mumkunse xiaomi olanlardan, guncel f/p en ideal telefon hangisi? Tesekkurler.
Mumkunse xiaomi olanlardan, guncel f/p en ideal telefon hangisi? Tesekkurler.
0
icim urperiyor
(03.07.20)
ben de bakıyorum o fiyata. mi9t bence o fiyata en ideal. zaten ucuzlara kazık bağladı hükümet. ucuzda f/p kalmadı.
0
ya ben lan neyse
(03.07.20)
xiaomi mi note 10 lite, 3400-3500 civarı.
0
obaa
(03.07.20)
Ben dün Xiaomi redmi 9s 2250ye aldim. Dünden beri çok memnunum:)
0
zaxurani
(03.07.20)
ben iphobe x ekranim kirildi diye,12 cikana kadar a51 aldim samsung bu fiyat arakigina, memnunum
0
Corc
(03.07.20)
(9)

Su anda avmye gitmek akillica mi?

The Student
Ilk gundenberi evden burnumu cikarmadim. Hem endiseliyim hem de uzerime duseni fazlasiyla yaptim bence. Herkeste baslayan sıkılma lar bende daha geç başladı ama başladı. Evde başım ağrıyor artık. Avm ye gidip ufak bi alışveriş yapıp bi kahve bi yemek toplamda 1 saat bile geçirmeyeceğim i biliyorum a
Ilk gundenberi evden burnumu cikarmadim. Hem endiseliyim hem de uzerime duseni fazlasiyla yaptim bence. Herkeste baslayan sıkılma lar bende daha geç başladı ama başladı. Evde başım ağrıyor artık. Avm ye gidip ufak bi alışveriş yapıp bi kahve bi yemek toplamda 1 saat bile geçirmeyeceğim i biliyorum ama yine de içimde çok ukde... Siz ne diyorsunuz bu fikre?
0
The Student
(29.06.20)
valla ben maskemi takıp her yere gidiyorum. daha avm'ye gitmedim ama ihtiyaç duymadığım için gitmedim. çünkü bildiğim kadarıyla elbise denemek vs yasak. ben de trendyola sardım o yüzden.
ama maskenizi takın, sosyal mesafenizi koruyun. elinizi yüzünüze sürmeyin ve hayatınızın tadını çıkarın. çünkü korona ne zaman hayatımızdan gidecek bilmiyoruz, sürekli evde kalmak da psikolojinizi bozar. eğer fırsat varsa zorlu gibi, kanyon gibi açık alanı bol bir avm ye giderseniz içiniz daha çok rahat eder. açık alanda virüsün yayılma ihtimali çok düşük. sanırım 638'de 1 gibi bir oranı vardı.
0
matilda
(29.06.20)
"akıllıca" değil. orada halledilmesi gereken bişey olmadıkça gitmiyorum. yaşamak için çok ta gerekli olmayan bir aktivite olarak avm'de kahve + yemek aylardır evde oturmanın karşılığını sıfırlayabilir.
0
foolrules
(29.06.20)
Dikkat ettiğiniz sürece bir sıkıntı olacağını sanmıyorum. Belki yemek yenmeyebilir sadece.
0
elorelia
(29.06.20)
ben gittim, çıktıktan sonra üzerime dezenfektan döküp yakasım geldi. kimse dikkat etmiyor. mecbur kalmadıkça avm'ye gitmeyi tavsiye etmiyorum.
0
oz suser
(29.06.20)
ben mecbur kalmadıkça gitmem.
0
ya ben lan neyse
(29.06.20)
ben 10 gün önce bakırköy capacity ve carousel'e gittim.

decathlon'un olduğu avm yeteri kadar boş ve güvenliydi. hiç rahatsız olmadım.
diğeri daha kalabalıktı, kalabalıktan biraz rahatsız oldum ama çok problem değildi. işim önemli olmadıkça oraya tekrar gitmem. decathlon'lu olana giderim.

starbucks'a görevli dikmişlerdi. kapıda da kuyruk vardı. belli bir orana göre müşteri alıyorlardı. hatta ben gördüğüm sırada kapasite olduğu için sadece al-götür satıyorlardı. bazı kahveciler boştu.

eğlence olsun zaman geçirsin diye gidilmez ama işiniz varsa ya da artık illa birini görmek/bi yere gitmek istiyorsanız kalabalık olmayan birine gidilebilir.
0
biseysorcaktim
(29.06.20)
netten kızıma aldığım ayakkabı gelmediği için gitmek zorunda kaldım. açık hava avm olanını tercih ettim. (antalya erasta) gitmişken de kendime birkaç tişört aldım. bunun dışında gitmedim, zaruri bir şey olmazsa gitmeyi de düşünmüyorum.

avm'ler önlem almış gibi olsa da insanlar yamyam gibi, bu kadar zaman evden çıkmadıysan, dışarıda insanların tedbirli olduğunu falan zannedeceksin ama gördüklerin şoka uğratacak seni, bırak kahveyi-yemeği alacağın bir şey varsa alıp koşarak kaçacaksın, olan psikolojine olacak. bence temiz havada yürüyüş yapın daha iyi.

ha çok ukde kaldı diyorsan tedbirlerini alıp alacağın şeyleri oyalanmadan al. gel eve duşunu al, kahveni yap balkonda iç mis gibi.
0
Improbable
(29.06.20)
Evden sıkılıp yine kapalı alana gitmek yerine, parka, sahile filan gitseniz, içiniz çok daha rahat olur. Ben de Decathlon'a gitmem gerektiği için bir kez avm'ye gittim ve bir arkadaşın daha dediği gibi çıktıktan sonra üzerime baştan aşağı dezenfektan dökesim geldi.
0
gmzo
(29.06.20)
2 defa gidip saatlerce takıldım. Yemek de yedim, alışveriş de yaptım. Yeme içme mekanları popüler açık alanlardan (sahil vb.) daha güvenli bence. İn cin top oynuyor Cumartesi ve Pazar gecesi bile. Tek sorun klimalar çalışmadığı için özellikle mağaza içlerinin çok sıcak olması.
0
auroraaurora
(29.06.20)
(18)

Aga bu tatil sevdası nedir milletteki?

inancsiz deve
Herkes tatil peşinde. Tatil de tatil. Hunharca tatil peşinde herkes, eve tıkıldık diye sanki millet inadına saldırıyor. Bu kadar görgüsüz ve sabırsız bir millet miydik biz ya? Deniz, kum, güneş görmeden stres atılıp rahatlanmıyor mu yani? Cidden merakımdan soruyorum. Rahatlamak isteyen 4 duvar bir o
Herkes tatil peşinde. Tatil de tatil. Hunharca tatil peşinde herkes, eve tıkıldık diye sanki millet inadına saldırıyor. Bu kadar görgüsüz ve sabırsız bir millet miydik biz ya?

Deniz, kum, güneş görmeden stres atılıp rahatlanmıyor mu yani? Cidden merakımdan soruyorum. Rahatlamak isteyen 4 duvar bir odada yogasını yaparak da rahatlayamaz mı istese?
0
inancsiz deve
(28.06.20)
Kesinlikle aynı fikirdeyim. Tatil yapanların çok büyük bir kısmı borçlar ve gidilen saçma sapan yerlerden dolayı daha büyük strese giriyor diye de iddiaya girebilirim. İnsanların çoğu kötü hayatlar yaşıyorlar ve kötü ve pahalı bir tatili de bu kötü hayattan kaçış olarak görüyorlar. Halbuki kendi hayatlarını iyileştirmeye çaba harcasalar sağda solda rezil olmalarına gerek kalmayacak.
0
roket adam
(28.06.20)
Rahatlamak için deniz kum güneş şart değil ama yogayi alternatif olarak önermek aşırı saçma olmuş.
0
elorelia
(28.06.20)
Yav.. Otele falan gidip, denize girip, partileyip, keyif yapmanın muadili evde yoga yapmak mı dhshsd Yoga ne yahu..

Neyse, yani insanlar bi yerlere gidip eğlenmeyi ve bunu insanlara göstermeyi seviyor. Anlaması bu kadar zor değil. Ayrıca deniz, kum, güneş, parti kombinasyonu eğlenceli bir şey paran varsa. Ben de bu tayfaya olan nefreti anlamıyorum. Ben o grupta değilim normalde de ama yani bu tarz takılıp instayı story'ye boğan tiplere de ekstra bir uyuzluğum yok. Herkes farklı şeylerden keyif alıyor işte. Ego masturbasyonunu sanki biz başka şekilde yapmıyoruz. Herkes bunu elinde ne imkan varsa o şekilde yapar. Bunun için insanları hor görmeye gerek yok.
0
nundu
(28.06.20)
Tatil de tatil diye delirmiyorum ama dört duvar arasında da rahatlatmıyor. Evim bu konfora sahip değil.

Tatil değil de ailemin yanına geldim 3 günlüğüne, o bile deşarj etti biraz.

Milletteki sanırım biraz mecbur hissetme durumu. Etrafımdaki bir kaç arkadaşımı baz alıp kendimi onlara uydurmaya kalksam tatil yapmıyorum diye stres olurdum.
0
biseysorcaktim
(28.06.20)
Reklamlar, komşunun, arkadaşının yaptığıyla - benim ondan ne eksiğim var ? kafasında kendine pay çıkaran ve harcama yapan insanlar var.
Algıları temelde bilgisiz ve çoğunluğun tavrına, dediğine göre şekillenen insanlar bunlar.
Şimdi dikkat edilmesi gereken şeylerden biri bu bilgi yoğunluğu içerisinde dünyada neler ihtiyaç haline getirilmeye çalışılıyor bunu anlamaya başlamak lazım önce.
Bir ara okumuştum, tatilden dönenler üstünde yapılan araştırmaya göre tatilin etkisi en fazla (yanılmıyorsam) 3 gün kadar sürüyormuş. Ne de olsa geri dönüşte yine aynı ortam, yine aynı stresli iş ve yine aynı istenmeyen ve rahatsızlık veren iş arkadaşları buna etken olmalı.
Tabi insan içim ortam,yer değiştirmek,dinlenmek önemli ama bunu sadece deniz+kumsal+parmak arası terlik+ rezervasyon+ yaz mevsimi içinde düşünmemek lazım.
Sadece öğrenilmiş çaresizlik değil, dayatılmış ve benimsenmiş tatil alışkanlıklarımız da var.

yoga da hiç bir şekilde alternatif olamaz.
Bu arada üstteki toplamın arasına günlüğü 1000 liraya kiralanan şezlongta eklenebilir.
0
Erva
(28.06.20)
Garip bir durum yok bence. Her taraf beton, her taraf bina, nefes alacak alan birakmadilar. Insanlar sehirden kacis icin bahane ariyor hele yazin sehir hayati hic cekilmiyor
0
neverletyougodown
(28.06.20)
kabahat onlarda değil.iplerin ucunu o kadar salarlarsa olacağı buydu.çoğu yazlık yerde corona artışı devam ediyor.dün Akçay'da meşhur fırın ve komple bina karantinaya alınmış.
0
since1907
(28.06.20)
Valla ben deniz tatilini çok severim. Bursa'dayım. Mudanya ve Gemlik otobüsle bir saat her zaman gidemiyorum. Gitsem de oranın denizine girilmiyor. 365 günün 4 5 gününde deniz görüyorum o da çok bir şey değil. Gerçekten rahatlamış hissediyorum. Pekala benim deniz tatili sevdam diğer insanların doğa tatiline vs tekabül edebilir. İnsanların gezerek, denize girerek, doğa yürüyüşü yaparak rahatlaması çok normal.
0
black holes in the sky
(28.06.20)
turizmciler taş mı yesin. yabancı turist yok. hazırlandılar bekliyorlar bizimkileri.
0
prizmatik
(28.06.20)
Herkesin rahatlama, dinlenme sekli farkli. Deniz beni de cok rahatlatan bi sey mesela. Yorgunluk atma seklim. O yuzden deniz tatilini seviyorum. Kum ve gunes kismini hic sevmem ama guneslenip rahatlayan da var.

Ayrica tatildeki partilemeyle burda bi gece kulubune gitmek ayri seyler. Arti temiz hava faktoru var. Ciddi kafani dinlendiren bi sey hava.

Soyle yesillik, sakin bi yerde havuzlu villam olsa anca o zaman tatili es gecerdim ki unlulere bakinca o da yeterli degil demek ki.

Bi de yogayi meditasyon falan saniyorsun herhalde. Pilatesten daha zor bi sey efor olarak bakildiginda. Disaridan super kolay gorunuyor. Yani 5 yildizli tatil mi yoga studyosu mu himmm dusunmem lazim :))

Tick alamicam su son paragraf yuzunden ama soylemem lazimdi hehe
0
Kittie
(28.06.20)
28 yaşındayım, hayatımda tatili bırak denize bile gitmedim. Gideceğimi de pek sanmıyorum. Eksikliğini de hissetmedim, hissedeceğimi de sanmıyorum.
0
kaledekiyalnizlik
(28.06.20)
yazdığım cevap üzerine lokasyon soranlar olmuş.Akçay.
0
since1907
(28.06.20)
Millet her sene biseyler yapmaya alisik. Tum sene boyunca bu yapacagi tatilin hayalini kurup, para biriktirenlerin sayisi az degil."

+1

ama bunun korona ile ilgisi yok. psikolojik bence. yoga ile rahatlayamaz herkesin zevki farklı. hobilerin farklı olması gibi. sosyal medyanın da etkisi var.

şahsen ben de tatilim de 4 duvar arasında durmak istemem. zaten sürekli evdeyim. hafta sonu yap yoganı rahatla zaten.
tatilde ortam değiştirmek güzel bir şey. kimisi ultra her şey dahil otele gidiyor, kimi de deniz kenarında çadır atıyor. yazın olunca deniz kenarına ister istemez rağbet artıyor. bu nedenle deniz odaklı görüyoruz. yazın ürgüp'e gitmek çok cazip olmasa gerek ya da güneydoğuya. bir de karadeniz var tabi ama oraları pek bilemiyorum.

ortam değiştirme imkanım varken niye yoga ile yetineyim ? deniz kenarında bira içince mutlu oluyorum.

yazacak daha çok şey varda. toparlayamadım şuan. mesala insanlara bir motivasyon kaynağı da olabiliyor bazen. gelecek ay tatile gideceğim vs diye hayal kurması keyifli olabiliyor.

benim en çok gıcık olduğum nokta 'ay tatilsiz öliciiz' diye çığıran beyaz yaka.
yoksa herkes nasıl mutlu ise onu yapsın. kimi de kalabalığa karışmak istiyor, kimi sakinlik istiyor.
0
fezagezgini
(28.06.20)
Hayir, 4 duvar arasinda yoga yaparak rahatlanmiyor. Rahatlansaydi kimse tatile para vermezdi zaten.
Siz evde sikilmiyor olabilirsiniz ama herkes oyle degil, insanlar degisik hava almak istiyor. Sana bos is gelebilir de herkes ayni degil ki be kardesim.
0
stavro
(28.06.20)
valla dalga sesini özledim. imkanım olsa ben de giderdim sanırım.

tik alamıcam tabii yogayı övmediğim için :)
0
ahm1
(28.06.20)
Evde yoga ile olmaz o iş normal zamanda. Salgın nedeniyle ben tatile gitmek istemiyorum, gitsem çadır kurmak olabilir ama uzaklara kalabalık olmayan yerlere. Millet çıldırmış gibi tatil yörelerini doldurdu ona bende anlam veremiyorum bu dönem için.
0
Topalordek
(28.06.20)
32 yaşındayım hayatımda tatile gitmedim desem yalan olmaz. aile ziyareti ya da tek günlük piknikler hariç. her şey kafada bitiyor. bana bedava bodrum tatili verseler şu an gitmem.

ama güneş sağlık için şart.
0
ya ben lan neyse
(28.06.20)
insanlar 11 ay tatil yapmak için çalışıyor.
0
duyurukullanıcısı
(28.06.20)
(6)

Vatan gibi mağazalar neden alışverişte isim, kimlik no vs. istiyor?

ya ben lan neyse
satmıyorlar da başka türlü.1. neden?2. yurtdışında nasıl?
satmıyorlar da başka türlü.

1. neden?

2. yurtdışında nasıl?
0
ya ben lan neyse
(28.06.20)
Fatura kesmek için?
0
westblack
(28.06.20)
@west: e ben mahalledeki elektrikçiden bir şey aldığımda fiş kesiyor işimiz bitiyor. buranın farkı nedir?
0
🌸ya ben lan neyse
(28.06.20)
e-fatura/arşiv mükellefi ise ondan olabilir.
0
gibicibicis
(28.06.20)
1. fatura kesmek için..

2. cep telefonu özellikle istenir.. firmalar bölgelere göre sms çalışması yaptırır.. bazen bulunduğunuz il mağazasına özel bazen türkiye geneli mağazalarında indirimler için sms göndermek için uygulanan bir prosedürdür.. satış danışmanına "sms gelmesini istemiyorum" dediğinizde sistemde "müşteri sms istemiyor" seçer..

@janavarorion umarım elinde kanıt vardır bunun yapıldığına dair.. 2 farklı teknoloji firmasından ekmek yedim.. kişisel verilerin korunması kanunu var.. çalışandan kal alırlar o bakımdan söylüyorum.. müşteri carisi oluşturulduktan sonra müşteri bilgilerine çalışanlar ulaşamaz ve sistemde isim soyisim haricinde hiç bir bilgisi gözükmez.. bir sonraki alışverişinde müşteriye sadece telefon numarası sorulur ki kayıtlı carisi hemen ekrana gelsin, müşteri zaten satış sürecinde zaman kaybetmiş daha fazla beklemeden fatura kaydı alınıp kasaya yönlendirilsin.. sistemde bu şekilde gözükmektedir..

örnek: ahmet hakkı
tc: 22********1
telefon: 5*********

bahis sitelerine satılıyor falan şirket avukatı olsam ne şekilde bir bilgiyle böyle konuşuyorsunuz diye sorarım yani..

*uzun lafın kısası: bu firmaların çoğu kurumsal.. sms çalışmaları dahil olmak üzere şirketin bundan sonrasında kar marjını yükseltmek için kendi içinde yaptığı çalışmalar dahilinde diyebiliriz..
0
synche
(28.06.20)
5000 TL altı alışverişlerde Tc zorunlu değil aslında 1111 yazıp geçebiliyorlar ama 5000 TL üstünde zorunlu.
0
Deathcomenearme
(28.06.20)
bazı online alışverişlerde kimlik noya 11111111112 yazınca kabul etmiyor. dataları nasıl toplamışlarsa.
0
🌸ya ben lan neyse
(28.06.20)
(10)

Dava açmak çok basit ve ucuz olsa, davalar kısa sürse...

ya ben lan neyse
...bizim millet her şeyi kişiselleştirip görümcesini falan ''ters baktı'' diye ya da ''çamaşırından balkonuma su damladı'' diye dava edip sistemi kilitler mi?mahkeme eziyetleri bitsin isterim elbet ama acaba her topluluk hak ettiği adalet sistemine mi sahip?
...bizim millet her şeyi kişiselleştirip görümcesini falan ''ters baktı'' diye ya da ''çamaşırından balkonuma su damladı'' diye dava edip sistemi kilitler mi?

mahkeme eziyetleri bitsin isterim elbet ama acaba her topluluk hak ettiği adalet sistemine mi sahip?
0
ya ben lan neyse
(27.06.20)
(bkz: kovuşturmaya yer olmadığına dair karar)
Büyük olasılıkla o davaların çoğu açılmaz.
0
archmage mahmut
(27.06.20)
Sadece ceza yönünden düşünmemek lazım. Kaldı ki şikayetçi olmak zaten bedava.


Hukuk yönünden bakacak olursam. Bence dava açmak bu ülkede zaten çok basit ve ucuz. Avukata üç kuruş verip vekil vasıtası ile de işlerinizi takip ettirebiliyorsunuz.

Bence çok bir şey değişmezdi, sadece insanlar arabuluculuk kurumunu daha az kullanırlardı diye düşünüyorum.
0
Gaip
(27.06.20)
Hepsi için dava söz konusu değil diye biliyorum,arabulucuya filan gidiyorsun küçük davalar için
0
chemnil
(27.06.20)
Bence paradan çok bürokrasik işleyiş hızlı olsa kitlenirdi. Ben kitlerdim şahsen, etrafımda o kadar andaval varken geceleri rahat uyuyamıyorum.
0
superfluid
(27.06.20)
Bu yanlış bir bakış açısı. Bu bakış açısı aynı “bedava olsa herkes ister” diye öğrenci belgesinden para almak gibi. Şimdi nasıl bilmiyorum ama bizim zamanımızda öğrenci belgesi almak için para ödüyorduk ve gerçekten itiraz ettiğimizde verdikleri yanıt buydu.

Dava açıp duran bir insanın sosyal olarak varlığını sürdürmesi kolay olmaz. Kavga etmek bedava, kavga edip duruyor musunuz? Dilekce vermek bedava, kaç sorununuz için dilekçe verdiniz?

Adalet sistemi toplumdaki diger sorunlardan ayrı değil. Bu bir sistem sorunu. Devlet istese de yargi mekanizmasını hızlandırmıyor diyemezsiniz. İstense 1 ayda her şey dediğiniz gibi olacak şekilde ayarlanır. Ama; sistem değişmediği müddetçe bir değişkeni yerinden oynatarak herhangi bir şeyi degistiremezdiniz. Kumsalda kuyu kazmak gibi düşünün; bir elinizle mahkemeleri bedava yaparsınız, sistem öteki taraftan dava sayısı çok olanı fişleyip memur yapmamayı getirir.

Sizse sistemi eleştiren bir bakış-yani sorunun temeline bakış- atmak yerine, insanlara hak verilse insanlar hakkını kötüye kullanmaz mıydı? Diye bakıyorsunuz. Bundan acilen kurtulmak lazim.

Kullanmazlardı. Ama hakkını bilen ve hakka sahip insan da sistemi bu hale getireni orada tutmazdı.
0
her giriste sifresini unutan adam
(27.06.20)
@her giriste sifresini unutan adam: yok ya istiyorum yargının hızlanmasını elbette. sadece neden sonuç kurmaya çalıştım.
0
🌸ya ben lan neyse
(27.06.20)
Geçtiğimiz yıl adamın biri kendini savcılığa şikayet etmişti hahahah. Bence olabilir.
0
banacevaplazım
(27.06.20)
Öncelikle kilitlenmeye müsait bir sistem varsa ortada bu vatandaşın değil devletin sorunu olmalı. Bunu devlet çözmeli yani, ben hakkımın gasp edildiğini düşündüğüm noktada "acaba sistem mi kilitlenir" diye başvuru yapmaktan imtina etmeyi düşünmemeliyim. Sistem 3 değil 13 savcı çalıştırmalı, hâkimleri evrak memuru gibi değil filozof gibi yetiştirmeli. Sistem vatandaşın sırtına binip kırbacı vuruyorsa niye vatandaşa suç bulalım burada?

Rona Serozan hocanın bu konuyla ilgili şöyle güzel bir cümlesi var: Hakkı dava yoluyla elde etme şansı çoğu zaman kağıt üzerinde kalır; yargı yolu herkese açıktır ama bu açıklık beş yıldızlı lüks otellerin halka açıklığı gibidir.

Ben açıkçası dava açmanın ve yargılama giderlerinin ucuz olduğunu düşünmüyorum. Ota çöpe harç, avans, masraf vb alınıyor yargılamanın başından sonuna kadar. Bütçe ayır bir şey yap o parayı vatandaşın cebinden alma. Vatandaştan alınmayan para çoğunlukla avukattan alınıyor uygulamada mevzuata aykırı şekilde. Adalete erişim devlet eliyle engelleniyor (veya finansal olarak tamamen avukatın sırtına yükletilmek isteniyor olabilir; bu da zengin avukat fakir avukat arasındaki uçurumun daha çok açılmasına sebep olup ekonomik ve sosyal sonuçlarını fiili olarak ciddi şekilde gösterir; fakir avukat yargılama giderini karşılayamazsa davasını yürütemez, zengin avukatlar hızlıca tekelleşir) oysaki adaletin tesisi zaten devletin pozitif yükümlülüğü. Başvurucu yargılama giderlerini ve masrafları karşılayamayacak güçlükte olsa da bunu devlet olarak sağlamak gerekiyor. Parası olmayan hakkını savunmasın gibi yerleşik bir mantık var ne yazık ki.

Adli Yardım buna bir istisna kabul edilebilir belki ama orada da avukatla ücretsiz temsili sağlayan kurum Baro; ayrıca yargılama giderlerinden muaf olmak için yargılama esnasında talepte bulunmak gerekiyor. Taleple bağlılık ilkesiyle açıklanabilir bu belki ancak yargılamaya zaten giderlerden muaf bir şekilde başlanması makul olan diye düşünüyorum zira zaten başlangıçta fakirlik belgesi alınıyor öyle başvuru yapılıyor.
0
vedatchilipeppers
(27.06.20)
Dava açmak ceza davaları hariç pek ucuz değil. Yargılamalar uzun evet ama işyükü büyükşehirlerde gerçekten çok fazla. Arabulucu uzlaşma bunu önlemek için geldi ama etkili mi bilmiyorum. Avukat vekalet ücreti ayrı olay ucuz veya pahalı olması kişiye göre değişir.
0
Topalordek
(27.06.20)
Zaten bana baktı diye kimseyi şikayet edemezsiniz. O açıdan kurduğunuz mantık basta çöküyor.
0
encokbenisevinnolur
(27.06.20)
(8)

yeni rektöre hediye

yemrem
daha önce birlikte aynı odayı paylaştığım, ayrıca nikah şahidim olan iş arkadaşım bir üniversiteye rektör olmuş. çiçek yollasam odasına gelecek zibilyon çiçeğin arasında benimki kaybolur. ona tebrik için hediye ne yollayabilirim?
daha önce birlikte aynı odayı paylaştığım, ayrıca nikah şahidim olan iş arkadaşım bir üniversiteye rektör olmuş.

çiçek yollasam odasına gelecek zibilyon çiçeğin arasında benimki kaybolur.

ona tebrik için hediye ne yollayabilirim?
0
yemrem
(24.06.20)
rte portresi yolla
0
hem şişko hem deli
(24.06.20)
Aklıma çikolata geldi. Şu fena değil gibi,

www.kahvedunyasi.com
0
GoodMorningTeacher
(24.06.20)
isim yazdırabileceğiniz kalemler var, cok cok şık olur.
cicek sepetinde fln
scrikss marka almıstım güzeldi
0
blackgirl00
(24.06.20)
passat
0
ya ben lan neyse
(24.06.20)
rte portresi +1
0
ehti
(24.06.20)
Şaka bir yana, eğer nikah şahidim olacak derece de bir arkadaşım ise ampulcü değilse bile şakasına(maksat gülüp eğlenmek) hem şişko hem deli +1000

Sonrasında blackgirl00 +1 kişiye özel isim basılan vs güzel kalemler oluyor gayette güzel gidiyor
0
birbilsem
(24.06.20)
çok samimiyseniz ki nikah şahidinizmiş ve durumunuz da iyiyse mutlaka iyi bir dolmakalem alın derim. üzerine isim yazdırmayı vs. geçiniz, scrikss önermem. eğer dediğim gibi durumunuz iyiyse mont blanc, orta yollu düşünüyorsanız pelikan m150'den aşağısı olmasın derim.
0
hazarcan
(24.06.20)
Vakko'dan kravat, bundan sonra bol bol takıcak nasılsa.
0
hayaletimsi
(24.06.20)
(11)

Zor Durumlar 2: Tıbbi Personel Otopark Üstünlüğü?

Corc
SelamlarHastalık başlar başlamaz 10 martta kaçtığım tatil kasabasında pek covid vakası yok.Olsa da fark etmez gerçi anlatacağım hikayede.Markete gittim, marketin önünde 20-30 araçlık açık otopark var.2 araba arası bi yer gördüm, geri yanaşmak için öne manevra yaptımO sırada adam direk kafadan giriyo
Selamlar

Hastalık başlar başlamaz 10 martta kaçtığım tatil kasabasında pek covid vakası yok.
Olsa da fark etmez gerçi anlatacağım hikayede.

Markete gittim, marketin önünde 20-30 araçlık açık otopark var.
2 araba arası bi yer gördüm, geri yanaşmak için öne manevra yaptım
O sırada adam direk kafadan giriyordu park yerine.
Dıt kornaya bastım, ben giriyorum işareti yaptım
Ki görmemesi imkansız!

O da girmedi, geri geri girdim ben.
Arabadan inerken, cam açtı bu.
bana -ben doktorum- dedi.
ben de -eee- dedim

-tü size yazıklar olsun, yazıklar olsun- diyip gazlayıp gitti.

Adam ne bekliyordu?
Benim ne yapmam gerekiyordu?

Tıp dünyamızın kahraman neferi, emeklerin karşılığı al sana migros park yeri???
Sana layık değil ama, lütfen çizgiler arasında kal
0
Corc
(24.06.20)
bunlar tipik ucuncu dunya ulkesi sikintilari, cok kafaya takmamak lazim.
0
cooperr
(24.06.20)
Komik ya. O kadar okumus ama ego ve kompleks aynen kalmis :)
0
sanguine mcqaer
(24.06.20)
Cidden şaka gibi
0
chemnil
(24.06.20)
Doktor egosu ile karşılaşmış durumdasın. Sıkıntı yok yüzde doksanı böyle. Üstün insan olarak görüyorlar kendilerini.
0
prodeq
(24.06.20)
böyle durumlarda fantastik cevaplar vermek gerekebiliyor.

+ben doktorum.
- ben de itfaiyeci???
0
hem şişko hem deli
(24.06.20)
Ne yapacakmış, meyve reyonunda muz mu ameliyat edecekmiş ?
0
kimlanbu
(24.06.20)
Bunlar böyle hocam daha dur bak neler göreceğiz, metrobüs sıralarında, banka kuyruklarında, böyle park yerlerinde falan hiç susmaya gerek yok, böyle tiplere hemşişkohemdeli nin dediği gibi yaklaşmak lazım, bende Bilim Kurulu Üyesiyim falan dicen, senden benden terslenince ''ulan yemiyor sokakta '' diyip kesçek o davranışını.
0
paramolacak
(24.06.20)
fıkra gibi. keşke videoya falan çekebilseydin.
0
scudman1
(24.06.20)
ya adam aslında medeni ülkelerde haklı.
geçen hafta 20 kişilik posta sırasında iken adamın biri geldi doktor/sağlık çalışanı kartını gösterdi ve hepimizin önüne geçti.

ondan sonra da keyfinden bu mektup niye gelmiş bu niye gelmemiş diye muhabbet etti çünkü 20 kişi önümdeyken önüme geçmiş adam sıra bana geldiğinde hala meşgul ediyordu. (2 kişi çalıştığını anlamışsınızdır). ağzımı açıp bir laf edemedim.

aynı şekilde marketlerde vs de öncelikleri var ama daha ona denk gelmedim. ülke ingiltere.

bizim ülkemizde ise öncelikleri var şeklinde bir açıklama vs hatırlamıyorum. dolayısıyla güzel davranmışsınız. özellikle eee kısmına bayıldım.
0
ozdek
(24.06.20)
eee kısmı süper olmuş. ağzınıza sağlık.

çocukluktan beri pompalanan içi boş kendine güven yüzünden böyleler işte. Halbuki çoğu boş insan. İngilizce dahi bilmezler.
0
catch the arrow
(24.06.20)
açılın ben doktorumu yanlış anlamış
0
ya ben lan neyse
(24.06.20)
(8)

KPSS için 7 haftam var, ümitleneyim mi?

damba
Merhabalar, KPSS’ye hazırlanmaya geç karar verdim. Sınav eylül başında ve hiç çalışmadım. ÖSYM sınavlarından iyi sıralamarım oldu daha önce, TM 3.800 vs. temelim var diyebiliriz ama sorular ezber çıkıyormuş sanırım. Tarihim iyidir, fakat padişah torunları sayısını da bilmem mesela :)Ders çalışma kap
Merhabalar,

KPSS’ye hazırlanmaya geç karar verdim. Sınav eylül başında ve hiç çalışmadım. ÖSYM sınavlarından iyi sıralamarım oldu daha önce, TM 3.800 vs. temelim var diyebiliriz ama sorular ezber çıkıyormuş sanırım. Tarihim iyidir, fakat padişah torunları sayısını da bilmem mesela :)

Ders çalışma kapasitesi yüksek biriyim ve haftayadan sonra full çalışabilirim.

Minimum 85 almam lazım, ümitleneyim mi? Yorumlardan korktum açıkçası yapamayacaksam bu sene uğraşmak istemiyorum.
0
damba
(21.06.20)
7 haftada 85 mi? Coook zor.
0
elorelia
(21.06.20)
tecrübeli abinden: 7 haftada inanılmaz farklar çıkarabilirsin ortaya. konuyu anlayınca bol bol soru çöz.
0
ya ben lan neyse
(21.06.20)
bu olay çok farklı hocam ya. kpss ales falan acayip değişik olay. tavsiyem alın bi kpss denemesi çözün puanınızı hesaplayın sonra yanlış ve boşlara bakın "he çalışsam bilir mişim, bunlar kitaplarda vardır ya" falan diyebiliyorsanız ve çözdüğünüz denemede de 75-80 arası alıyorsanız minimum 85'i rahat görürsünüz. ama bunu sizden başkası bilemez hocam.

ben mesela hem kpss hem ales'e 1 saat bile çalışmadan girdim. insanların aylarca çalışıp 80 almak istediği alesten 89.9 almıştım. kpss ise 77'ydi benim. alese 1 ay çalışsam 93-95'lere çıkarabilirim ama kpss'ye 3 ay çalışsam 85'i zor görürüm. çok kişisel bi olay hocam. tarih coğrafya özürlüsü olduğumdan da olabilir gerçi o ayrı
0
avatar is back
(21.06.20)
Size kendi hikayemi anlatayım.

2009 yılında,
25 günde,
Türkçe+mat+inkılap+cografya+vatandaslik+ eğitim bilimleri(gelişim Öğrenme, program geliştirme, ölçme degerlendirme, rehberlik, Yöntem teknik, sınıf yönetimi aLanlarinda 6 farklı ders) derslerinin tamamına neredeyse sıfırdan başlayarak çalısip Hem genel kültür-yetenekten, hem de eğitimden yaklaşık 80 almıştım. Çok rahat 85_90 üstü de alabilirdim ama sınav gününe kadar gece çalışıp gündüz uyuduğum için sınav anında gözümü acamamistim neredeyse, onun gazabına ugradim.
O günden bu güne sınav sisteminde ya da soru tarzlarında çok radikal değişmeler olmadıysa siz de yapabilirsiniz kararliysaniz. Ama @avatar is back arkadaşın da dediği gibi bütün iş sizde bitiyor aslinda, değişken bir durum çünkü.
0
aksiyom
(21.06.20)
Düzgün çalışırsanız olur hocam türkçe ve matematk temeliniz var ise. Coğrafya ve tarih tüm konuları birer haftda bitirip bol bol soru çözmek ve biraz da şansınızın olması ihtiyaç duyduğunuz şeylerdir. 85 çok bir puan değil alınabilir
0
but that was just a dream
(21.06.20)
Turkce mat iyiyse umitlen,su sinava 1 sene calisanlar var ne diyeyim.Max 3-4 aylik sinav.Gk gy icin konusuyorum.
0
E.R.W.
(21.06.20)
Hayır. Beklenti oluşturup hayal kırıklığı yaşatmayın kendinize.
0
istanbul gecesi
(21.06.20)
Herkese tesek ederim.

Bir deneme cozup durumuma bakacagim, ona gore yoluma devam ederim artik.
0
🌸damba
(21.06.20)
(14)

escinsel evlilik - zorunlu askerlik

baldur2
turkiye'de:1- escinsellere, transseksuelleri koruyucu veya onlari ayristirmayi onleyici yasalar cikar? yani resmen devlet tarafindan taninirlar?2- escinsel evlilik ne zaman yasal olur?3- vicdani ret ne zaman yasalasir?4- zorunlu askerlik ne zaman tamamen kalkar. tahminleri alayim.
turkiye'de:
1- escinsellere, transseksuelleri koruyucu veya onlari ayristirmayi onleyici yasalar cikar? yani resmen devlet tarafindan taninirlar?
2- escinsel evlilik ne zaman yasal olur?
3- vicdani ret ne zaman yasalasir?
4- zorunlu askerlik ne zaman tamamen kalkar.

tahminleri alayim.
0
baldur2
(21.06.20)
30 yaşımdayım, bunların hiç birini yaşadığım sürece göreceğimi düşünmüyorum. Özellikle 1 ve 2 için şu an öngörülemeyecek (en azından benim limitli aklımla öngöremediğim) bir şey olması lazım.
0
peki madem
(21.06.20)
1- 7-10 yıl
2- 15-20 yıl
3- 7-10 yıl
4- 15-20 yıl
0
signore
(21.06.20)
1- soruyu anlamadım
2- 40 yıl sonra
3- 30 yıl sonra
4- anca petrol bulunup ülke aşırı zenginleşirse
0
eyeinthesky
(21.06.20)
Maalesef bunların gerçekleşme ihtimali yok bana göre bu şartlarda
0
gazozailacatmauzmani
(21.06.20)
hepsi ennn geç 20-25 sene sonra olur.

Hatta yıllar konusunda signore +1

Bular olmaz diyenler neye göre diyor bilmiyorum ama dünya hızla değişiyor. Türkiye de sonsuza kadar yerinde sayacak değil :d bu yukarıda sayılanlar temel insan hakları ve en aşama aşama gerçekleşecek hepsi işte
0
nundu
(21.06.20)
başörtülü biri başsavcı oldu, kıyamet koptu. eşcinsellerin haklarına daha çok var.
bu bahsettiğim iki grubu dışlayanlar farklı gruplar, ama zihniyet aynı. eşcinsellikte bir de din faktörü var. kutsal dinlerin yasaklamaları söz konusu. bu nedenle ben böyle bir olayı görecek kadar yaşayacağımı düşünmüyorum.

vicdanî ret ise çok daha geç olur bence. çünkü iktidara hangi görüş gelirse gelsin, otoriteyi ve düzeni korumak zorundadır.
0
lovemyself
(21.06.20)
Escinseller askere gidiyor mu? Gey bir arkadaşım durumumu anlatıp askere gitmicem demişti.

4 < 1 < 3 < 2

Bence böyle bir sira ile ilerler. 10ar yıl ara ile.
0
biseysorcaktim
(21.06.20)
1,2 maalesef asla.
3 bunun olasiligi 1 ve 2 olur bu olmaz o derece.
4 10 yil
0
Kittie
(21.06.20)
lovemyself +100000000

5-10 yil arasi tahmin yurutenlerin optimistliginden istiyorum.
belki 50 yil sonra.
0
anais
(21.06.20)
hiçbiri hiçbir zaman
0
ya ben lan neyse
(21.06.20)
tayyipten sonra gelecek hükümet bu yasaları çıkaracaktır. Bundan kaçışı yoktur. Tayyip gitsin bunları değiştirmek 3 sene sürmez.

Her ne kadar son yıllarda sistematik olarak ortadoğululaştırılsak da yönümüzün batıya dönük olduğunu unutmayın. On sene önce ab uyum süreci diye neler neler yapıldı bu ülkede unutmayın. Hem de çok kısa sürede. Hiç olmayacak gibi düşünülen şeyler çok kısa zamanda değiştirildi. Askeri savcılıklar kaldırıldı, habur sınır kapısı mevzuları vs.
0
hepbiarayisicinde
(21.06.20)
Eşcinsel evlilik avrupa'da genelde referandumla getirildi. Hatırladığım kadarıyla İrlanda yüzde 60 ile eşcinsel evliliğe evet dedi. Yine yanlış hatırlamıyorsam bu konu İtalya'da da gündeme geldi ve yüzde 51 ile hayır sonucu çıktı. Avrupa'da bile oranlar birbirine çok yakın. Türkiye'de akp oyları ve taşrada yaşayan muhafazkar kesim düşünüldüğünde böyle bir olayın gerçekleşmesi mümkün görünmüyor. Hatta bırakın taşradaki insanları, ekşide eğitimli geçinen, şehirli insanlar bile böyle konularda oldukça homofobik tepkiler gösteriyorlar. Kısa süre içerisinde insanların zihniyetinin değişeceğini düşünmüyorum.

Vicdani ret ve profesyonel askerlik konusu ise ülkenin ekonomisi ile alakalı. Şu anki ekonomik durum düşünüldüğünde böyle bir şey yakın zamanda gerçekleşecek gibi görünmüyor. Açıkçası bana kalırsa uzun vadede bile Türkiye profesyonel askerliği, vicdani reti gündemine alacak kadar zengin bir ülke haline gelmeyecek. Ben de diğer bazı yazarlar gibi bahsi geçen hiçbir şeyi yaşarken göreceğimizi düşünmüyorum.
0
stronzo
(21.06.20)
ilk üç için en azından iki yüz yıl daha geçmesi lazım ki o bile yetmez bana göre, 4 biraz zor ama olabilitesi var.
0
selam
(21.06.20)
insanlar homofobik yetistiriliyorlar. okul, din, toplum, medya ve aile heteroseksuel propaganda ile cocuklarin beyinlerini yikiyor. tek normalin bu oldugu dikte ediliyor. oyle bir hale getiriyorlar ki; gercek escinseller bile kendilerinden nefret ediyor, homofobik oluyorlar.

boyle yetistirilen bir ortamda insanlar, buyuyunce politikaci oluyor. ve bunlardan escinselleri tanimalarini istiyoruz.

ilk once insan yetistirmeden baslamak lazim. insanlara ideoloji, din veya propagandalari degil; sadece ve sadece gercekleri ogretmeli.

silah ve savunma sektorune gelirsek; dunya'da her yil insanlar birbirini oldurmek icin milyarlarca dolar harciyor. bunu farkedip goren ulkeler ve bu bilince ulasan ulke insani oldugunda vicdani ret vs. gelir.

sorularinin hicbirine yil tahmini vermiyorum, cunku bir anlami yok.
0
Leonardo~Da~Vinci
(21.06.20)
(8)

Maskesiz dolaşma yasağı ileride peçesiz dolaşma yasağına döner mi?

muhayyer divan
Dönerse halk buna itiraz eder mi?
Dönerse halk buna itiraz eder mi?
0
muhayyer divan
(18.06.20)
İleride bir zaman sonra İran gibi Afganistan gibi şeriat ülkesi olur muyuz diye soruyorsaniz böyle bir şeye hiç ihtimal vermiyorum ben. Konum itibari ile Türkiye ye biçilen rol ılıman İslam. Bknz: yeşil kuşak projesi.
0
biseysorcaktim
(18.06.20)
Yoo niye etsin ? Şimdi herhangi bir protesto oluyor mu herhangi bir olumsuzluktan ötürü.Tabi bu varsayımda bir kısım 'vadan hayinleri' hariç tutulmuştur.
0
infernalcadre
(18.06.20)
soru ciddi mi bilmiyorum ama insanlar toplu tepki verdiğinde bırak irticayı taksim meydanındaki üç tane ağacı bile kesemezsin. türkiye iran'a benzemez bu konularda. zaten akp de buna teşebbüs edecek bir parti değil.
0
bohr atom modeli
(18.06.20)
Bu soruyu ciddi olarak sormadiginizi farzediyorum zira asla bir ilişki kuramadım ben aralarında.

Dönmez diye cevap vereyim yine de.
0
fraise
(18.06.20)
Yok artık! Ne alaka?
0
superfluid
(18.06.20)
ne alaka? güncel durumlarla maskeyi dini nedenlerle zorunlu kıldıklarını düşünecek nasıl bir bağ kurdun?
0
anais
(18.06.20)
Dindar da degilim sag goruslu de degilim.

Ama sirf cogunluk dini islam diye ulkenin su tarz olasiliklarin dusunulmesini hic anlayamiyorum.
Biz oyle bi ulke degiliz ki.

Mumkun mu hic pece falan zorunlulugu turkiyede. Bagnaz bi ulkeye donmeyiz hicbir zaman merak etmeyin.
0
Kittie
(18.06.20)
soru ciddi mi bilmiyorum ama dönmez.
0
ya ben lan neyse
(18.06.20)
(21)

30+ kadınlar için şöyle kombinler

aramızda kalsın
https://productimages.hepsiburada.net/l/25/600-800/10129636687922.jpgSizce 30+ biri için garip mi duruyor bu tarz kombinler? Kısa tişört (göbek açık olmasa da olur) + kot Bir forumda böyle giyinen Gökçe Bahadır'a saldırmış herkes de merak ettim fikirlerinizi. ''Sen ne istiyorsan onu giy, başkasının
productimages.hepsiburada.net

Sizce 30+ biri için garip mi duruyor bu tarz kombinler?

Kısa tişört (göbek açık olmasa da olur) + kot

Bir forumda böyle giyinen Gökçe Bahadır'a saldırmış herkes de merak ettim fikirlerinizi.

''Sen ne istiyorsan onu giy, başkasının fikri önemli değil, bize göre mi hareket edeceksin'' tarzı yorumlar yazılmasın lütfen. Sizin fikirlerinizi merak ettim.
0
aramızda kalsın
(17.06.20)
bence gayet güzel
0
king lizard
(17.06.20)
Harika
0
kisa
(17.06.20)
Ben de beğeniyorum. Neresi garip ki bunun, garipse bu garipliğin yaşla ne ilgisi var?
0
vedatchilipeppers
(17.06.20)
ben boyle giyiniyorum ve boyle seviyorim. sanirim 50 yasina gelsem yine boyle giyinicem, baska turlusunu sevmiyorum.
0
in vino veritas
(17.06.20)
Sade ve rahat bir tarz, ben çok severim.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(17.06.20)
bunun nesi garip kot tişört işte. valla 35imi geçtim hala böyle giyiniyorum. aynı kombini içinde rahat ettiğin sürece 60 yaşında 70 yaşında da giyebilirsin.
0
wendyangelamoiradarling
(17.06.20)
Bana ergen gibi geliyor. 28 yaşındayım ve giymem kısa tişört. Güzel durmuyor da zaten.
0
kaptan maydanoz
(17.06.20)
kötü 10 sene öncenin modası
0
ya ben lan neyse
(17.06.20)
bence şık duruyor. kadına saldıranlar da salakmış. sağlam bir göbek olmadığı sürece bu kombin bence gayet güzel.
0
golgi aygıtı
(17.06.20)
100 yaşında da giyersin ki bunu
0
i ve been mistreated
(17.06.20)
38im ve boyle giyiniyorum, garip karsilandigini bilmiyordum :-/
0
euteamo
(17.06.20)
1995 modası
0
avatar is back
(17.06.20)
Hiç garip durmaz açıkçası. Fotodaki mankene bayağı yakışmış bu arada.
0
bitchesaintshit
(17.06.20)
29 yaşındayım, göbeğimi açabilmek için diyete başladım :( şişko olmasam ben de giyerdim.
0
elorelia
(17.06.20)
Kilo sorunu yoksa her yasta olur
Gayet de guzel bi tarz. Sade ve hareketli

Ayrica su 30 ustu kadinlari elestirenler de hep 18-23 arasi falan insanlar. Bunlarin kendileri 30 olunca birden o yas gozlerine kucuk gelir eminim. Sanki hep 20 kalacaklar
0
Kittie
(17.06.20)
kot tişört giymenin de yaşı mı olurmuş? +1
0
peki madem
(17.06.20)
29 yaşını bir gün geçince tüm kıyafetleri verecek miyiz?

Bence garip durmuyor, standart bir kombin işte. Göbeği açık olmayan halini 70li yaşlardaki kadınlarda görüyorum hatta.
0
buf-e kür
(17.06.20)
bahsettiğiniz forum kadınlara özgü bir forum mu? kadınlar kıyafetlerde kusur bulmaya daha eğilimli :)

bu kıyafet türkiye'de modern erkeklerin %97,4'ünü rahatsız etmeyecek bir kıyafet.

ben de gayet güzel buldum.
0
tabudeviren
(17.06.20)
29 yaşındayım, serbest günlerimde böyle giyiniyorum. Uzun tişört sevmiyorum. Göbeğim olmadığı sürece 2 sene sonra da aynı şeyleri giyerim muhtemelen.
0
kestane gürgen palamut
(17.06.20)
Bence bu kombin güzel değil.

Çizgili kısa tişörtler cidden ergen gibi duruyor. Ama mesela bir adet tığ işi firil firil askılı hafif kısa bir bra olsa ne giyilir.
0
mobydick
(17.06.20)
Göbek açmak opsiyonel ama kot tişört'ün yaşı mı olur ya :S
0
synesthesia
(18.06.20)
(8)

İntenet kablosunu uzun olması problem olur mu?

marowak
Cat6 tipi kablo sipariş ettim 20 metre. Metre arttıkça sinyal kalitesi düşer mi? 20 metre fazla mı uzun kalır? Gerçi başka çarem de pek yol gibi. İntenet kesilmesi probleminden bıktım da.
Cat6 tipi kablo sipariş ettim 20 metre. Metre arttıkça sinyal kalitesi düşer mi? 20 metre fazla mı uzun kalır? Gerçi başka çarem de pek yol gibi. İntenet kesilmesi probleminden bıktım da.
0
marowak
(14.06.20)
100 metreye kadar sorun yok.
0
10032007
(14.06.20)
@kiyiya vuran

Peki 20 metre uzun mu sayılır yoksa makul mü?
0
🌸marowak
(14.06.20)
teorik olarak 100 metreye kadar sorun olmaz
pratik olarak 50 metre üstünü tercih etmeyin.

2 Metre ile 20 Metre arasındaki farkı siz anlamazsınız bile. Ping ve hız konusunda hiç sorun olmaz
0
ycaycayca
(14.06.20)
20 metre oldukça makul.
0
walter white kilikli
(14.06.20)
metre arttıkça sinyal düşer evet ama (150 metrede sinyal yok olur, 100 metrede bir sinyal güçlendirici cihaz gerekir) o senin hissedeceğin bir şey değil, 20 metre de hiç değil.

internetin kesilmesinin bilgisayarın ile modem arasındaki iletişimden kaynaklandığını nasıl tespit ettin? belki sorunun modemden sonrası?
0
selam
(14.06.20)
@selam
Sorunun kablo olduğunu tespit etmedim aslında. Cat6 kablo tavsiye edildiği için alıyorum. Sorunun kablo olduğunu sanmıyorum ama firma her seferinde bunu bahane olarak öne sürüyor
0
🌸marowak
(14.06.20)
tam sana göre bu video: www.youtube.com
0
ya ben lan neyse
(14.06.20)
Eskiden vdsl kullanırken denemek için hes marka kaliteli bir cat6 kablo almıştım, 305 metre idi. Direkt site girişindeki Telekom kutusundaki bakır kabloya bağlamıştım. O zaman 24 mbit vdsl kullanıyordum, sorunsuz bağlanmıştı. Hatta site içindeki mevcut hatta kıyasla ulaşılabilir hız artmış, Ping düşmüştü. Paket kaybı da sıfırdı. Kaliteli kablo ile 20 metrede hiçbir şey hissetmezsiniz.
0
orient blue
(14.06.20)
(6)

İnsanlar bir araya gelip ev yaptırsa?

ya ben lan neyse
ev yaptırmak isteyen 100 bin kişi ülkenin farklı yerlerinde de olsa malzemeyi, işçiliği falan toplu alıp maliyeti düşürse? katılımcıların hepsi aynı kalite/tip evde oturacak, aynı parayı ödeyecek ama tek fark arsa ya da kattan kaynaklanacak.neden olamaz böyle bir şey? evin maliyeti belki yarı yarıya
ev yaptırmak isteyen 100 bin kişi ülkenin farklı yerlerinde de olsa malzemeyi, işçiliği falan toplu alıp maliyeti düşürse? katılımcıların hepsi aynı kalite/tip evde oturacak, aynı parayı ödeyecek ama tek fark arsa ya da kattan kaynaklanacak.

neden olamaz böyle bir şey? evin maliyeti belki yarı yarıya düşer.
0
ya ben lan neyse
(14.06.20)
yapılmışı var. kooperatif.
0
kelepir
(14.06.20)
100 bin kişi mi katılıyor ona?
0
🌸ya ben lan neyse
(14.06.20)
100 kişiden sonra birim maliyet değişmiyor
0
kelepir
(14.06.20)
parayı toplayıp kaçarlar.
0
alors
(14.06.20)
şimdi ben 100.000 kişiye 50.000TL'ye ev sözü versem senin mantığınla,

herkesden 20.000TL ön ödeme alsam

100.000*20.000= 2.000.000.000TL ile basar giderim bu diyarlardan.

yapılmışı var

eksisozluk.com
0
duyurukullanıcısı
(14.06.20)
Bir çok malzeme kaleminin fiyatı hayal edildiği kadar düşmez, inşaatlarda en çok tutan masraf kalmelerinden biri işçiliktir mesela.

Demir altın gibidir, 100 daire de yapsan bin daire de yapsan tonunda bi yemek parası ya düşer ya düşmez.

Beton da ha keza öyle, ancak yüklü miktarda ön ödeme yaparsan üretici vadeden kazanacağı karı birim fiyattan düşebilir. Bu sefer de güven meselesi çıkıyor ortaya.

Tamam, 8-10 dairelik inşaat için betpn ve demirde ön ödeme yapıp 100 bin lirayı teslim ediyorum, ama kalkıp da bir milyonu teslim etmem.

Yani yarı yarıya düşmez, böyle bir iktisat, hesap, ticaret dünyada yok. %10 bile düşmesi büyük başarı olur.
0
John Bloor
(15.06.20)
(10)

80 derece CPU sıcaklığı için fazla mı?

Mehmet Ersoz
6 senelik bir windows laptop var. Termal macununa filan hiç bakmadım.Şu anda 80 derece ile çalışıyor. 2. ekrana bağlayıp fullscreen maç izlediğim zaman ki sıcaklık.normal açılış sıcaklığı da 60 derece.Sizce bu rakamlar yüksek mi termal sıcaklık olarak?
6 senelik bir windows laptop var. Termal macununa filan hiç bakmadım.

Şu anda 80 derece ile çalışıyor. 2. ekrana bağlayıp fullscreen maç izlediğim zaman ki sıcaklık.

normal açılış sıcaklığı da 60 derece.

Sizce bu rakamlar yüksek mi termal sıcaklık olarak?
0
Mehmet Ersoz
(13.06.20)
yüksek. arka planda cryptominer falan çalışıyor olabilir.
0
malheiros
(13.06.20)
yok criptominer yok, makine eski, fanı bile gürültülü donuyor, sanırım yaglamak filan lazım
0
🌸Mehmet Ersoz
(13.06.20)
eski bir diş fırçasıyla fanlarının olduğu yerlere bir girişin derim. toz falan çıkabilir.

60 derece idle sıcaklığı ise yeterli hava alamıyordur. genelde iyi izole oluyor ilk hedef dıştan müdahale. kesmezse içini açıp cpu fanına kadar inmeniz gerekebilir. artı termal pasta tabi.
0
ozdek
(13.06.20)
benim laptop da 5 senelik, şimdi ikinci monitörde youtube 4k video açtım, 55-60C civarında çalışıyor. Kapatınca 45-50C.
0
malheiros
(13.06.20)
80 derece fazla . mümkünse fanı kontrol edin.
En azından altına bir fan koyun.
0
ycaycayca
(13.06.20)
ben az once olctum max 93 gosteriyor ve tum core'larin yaninda (!) isareti var ya...
0
nefertarii
(13.06.20)
masaüstü, açılışta biosa girip bakıyorum max 40 gösteriyor.
0
ya ben lan neyse
(13.06.20)
Sıcaklık fazla da nefer inki c4 bombaya doğru evrilecek gibi.
0
Topalordek
(14.06.20)
4.6 ghz işlemcim boşta 35 derecede çalışıyor. yükte 45'in üstüne çıksa intihar ederim valla

not: masaüstüspor
0
beyaz power ranger
(14.06.20)
falzla baya bi, macun çekin ve fanları temizleyin düşer
0
bugisme
(14.06.20)
(3)

Köpek kılı vs Koyun yünü

ya ben lan neyse
koyun yününden elbise, yatak-yorgan yaparken köpek kılından neden iğreniyoruz?koyun yünüyle köpek kılı arasında sağlık açısından bir fark var mı?mesela köpek kılına aşırı alerjik insanlar koyun yününe de böyle mi?sizin şahsi tutumunuzu sormuyorum. genel anlamda...
koyun yününden elbise, yatak-yorgan yaparken köpek kılından neden iğreniyoruz?

koyun yünüyle köpek kılı arasında sağlık açısından bir fark var mı?

mesela köpek kılına aşırı alerjik insanlar koyun yününe de böyle mi?

sizin şahsi tutumunuzu sormuyorum. genel anlamda...
0
ya ben lan neyse
(09.06.20)
domuz kılından fırçaları yüzümüze gözümüze sürüyoruz ya? köpekten neden iğrenilsin... sadece kumaş yapımına uygun olmadığı içindir. ikinci bir neden de koyunların yünleri daha çok ve çabuk uzuyor. bir de koyun sürüsü gibi köpek sürüsü sahibi olan kim var ki?

yani sürüyle nedeni var bunun.
0
bohr atom modeli
(09.06.20)
kullanışlık olarak böyle. peki sağlık açısından?
0
🌸ya ben lan neyse
(09.06.20)
Yurt dışında köpek kılından yapılan pek çok ürün var. Yaygın olarak tercih edilmemesinin sebebi uzun zamanda uzamaları ve işlenmesinin nispeten daha zor olması.
0
aramızda kalsın
(09.06.20)
(10)

Sadece 7 gün kullandığım GPU'ya inandıramıyorum.

ya ben lan neyse
malımı burada övüp burada satmayacağım öncelikle.2 yıl önce bir ekran kartı satın aldım ve kart sadece 7 gün oyunda kullanıldı. aldığıma pişman oldum iş-güç oynayamıyordum. sonra satarım, yıpranmasın diye kutusunda sakladım. ilk zamanlar 1400'e bile koydum satılmadı. şimdi 2 bin ortalama oldu.muadil
malımı burada övüp burada satmayacağım öncelikle.

2 yıl önce bir ekran kartı satın aldım ve kart sadece 7 gün oyunda kullanıldı. aldığıma pişman oldum iş-güç oynayamıyordum. sonra satarım, yıpranmasın diye kutusunda sakladım. ilk zamanlar 1400'e bile koydum satılmadı. şimdi 2 bin ortalama oldu.

muadilleri 1750-2500 arası satılıyor.

ben 2 bine koydum. ilana 7 gün kullanıldığını, sıfıra yakın temizlikte olduğunu da yazdım.

kutu içeriği tam. fatura ve garantisi yok.

insanlar ilk önce "neden 2 yıllık kart 7 gün kullanıldı?" diye soruyor.

ama valla billa 7 gün kullanıldı. alt seviye kart vardı onu kullandım hep.

nasıl inandırabilirim potansiyel alıcıyı? inansalar atlayacaklar.
0
ya ben lan neyse
(09.06.20)
bunları aynen ilana yazmaktan başka çaren yok. ticaret karşılıklı güven meselesidir. sen istersen kriminal inceleme yaptır yine de inanmayan inanmaz.. saçma ama doğrudur, inanırım yani ben böyle bir olaya. donanımhaberde ilan açtıysan belki üyelik yılın yeniyse güvenilmemiş olabilir. fatura yok garanti yok.. en azından aldığın tarihi tespit et onu da ekle.

edit: profiline güven olmadıysa ilanına test ettirmeden kesinlikle satış yapmayacağını yaz.
0
beyaz power ranger
(09.06.20)
o kadar şark kurnazı arasında buna inanacak birisinin saf olması lazım. kimse internetteki bi yabancının sözlerine inanmaz kolay kolay. sahibinden ya da letgo üzerinde güzel geçmişi yorumu olan bi hesabın varsa bu ihtimal artar.

5 ilandan 2si falan çok az ve temiz kullanılmıştır gibi kolpalarla dolu. insanlar buna doyduğu için gerçek olanlar da kaynıyor arada. gerçekten satmaya ihtiyacın varsa ortalama satıldığı fiyat civarında koymak gerekiyor. ama aciliyeti yoksa inanacak biri gelene kadar beklemelisin. sohbeti uzatıp samimiyetini gösterirsen inanma ihtimali artar.
0
altin yumurtlayan lavuk
(09.06.20)
o dönem bu konuyla ilgili facebook'a post falan attıysan onları ispat için gösterebilirsin, yalan söylüyorsun diyen olursa da ulan iki yıl önce bunu mu planladım ilimunatimiyim kardeşim uzun vadeli plan yapayım dersin.
0
selam
(09.06.20)
fatura yoksa inanmazlar, ekran kartları öyle kuıllandıkça eski gözüken şeyler değiller, ufak bi kaç kozmetik detayla sıfır gibi oluyor.

e haliyle millet de mining yapılmış canı alınmış kart almak istemez.

ben alcak olsam 1500 e bile almam mesela. riske girmem, bozulursa direkt olarak çöp, 1500 vereceğime 2500 veririm garantili faturalı alırım bozulursa da gönderirim servise tamir olur ya da yenisi gelir.
0
hem şişko hem deli
(09.06.20)
e tamam siz bunu bir başkası söylese inanacak mısınız?

kusura bakmayın ben de inanmadım.

bunun doğru olması için bence gerekenler: ya siz aşırı safsınız ya da ben aşırı safım.
0
ozdek
(09.06.20)
faturası olsa ne olacak ki? sanal fatura var ama görseler ne olacak? direkt yok diyorum beklentiye girmesinler diye. bu kartın temiz olduğunu göstermez ki.
0
🌸ya ben lan neyse
(09.06.20)
valla bir arkadaşın falan almadıkça inanmaları zor. Muadili 1750-2500 arası gidiyor da, onlar nasıl kanıtlıyor peki? Veya sen arada oyun oynadım desen daha mı inandırıcı olacak mesela?

İkinci el işleri güvene dayalı ya. Zor iş. Bu mining olayları da milletin kafasını karıştırıyor ki haklılar. (gerçi son 2 yılda mining yapan çok azaldı sanıyorum)
0
nhk ni youkosu
(09.06.20)
fatura şu açıdan önemli. belki sen kartı ikinci el aldın? birinci sahibi bir şeyler yaptı da bilmiyorsan? ya da refurbished aldın? belki çaldın? alıcı faturayı görmeden, alındığı tarihi ve o dönemki fiyatını görmeden bunlara nasıl inanacak?

bu arada arkadaşlar bana dokundurmuş. :p ben böyle bir olaya inanırım evet ama böyle bir kartı kesinlikle almazdım.
0
beyaz power ranger
(09.06.20)
fatura ve kutu önemli şeyler, çöp alsa yine fatura kutu soracak adamlar var. psikolojik bir etmen bence, ben her ilanımda detaylıca belirtirim fatura ve kutu olduğunu, adam rahatlıyor valla böyle fatura var kutu var ohh ferah ferah, garantisi bitmiş olsa bile geçerli bence bu dediklerim. ayrıca 7 gün kullanıldı dürüstlüğü yerine, çok az kullanıldı politikliğine ne dersiniz ?
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(09.06.20)
inandıramazsınız. ben bu yazılanları burada okudum inandım fakat sahibinden ya da letgo da okusaydım hayatta inanmazdım.
0
ruzgar1
(10.06.20)
(11)

yurtdışında konut fiyatları çok pahalı değil mi?

avatar is back
yoksa bizde mi ucuz? alım gücüne göre kıyaslama yapıldığı zaman çok uçuk kaçık fiyatlar dolaşıyor. ingiltere abd japonya türkiye örneklerini birim üzerinden vermek gerekirse:abd'de maaş 2000 birim, ingilterede 1500 birim, japonya da 170bin birim, türkiye 2300 birim. bu maaşlara göre, mutfak masrafla
yoksa bizde mi ucuz? alım gücüne göre kıyaslama yapıldığı zaman çok uçuk kaçık fiyatlar dolaşıyor. ingiltere abd japonya türkiye örneklerini birim üzerinden vermek gerekirse:

abd'de maaş 2000 birim, ingilterede 1500 birim, japonya da 170bin birim, türkiye 2300 birim.

bu maaşlara göre, mutfak masraflarını kıyasladığımızda türkiye birim olarak 2-3 kat pahalı, araç fiyatlarında 8-10 kat pahalı, gezip eğlenme konusunda ortalama 3-4 kat pahalı.

ama ev konusunda birim olarak çok yakınlar. türkiye de ortalama ev fiyatları 300k (en büyük ve en küçük şehirleri saymazsak), abd'de 250-300k, ingiltere 250k (londra 600k ama diğerlerinin ortalamsına bakalım) birim, japonya 40 milyon birim.


japonyanın hali tamam %72'si dağlık bir ülke anlaşılıyor o. peki alım gücüne göre uk, abd ve pek bakmadım ama bilimum avrupa ülkeleri de böyle.

toprak mı pahalı? neden?

not : uç örnekler vermeyin, şu fiyata şurda şu ev bulunur aslında diye, ortalama belirttim hep.

not 2 : ev kalitesine de girmeyelim zira, türkiye'de de çok iyi işler çıkaran firmalarımız var.

aslında anlatmak istediğim şey şu çok rakamlarda boğulmamak lazım, dediğim ülkelerde temel ihtiyaç olan ulaşım, gıdaya ulaşmak katbekat kolayken konuta ulaşmak niye bizimle eşit zorlukta?
0
avatar is back
(05.06.20)
gelişmiş avrupa ülkeleri (örn. almanya) için konuşacak olursam, dikey büyüme ve ev bolluğu yok. münih, berlin gibi büyük şehirlerde bile her yer bizdeki gibi 50 katlı plaza, 10 katlı apartmanla dolu değil. devlet betonlaşmayı kısıtlıyor. dolayısıyla şehirlerin metrekaresi bizimkinden daha değerli.
0
sir gawain
(05.06.20)
hesabındaki sıkıntı hesabı asgari ücret üzerinden yapmış olman. tr'de asgari ücret ortalama ücrete göre çok yüksek. asgari yerine ortalama ücrete göre hesap yaparsan daha sağlıklı karşılaştırma yapabilirsin.
0
plutongezegendegilmi
(05.06.20)
londra'da yasayan birisi olarak soyleyebilecegim su, hem satilik hem kiralik olarak asiri talep var ama bu talebi karsilayabilecek konut yok. bu yuzden hem kiralar hem satis fiyatlari yuksek. ev gorme isi ornegin, Turkiye'deki gibi arayalim gormeye gidelim gibi olmuyor (genelde). Herkese ortak bi saat veriliyor gelen tutuyor. Ha soyle mi olsun boyle mi olsun, bi daha geliriz derken ev coktan gidiyor.

Peki neden talep cok ama ev yok? Yine Londra ozelinde, milyonlarca bos arsa, ev yapilacak yerler, yikilip yerine 10 katli 100 haneli bina yapilacak yerler var. Ama yaptirilmiyor. Sehir mumkun oldugunca korunmaya calisiyor, nufus asiri artsin, goc olsun istenmiyor.

Turkiye ile kiyaslamasini rakamsal olarak bilmem, ama sunu soyleyebilirim. Turkiye'de esim ve ben araliksiz 10 sene calisip ancak bi evin pesinatini biriktirebildik. Ev 1 milyon, pesinat 20bin, geri kalan 800u kredi cekersek 120 ay icin neredeyse geriye 1.5 milyon odeme yapiyoruz, hem de ayda 10bin liranin uzerinde.

Ingiltere'de birim bazinda ev pahali olsa bile, ev almaya tesvik eden devlet destekleri var, 20 birak 120 ayi, 240 ay icin odedigin faiz turkiye ile kiyaslanacak turden degil. Yani birimi belki pahali, ama almasi cok daha kolay
0
try again fail again fail better
(05.06.20)
Bir diger nokta yurt disinda ayda biriktirilebilen birim miktarin Turkiye'den daha yuksek olmasi ve kredi faizlerinin dusuklugu. Bunlar yurt disinda ev almayi kolaylastiriyor.

Ama diger yandan imar izni almak cok zor cunku dendigi gibi hukumet politikasi betonlasmayi kisitlama yonunde.
0
crown
(05.06.20)
abdyi dışarıda bırakıyorum. orada yapılaşma politikası farklı. avrupa için konuşursak toprak değerli gereksiz yapılaşmaya izin yok inşaat sektöründe rant yok. türkiyenin ekonomisinde en büyük pay inşaat sektöründe ve zaten hükümet bu sebepten sürekli ev kredilerini düşürüyor. tabi ki bunda kültürün etkisi de var. evi olmayana kız vermeme durumu halen devam ediyor. zaten olması gereken bu olmalı evler pahalı taşıtlar ucuz olmalı ancak bizde tam tersine dönmeye başladı b sınıfı sedan araçlar 500 bin bandına dayandı. evler de kredi vs. gibi değişkenlerle peynir ekmek gibi gidiyor. 150 bin nüfuslu bir ilçe de yaşıyorum o kadar çok ev yapıldı ki bir sürü boş apartman görüyorum.
0
mikahakkinen
(05.06.20)
Asgari ücret kaç kişi aliyor buna bakmak lazım ilk. Türkiye'de asgari ücretli calisan sayisi Avrupa'dan falan cok daha fazla.
Ikinci olarak; misal Türkiye'de hem insan gibi yasanacak hem de kariyer firsati olan 4-5 sehir var yok ama Avrupa'da öyle değil. Bu sebepten herkesin 2-3 şehire yigilmasi ve o şehirlerin de müteahhitlere peşkeş cekilmesi yok. Ya da burada sorulan o insanı üzen "Çankırı'da yaşanır mi" gibi sorular yok çünkü arasında 100km olan sehirlerde medeniye degismiyor, iki şehirde de normal insanlar yaşıyor.

Bu arada basit örnek; Fransa'da yeni yapilan evlerden alirsan misal 300bin euro, devlet totalde 40-50bin euroya kadar verginden dusuyor 6-9 yil arasinda, teşvik olarak.

Yani bu böyle düz mantik x asgari ucret, y fiyat = z ay denilebilecek bir sey değil.
0
logisticsmanager
(05.06.20)
Türkiye'de aagari ücretli çalışan sayısı yüzde 42,9, ingiltere'de 4,9, hollanda 3,3, romanya 4, portekiz 16,8.

hükümet inşaata bu kadar teşvik verdiği halde durum bu. otomobile niye teşvik gelmiyor? çünkü onu ihraç edebiliyorsun.
0
ya ben lan neyse
(05.06.20)
bence tam tersi ucuz. okan serbes'in videolarını izliyorum. çocuk 250 bin dolara havuzlu müstakil ev bakıyor. bir süredir almanya'daki ev ilanlarına bakıyorum 300 bin euroya güzel evler var.
0
black mamba
(05.06.20)
abd 250-300k dediğin ev ile türkiye 250-300k dediğin evlere bir daha bak istersen...
adamın 250-300k'ya aldığı eve sen burda milyonlar bayılırsın.
0
late viper
(05.06.20)
batinin temel ihtiyaclarda turkiye'ye kiyasla esit alim gucuyle hatta daha zor bir sekilde alinabilecek nadir urunlerinden biri evdir.

yemesi, icmesi, giyimi, arabasini almak kolaydir ama ev almak en az turkiye'deki kadar zordur.
0
baldur2
(07.06.20)
eli yuzu duzgun ulkelere "zengin gocmen" akini var ve emlak kara para aklamak icin guzel bir yontem. Buna zaten ekonomik olan sikintida olan ulkeler de goz yumuyor. Bu da emlak fiyatlarini ucuruyor. Olan da bu ulkelerde yasamaya calisan dar gelirliye oluyor.

Mutfak masraflarinda turkiye'nin cok pahali oldugunu dusunmuyorum (et haric), meyve ve sebzede bence hala yurtdisi ile karsilastirildiginda cok ucuz. Restaurantlar kazik, araclar ise sacmalik derecesinde pahali.

Dunyanin heryerinde dar gelirli, asgari ucretli calisan surunuyor ya bunun ulkesi yok.
0
cooperr
(07.06.20)
(13)

Gunde kac öğün yemek yiyorsunuz ??

hindistan cevizi
Karantina benim butun beslenme duzenimi sarsti. Bazen tek öğün, bazen surekli yiyorum. Sizde durum ne? Kac ogun yiyosunuz, kalori hesabi yapiyo musunuz?? Teşekkürler.
Karantina benim butun beslenme duzenimi sarsti. Bazen tek öğün, bazen surekli yiyorum. Sizde durum ne? Kac ogun yiyosunuz, kalori hesabi yapiyo musunuz?? Teşekkürler.
0
hindistan cevizi
(03.06.20)
Geç uyandığım için 2 öğün. Kahvaltıyı 2de yapıyorum, akşam da 8 gibi yiyorum.
0
cemallamec
(03.06.20)
2 bazen 3
0
ya ben lan neyse
(03.06.20)
Gec uyanirsam kahvaltiyi atlamis oluyorum 2
Normalde 3
0
Kittie
(03.06.20)
If yapıyorum çok uzun süredir.
Kalori hesabı yapmıyorum.
1 ya da 2 öğün yiyorum
0
kisa
(03.06.20)
Normalde 3 öğündü. Öğlenleri çorba içerdim. Karantinada kahvaltı ve akşam yemeğine düşürdüm.
0
ruhen hastayim ben
(03.06.20)
3 öğün düzenli yerim sağlıklı beslenirim. Kalori hesabı yapmadım hiç.
0
Amaranta ursula
(03.06.20)
1 ya da 2 öğün. kalori hesabı yapmıyorum, zaten 44 kiloyum.
0
tabirimekruh
(03.06.20)
normalde 2 idi ama son 2.5 aydır evde olduğum sürece 1-1.5 diyebilirim. sabahları bazen tost yiyorum ufak 0.5 o. kalori hesabı yok.
0
tepedeki psychedelic adam
(03.06.20)
2 buçuk gibi. Intermittent fasting yapıyorum ben de: öğlene yakın kahvaltı ve akşamüstü de düz yemek, arada da meyve/kurabiye/cips evde ne varsa atıştırıyorum. Kalori saymıyorum çünkü daha önce o işlere girip kafayı yemiştim.
0
peki madem
(03.06.20)
Genelde iki öğün, kalori hesabı yapmıyorum ama sağlıklı beslenmeye dikkat ediyorum
0
euteamo
(04.06.20)
2 ogun. Sabah 9da da yapsam 12de de yapsam iki ogun yiyorum. Biraz saatleri degisebiliyor ama 8-9u da gecmiyorum pek. Karantina resmen yeme aliskanliklarimi degistirdi benim. Surekli disarlarda oldugum ve sabit duzenli yeme saatim olamadigindan boyle saa besleniyormusum.
0
red g
(04.06.20)
1 ya da 2
0
camussar
(04.06.20)
3 deaf yiyorum. Resmen asker nizamında. Işe de evden götürüyordum, karantina da hiçbir şey değismedi. Kalori hesabı yapıyorum. Ben yapmıyorum da yemekleri yapan yapıyor (*-*). 10 senedir cips yemedim galiba. Sporcu +1
0
velvetmorning
(04.06.20)
(11)

Hristiyanlıkta bütün peygamberler neden yahudi

kiriko
Yeryüzündeki diğer insanlar başı boş mu bırakılmış onlara neden peygamber gelmemiş.
Yeryüzündeki diğer insanlar başı boş mu bırakılmış onlara neden peygamber gelmemiş.
0
kiriko
(02.06.20)
kuran'da sadece arap yarımadasında yaşayan hayvanlardan bahsedilmesiyle ya da oruç sisteminin iskandinavya'da cortlamasıyla aynı sebepten dolayı. dinler lokal insanların ürettiği kavramlar. dünyaları o kadarcık. o dönemde adamların karayipler diye bir yerin varlığından bile haberleri yok, nasıl peygamber gitti vs. diye hikaye yazsınlar?
0
sir gawain
(02.06.20)
peygamberleri bilmiyorum, fakat celal şengör coğrafi keşifler sonrasında temas kurulan amerikan yerlilerinin kilise tarafından insan sayılmadığını, çünkü kutsal kitapta bu insanlardan bahsedilmediğini söylemişti.
0
arkadakiadam
(02.06.20)
ona bakarsan kurandaki peygamberler de yahudi
0
kelepir
(02.06.20)
@sir: oruç sistemi iskandinavya'da cortlamıyor. mekke sıcağında 13 saat oruçtansa norveç'in oda sıcaklığında 22 saati tercih ederim.

kaldı ki ortalama 70 yıl ömürde tuttuğun toplam oruç süresi (saat bazında) dünyanın her noktasında hemen hemen aynıdır.
0
ya ben lan neyse
(02.06.20)
@ya ben lan neyse, belli bir enlemin ötesinde güneşin hiç batmadığı veya doğmadığı zaman aralıkları var. söz konusu olan yalnızca 22 saat değil. şu makaleye göre böyle bir durumda müslümanlar mekke'nin veya başka bir müslüman ülkenin saatini kullanıyorlar: www.theatlantic.com
0
arkadakiadam
(02.06.20)
İslam inancında her ümmete bir elçi muhakkak gelmiş.

Nahl Suresi 36. Ayet

Biz her topluma (ümmete) elçi gönderdik; Allah’a kul olsunlar ve azgınlardan uzak dursunlar diye. Onların içinden, Allah’ın yoluna kabul ettiği kimseler de oldu, sapıklığı hak etmiş olanlar da. Yeryüzünü dolaşın da o yalancıların sonunun nasıl olduğunu bir görün.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(02.06.20)
Cünkü hristiyanlık ve müslümanlık yahudi dininin uzantısı
0
efruz
(02.06.20)
Semavi din patenti yahudilerde olduğu için
0
Unde bach canim
(03.06.20)
kuzey avrupa da oruç süresi: doğrusu 20 küsür saat değil. abdülaziz bayındır bu işi iyice araştırdı bilimadamlarıyla kutuplara gitti. oralarda rüzgarın esiş hareketleri takip ediliyor. ona göre sahur iftar saatleri belirleniyor. süreler makul.
0
luluki
(03.06.20)
ne makulu oglum. kuzey kutbunda nasil oruc tutulacagina dair verecek bir cevabi yok kuran'in.
0
baldur2
(03.06.20)
@baldur abdülaziz bayındır izah ediyor. Merak ederseniz kendisinin birçok videosu var bu konuyla ilgili.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(13.06.20)
(6)

Var mı ustası? (Ülke bulmaca)

ya ben lan neyse
en iyi dersimdi coğrafya. benim skor bu. tek deneme.sizinki nasıl?https://online.seterra.com/tr/vgp/3069
en iyi dersimdi coğrafya. benim skor bu. tek deneme.

sizinki nasıl?

online.seterra.com
0
ya ben lan neyse
(02.06.20)
striteraksli silikonlastik zirhliiblis
(02.06.20)
oğlumun yardımıyla:
92% 4:59 :)
i.imgyukle.com
0
burya
(02.06.20)
yazın dostlar eğleniyoruz. lise 2'de 1'den 2'yi çıkaramıyordum ben de :) bu en iyi dersimin sonucu.
0
🌸ya ben lan neyse
(02.06.20)
hizliresim.com

Var mı ustası dediğin kişi benim bu konuda övünmek gibi olmasın :p

harita, bayrak, başkent, ülkeler ve şehirlerle ilgili her sorunuz için nundu, bir mesaj uzağınızda :d

Bunun tüm ülkelerin olduğu versiyonunu da full çıkardım daha önceden. Bu ve bunun gibi birkaç siteye canım sıkıldıkça giriyorum zaten :)

edit: bu arada sayısalcı ve tıpçıyım ama en büyük hobim coğrafya ve tarih. Lisede de en sevdiğim dersler bunlardı :d
0
nundu
(02.06.20)
%40 yaptım. aptal redneck bir amerikalı gibi hissediyorum.
0
cern de cayci olmak vardi
(02.06.20)
iddialı oldugum bir konuydu. beni kimse geçemez

%98
1:51 dakika
i.hizliresim.com
0
dafuq
(03.06.20)
(7)

Neden tanrının oğlu olamaz

kiriko
Arkadaşlar isa tanrıdan bir ruh olamaz mı bu neden mümkün olmasın kısıtlı tanrı özelliklerine de sahip olamaz mı?Bu arada müslümanım.
Arkadaşlar isa tanrıdan bir ruh olamaz mı bu neden mümkün olmasın kısıtlı tanrı özelliklerine de sahip olamaz mı?Bu arada müslümanım.
0
kiriko
(02.06.20)
bildiğim kadarıyla öyle zaten (yanlış biliyor da olabilirim).
hristiyanlıktaki baba-oğul kavramını insanlardaki baba-oğul ilişkisi gibi düşünmemek lazım. sonuçta tanrı meryemi döllemiyor. isa bir nevi tanrının zuhuru.

bu arada ateistim.
0
lesmiserables
(02.06.20)
inanıştan inanışa fark var. islam için net söylemin oluşu kutsal kitapta tanrı tek'tir ifadesini cebrail'in muhammed'e tebliğ etmesinden geliyor. (bkz: ihlas suresi)
0
kurmalifare
(02.06.20)
İhlas suresinde direkt "O doğmamış ve doğurmamıştır." ayeti var. Ayrıca tevhit inancı var. Tanrının bir ve tek olduğuna dair. Bunlar Hıristiyanlıktaki teslis inancına karşı.
0
black holes in the sky
(02.06.20)
bildiğim kadarıyla islamda zaten her insan tanrıdan geliyor. Allah insana kendi ruhundan üfledi diye ayet var.
ama oğul olarak yok sanırsam.
0
prizmatik
(02.06.20)
tanrının tekliği, ilginç bir paradoks.
yani, tanrının kendisine eş-yahut tanrı özelliği gösteren bir başka varlığı yaratmayı istememesi, tek tanrılı çoğu dinin ortak inancı. isa eğer tanrıdan bir ruhsa, tanrının parçalarının farklı şekillerde görünebileceğini kabul etmiş olursun ki, bu mantık zamanla taşa-güneşe-ağaca tapmaya kadar gitmiş. "güneş de tanrının bir lütfu" deyip, tanrıya tapmış insanlar. ya da, yaptıkları heykellere, tanrının ruhunu temsilen tapmışlar, yoksa kimsenin "bu minik heykel beni yarattı" falan dediği yok.

tanrının bir parçası, ruhunun bir kısmı diye bir şeyi kutsallaştırdığında, yaratıcının biricikliği yok olur. teklik, bozulmayı önlemek adına önemli. hz muhammed'e bile "dünya onun adına yaratılmış" diye diye bir üstünlük verdiler ve sonunda şimdi sorsan bir müslüman "hz muhammed bizim peygamberimiz" der. halbuki, adem de bizim peygamberimizdir, Yakup da. İslam'da peygamberler arası torpil yoktur. imanın şartlarından biri peygamberlere inanmaktır, son peygambere daha çok inanmak değil.

demeye çalıştığım, yaratılanlar arasında bir torpil, "şuna da biraz ruhumdan katayım" durumu tek tanrılı dinlerde olamaz. duayı sadece kendine ister tanrı. araya torpil kabul etmez. gidip bir kabirden, bir ağaca çaput bağlayarak falan dua etmeni istemez. kaldı ki, bir peygamberi hiç yarı tanrılaştırmaz. ölen, bedenini eninde sonunda yaratıcıya teslim edecek olan tanrısal bir özellik alamaz. hristiyanların alimlerinin birleşip de kutsal kitabı derleyip, temel ilkeleri belirleme sürecinin en büyük paradoksudur bu.
bu arada, kimse İsa'nın gerçekten oğul olduğunu düşünmez. en azından kitabı mukaddesi okuyanlar düşünmez. oğulluk, yarı torpilli, tanrı olmayan ama herhangi biri de olmayan bir manevi sıfat haline gelmiş zamanla.
0
lovemyself
(02.06.20)
...lem yelid ve lem yuled...


...ondan çocuk olmamıştır (kimsenin babası değildir) kendisi de doğmamıştır (kimsenin çocuğu değildir)...

İslamiyet inancında böyle.
0
ya ben lan neyse
(02.06.20)
Matematiksel olarak Isa'nın tanrının oğlu olması; ilahi tanrının varlığından veya Muhammed'in göğe yükselmesinden daha düşük ihtimalde değil. Hepsinin oranı aynı. Yüzde 0.
0
fobfilm
(02.06.20)
(7)

Kulak içine kaçan saç telini aile hekimi çıkarır mı?

atom karincanin torunu
Merhaba, 1 haftadan fazla bir süredir sağ kulağımla oynayınca çıtır çıtır ses duyuyordum, arkadaşıma baktırdım derinde kir ve bir kıl göründü fakat güvenip almaya kalkmadık, aile hekimi bunu görüp alabilir mi sizce?
Merhaba, 1 haftadan fazla bir süredir sağ kulağımla oynayınca çıtır çıtır ses duyuyordum, arkadaşıma baktırdım derinde kir ve bir kıl göründü fakat güvenip almaya kalkmadık, aile hekimi bunu görüp alabilir mi sizce?
0
atom karincanin torunu
(02.06.20)
aile hekimi muhtemelen alır veya korkar ve sizi sevk edebilir. kulak burun boğazcı saniyesinde alır. bir alet var onlar baksalar görürler zaten.
0
ozdek
(02.06.20)
bizim burdaki aile hekimleri bir bok yapmayıp her şeyde hastaneye sevk ediyor. geçen gün bana (geçen dediğim koronadan önce) "evet hastasın ama yazamam işte rapor" diyordu. (eskişehir-tepebaşı)
0
ya ben lan neyse
(02.06.20)
Yıllar önce bir arkadaşımın kulağına güve kaçtığında çıkaramayıp (hatta çıkarmaya çalışırken daha derine itip) olmuyor deyip hastaneye göndermişlerdi. Tabi hekimden hekime değişir.
0
pati
(02.06.20)
direkt acile gidin.
0
ikcı
(02.06.20)
KBB doktoru hariç kimseye elletmeyin, iyice dibe itmesinler.
0
John Bloor
(02.06.20)
Kbb+1.
0
sacrilegious
(02.06.20)
kbb
0
bugisme
(03.06.20)
(1)

mantar tedavisi

diffarentiationation
Hangi etken maddelerle yapılıyor? Antibiyotik işe yarıyor mu? Mantar nasıl etkisiz hale geliyor? Bilimsel olarak soruyorum genel bilgi amaçlı.
Hangi etken maddelerle yapılıyor? Antibiyotik işe yarıyor mu? Mantar nasıl etkisiz hale geliyor? Bilimsel olarak soruyorum genel bilgi amaçlı.
0
diffarentiationation
(02.06.20)
(bkz: antifungal)
0
ya ben lan neyse
(02.06.20)
(2)

Sözlükten yazara ulaşmaca

ya ben lan neyse
"notice me kouhai" ve "orcan"kendilerine askerlikle ilgili sorum olacak.kabul ederlerse haber verebilir misiniz?teşekkürler.
"notice me kouhai" ve "orcan"

kendilerine askerlikle ilgili sorum olacak.

kabul ederlerse haber verebilir misiniz?

teşekkürler.
0
ya ben lan neyse
(01.06.20)
kimse yazdı mı?
0
istambul
(02.06.20)
henüz yazan olmadı.
0
🌸ya ben lan neyse
(02.06.20)
(11)

Kedi ya da fare tatlıdan yemiş

bilet
Akşam bir trileçe yapıp bankonun üstünde dinlenmesi için bırakmıştık.Sabah baktığımda üstünden yırtılıp yendiğini ve bir iki yetinde de göçük gördüm. Farketmeden 1 saat kadar önce de bahçe kapısını açık bırakmıştım. Hani fare izine pek benzemiyor ancak kedi girip çıktığını da duymadım. Tabi farketme
Akşam bir trileçe yapıp bankonun üstünde dinlenmesi için bırakmıştık.

Sabah baktığımda üstünden yırtılıp yendiğini ve bir iki yetinde de göçük gördüm. Farketmeden 1 saat kadar önce de bahçe kapısını açık bırakmıştım. Hani fare izine pek benzemiyor ancak kedi girip çıktığını da duymadım. Tabi farketmemiş olmam da olası.

Sonuç olarak fare ya da kedi, ilgili kısımları kesip atsak geri kalanı yenir mi? Farelerin veba, kedilerin de korona taşıma olmadıkları beni çok geriyor. Bir şey olur mu sizce?

#sütlü tatlı, bir dünya süt var içinde.
0
bilet
(31.05.20)
kediden bir şey olmaz da fare riskli, ben olsam yemezdim.
0
aziz dostum jack
(31.05.20)
ben olsam ilgili kısmı keser atar geri kalanı yerdim.

dürüst itiraf: kesip atmadan da yerdim aslında da işte utancımdan öyle yazdım.


fakat yiyip de başınıza bir şey gelirse ben sizi tanımıyorum siz beni tanımıyorsunuz ona göre.
0
levpontryagin
(31.05.20)
muhtemelen kedidir, çevrede kedi varsa fare olmaz.
tanımadığınız, bilmediğiniz hayvan olduğu için yemeyin.
belki görmediğiniz, fark etmediğiniz yerleri yalamış ya da bir şekilde tüyü falan dökülmüştür üzerine.

yalnız farede veba olsa zaten bir şekilde bulaşıp salgına neden olur, kedideki corona da kedide fip hastalığı yapan bir virüstür, zaten vardır ve insana bulaşmaz.
yaban hayatının ortasında yaşamıyoruz, tek bir kuduz vakasıyla köyler kasabalar karantinaya falan alınıyor.
yani çevredeki hayvanlardan hastalık fışkırıyor diye bir durum yok, bunlar temelsiz korkular.
hadi belki fare daha riskli de, kediden corona kapamazsınız.
tatlıyı yemeyin de, hijyenik sebepler nedeniyle yemeyin.
hastalıkla ilgisi yok yani.
0
blatta hiberna
(31.05.20)
Maalesef yalan oldu o yaptığınız şey. Mideniz nasıl kaldıracak onu acaba? Evet, biraz can sıkıcı durum ama yapılması gereken belli. Kargalar her şeye atlıyor, her şeye. Onlar da olabilir. Gerçi ne olduğunun bir önemi yok.
0
bitchesaintshit
(31.05.20)
Kuşlar da didikliyor bazen. Yazmak istedim.
0
velvetmorning
(31.05.20)
ben şöyle düşünüyorum bu tarz durumlarda, şimdi kendime hakim olamayıp yiyeceğim ve mutlu olacağım ama sonra pişman olacağım.. böyle kendimi ikna ediyorum :) ve gerçekten yersem mutlu olurum ama bir gün veya bir saat sonra acayip bir pişmanlık sarar beni. emek harcamışsınız anlıyorum ama en iyisi yememek.
0
Fusha
(31.05.20)
valla kediden de fareden de köpekten de hayatını söndürecek hastalıklar bulaşabilir. eldiven giyip tabağı bile çöpe at.
0
ya ben lan neyse
(31.05.20)
İz olan yerleri 1 parmak genişliğinde keserek atardım, ayak izi/göçük yerleri de dahil. Gerisini tiksinerek de olsa yerdim :)
0
Unde bach canim
(31.05.20)
ben kendi kedim bile yapmis olsa yemem ki tanimadigim kedi yapmissa hic yemem.

yalniz veba ve corona konusunda blatta +1000 diyorum. Vebadan ya da coronadan korkmayin, hayvanin nerelere girip ciktigini bilmediginiz icin hijyenik sebeplerden yemeyin. Ozellikle kedilerin corona yaydigi hurafesi beni cok üzüyor.
0
fraise
(31.05.20)
Kedi olma ihtimali daha yüksek gibi anlattığınıza göre, çünkü kedi varsa fare yoktur.
Ben olsam kediyse ısırılmış yerlerini kesip kalanını yerim.
Kendi evimin kedisiyse kesmeden komple yerim, yavrum benim.
0
megalomaniac
(31.05.20)
Ben olsam yemem.
0
legolasin son oku
(31.05.20)
(14)

soğuk iklimde yaşam?

antikadimag
yurt içi, yurt dışı yaşadığınız en soğuk yer neresiydi? kışın en az 1 ay kalmış olmayı sayıyorum. 1-2 hafta iş veya tatil için gitmek değil. okul, iş amaçlı uzun süreli kalmaktan bahsediyorum.hayat nasıl etkileniyor? uyum sağlayabildiniz mi yoksa ilk fırsatta kaçtınız mı?
yurt içi, yurt dışı yaşadığınız en soğuk yer neresiydi? kışın en az 1 ay kalmış olmayı sayıyorum. 1-2 hafta iş veya tatil için gitmek değil. okul, iş amaçlı uzun süreli kalmaktan bahsediyorum.

hayat nasıl etkileniyor? uyum sağlayabildiniz mi yoksa ilk fırsatta kaçtınız mı?
0
antikadimag
(30.05.20)
Munih, ofisten eve donus yolunda metrodan ciktiktan sonra "10 dakika yururum bir sey olmaz" diyerek -25 derecede eve yurumustum. Eve vardigimda yuzumun rengi kirmizi/mor arasiydi :)

Hayat ona gore uyum sagliyor, kacacak bir durum yok. Turkiye'den ayrilan birisi hemen her yere uyum saglayablir :)

Simdiki sirkette bir ekip arkadasim Yakutsk sehrinden, kislari -50 dereceyi gorduklerini soylemisti.
0
crown
(30.05.20)
ankara'da 4 sene yaşadım. -15 °C'ye kadar düşüyordu sıcaklık. kışın kat kat giyiniyordum, atkı, kulankık, bere, kapüşon, eldiven ne varsa takıp öyle çıkıyordum dışarı. hele sabaha karşı aşti'ye varıp da yurda gitmek için seyrek geçen bir otobüsü uzun uzun beklerken burnum, kulaklarım, ellerim öyle üşüyordu ki :( çok kötüydü. normalde bölüm ve yurt iyi ısınırdı, ama bazen yurdun kaloriferleri bozulurdu veya başka bölümlerin çok soğuk sınıflarında dersim olurdu, onlar tam işkenceydi benim için. mezun olduktan sonra sıcak iklime yerleştim :)

soğuktan nefret ederim. ankara bu kadar işkenceyse gerçek anlamda "soğuk iklim"de yaşamayı geçtim kısa süreliğine bile bulunmak istemem.
0
pati
(30.05.20)
Berlin.

Cok cok az etkiledi. Ankara´da ogrenciydim 3 yil, kampüsünde tilki gorulen dag basinda bir üniversitede okudugum icin, kar tipisi nedeniyle yollarda kaldigim, ulasimin durdugu bir yerden sonra Berlin sogugu ve sartlari zorlamadi. Cok iyi giyinmeyi, kat kat giyinmeyi ogreniyorsunuz. Sogugunda bisiklet de surdum, disarida vakit gecirdim. Surekli gri ve yagmurlu kuzey Almanya sehirlerinde yasamak istemem ama.
0
buf-e kür
(30.05.20)
5 yıl erzurum
3 yıl ağrı
6 yıl kastamonu
19 yıl eskişehir

-20'de yarım saat otobüs beklediğim de oldu kabanla yatıp soğuktan evdeki halı perdeleri üstüme örtüp "inşallah kalıcı hasar bırakmaz" dediğim de. -40'ı da gördüm. "izmir daha soğuk çünkü nem var diyen yumuşak popolulara bilgisayar başında gülüyordum. erzurum'da kristal yağdığını gördüm. burnum kaç kere birbirine yapıştı. patlayan çeşmeler 3 metrelik buz tepesi yapıyordu. kapıyı açtığında dışarıdan içeri sis bombası atılmış gibi buhar giriyordu. kolay uyum sağladım. erzurumdan dönüşte eskişehir'de 3 kış ceketle gezdim.
0
ya ben lan neyse
(30.05.20)
zamanında anlatmışım buyrun. dünyanın en soğuk yerlerinden biri astana.

eksisozluk.com
0
ozdek
(30.05.20)
ankara. doğma büyüme ankaralıyım. ama kışın bile aşırı soğuk olduğunu düşünmüyorum, çok fazla önlem almadan dışarıda uzun süreli vakit geçirebiliyorum. takım elbise üstüne mont kombinasyonuyla çok üşüdüğüm nadirdir. bazen titretici soğuk oluyor ama çok sık değil. atkı, eldiven, bere kullanmam bu arada.

alman şehirlerinin çoğu okyanus iklimine sahip ve ankara'dan daha düşük kış sıcaklık değerlerine sahip değiller. dolayısıyla çok fark yaratmaması normal bence.
0
🌸antikadimag
(30.05.20)
van'da yasadim. bazen -40'lara kadar inen bir havasi var. hava cok keskin. ancak insan uyum sagliyor. zor anacim. sonra goctuk sicak diyarlara. simdi gitsem yasayamam.
0
Leonardo~Da~Vinci
(30.05.20)
Doğma büyüme Ankaralıyım. Eğitim için 6 ay Finlandiyada yaşadım. Gündüzleri -30 olan çokca gün yaşadım. Bir şekilde uyum sağlıyorsun ve bence -20'den sonra hissedilen çok değişmiyor gibi :)
0
mayday
(30.05.20)
Geçen sene Stockholm’de aralık ayında gece vakti dışarı çıktığım bir zaman ilk nefes aldığım anda boğazıma buz saplandı sanmıştım burnum kaskatı oldu, üşüme ve titremeden bahsetmiyorum bile açık kalan yerler donup düşebilir o kadar soğuktu.
0
Uncle Sam
(30.05.20)
ağrı'da ikinci yılım. -30ları görüyoruz. kışın çıkıp bir yerlere gitmek hayal. işten eve, evden işe. -27'te eldivensiz 10 dakika eve yürümek durumunda kalmıştım. çantadan anahtarı bulup çıkaramıyordum, parmaklarım hissetmiyordu. bir keresinde de o kadar titriyordu ki ellerim anahtarı kilide sokamamıştım. saç, kaş, kirpik, burun içinin donması olağan şeyler. yürürken dikkat edeceksin her yer buz pisti. pek alışılacak gibi gelmiyor kulağa değil mi? :)
0
sadakatsiz
(30.05.20)
Viyana.
Istanbul’a gore filan oldukca soguk ama coook soguk demem. Gerci pis bi ruzgari var bu sehrin mahvediyor.

Ha burada yasamaya basladigimdan beri istanbul’da insanlarin koca koca kis montlari giydigi gunlerde deri ceketle filan geziyorum ben.
Alisiliyor, sonucta kat kat giyiyorsun, oluyor. Cok sikinti degil.
Kisin 10 gun kutup dairesi kuzeyindeydim, sadece 1er kat fazla giyindim. Ha geceleri disarida kirpikler saclar filan donuyordu tabi.
0
kuehles blondes
(30.05.20)
İnsan herşey uyum sağlıyor. Şöyle bir video bırakayım, yer Sibirya, başlığında yazdığına göre eğer sıcaklık -55 dereceden yukarıysa bugün güzel bir gündü diyorlarmış orada yaşayanlar.

www.youtube.com

Şimdi değil ama 5-10 sene önce Eskişehir'de birkaç soğuk kış hatırlıyorum. Soğuktan kastım öğleden önce -20 civarları. O zamanlar müstakil bir evde oturuyordum. Mutfak musluğum default olarak donardı. Günlerce, mutfak musluğunu kullanamazdım. Tüple filan ısıtmak için çok uğraşmışımdır. Banyo musluğu donmasın diye içim sızlaya sızlaya geceleri musluktan çok az akmasına izin verirdim. Ama her zor şeyin güzel tarafı da olabiliyor, mesela sobalı bir evdi, işten eve geldiğimde ev buz gibi olurdu, ama sobayı yaktıktan sonra keyfine doyum olmazdı.
0
panamera
(30.05.20)
-32 finlandiya.
hatta izmirde yola çıktığımızda +20 dereceydi, 8 saat sonra helsinkiye indiğimizde -20 dereceydi. şoku düşün.
doğma büyüme oralı olsam heralde hiç koymazdı çünkü biz giyinip dışarı çıktığımızda michellinin lastik adamına benziyorduk ama onlar tşört, üzerine bir hırka/sweat, onun da üzerine sağlamcana bir montla gayet rahat o soğukta durabiliyordu. daha yeni doğmuş bebek vardı mesela, hastaneden çıkıyorlardı. biz olsak normal havada bile 40 gün sokağa çıkarmayız ama o kadın (yeni doğum yaptığı yürüyüşünden belliydi) bebeği kızak gibi bir şeye koyup kar üstünde kaldırımda çeke çeke evine götürdü. kreşler her gün 1-2 saat bahçede oynatıyorlar -20 -30 demeden. çocuk böyle büyüyünce ister istemez alışıyor soğuk havaya. genetik olarak da yatkınlar tabi ki.
ama ben dondum, gerçi ben zaten çok üşürüm ama orası ayrı bir soğuktu. fakat gene de uyum sağlıyorsun, kar görmemiş masum izmirliler olarak her gün kar yağması, günde sadece 4-5 saat güneş ışığı o da kalın bulutların arkasından zar zor görebilmek zorluyor tabi ama alışıyorsun neticede çünkü elinde olan bir şey değil. hatta eksi dereceleri göze alıp o kış kuzey avrupa turuna çıktık, hatta kuzey avrupa bile bize komadı ki ne olacak en fazla biraz serin olur diyip bir sonraki kış güney avrupa turuna çıktık, o da son 50 yılın en soğuk avrupa kışına denk geldi, bi yerimizde bişeyimiz dondu ama gene de ölmedik vs.
soğuk diye finlandiyadan da kaçmadık, erasmus bitti döndük, gene olsa gene gideriz ama bu sefer daha hazırlıklı gideriz.
0
halanne
(30.05.20)
Ardahan’da görev yapıyorum. En düşük -45 olmuştu. Genelde de -25 civarı olur. Sadece düşmeden yürümek zorluyor :). İsteyerek geldiğim için bir sıkıntı yok benim için
0
transilvanya
(30.05.20)
(7)

Anneye izletmelik YouTube film/tiyatrosu

tabudeviren
klasik türk filmleri (Tv'de bolca çıkıp izlenmiş) harici, anlaşılması kolay film/tiyatro tavsiyesi lazım. Türkçe dublajlı olacak.Sevdiği filmler: selvi boylum al yazmalım, gladyator, yeşil yolRecep İvedik sevmiyor.
klasik türk filmleri (Tv'de bolca çıkıp izlenmiş) harici, anlaşılması kolay film/tiyatro tavsiyesi lazım. Türkçe dublajlı olacak.

Sevdiği filmler: selvi boylum al yazmalım, gladyator, yeşil yol
Recep İvedik sevmiyor.
0
tabudeviren
(23.05.20)
Ben geçenlerde Bir Demet Tiyatro' ya başladım tüm bölümleri var.
Şimdi baktım Reis Bey' de var.
0
Amaranta ursula
(23.05.20)
çalıkuşu dizisi olur mu? eski olan. dizi ama 7 bölüm.

feride gibi yarim olsun, hem ilk hem son olsun ulan.
0
ya ben lan neyse
(23.05.20)
arzu filmin tüm filmleri youtube da var, arzu film sayfasını bulun yeterli.

full film izle diye aratirsaniz youtube da yine bir sürü türkce dublajli yabanci film cikiyor.
0
proteus
(23.05.20)
Taze cikti: kultur.istanbul
0
pass
(23.05.20)
carpenic
(23.05.20)
Pelin Esmer - Oyun
Fazıl Say - Sait Faik
0
kaset
(24.05.20)
bana bir şeyhler oluyor
0
tantunizade murat efendi
(24.05.20)
(12)

Zavallı kedi yavrusu

megalomaniac
Aslında dertleşmek için yazıyorum. Dün akşam geç saatlerde yürüyüşe çıkmıştım ki yavru bir kediye rastladım. 2 aylık gibiydi büyüklüğü, belki biraz daha fazladır. Duvarın köşesine sinmiş, titriyor, yüzünde dehşet dolu bi ifade ile kocaman ve çapaklanmış ıslak gözlerle etrafına bakıyor, yaklaşan her
Aslında dertleşmek için yazıyorum.
Dün akşam geç saatlerde yürüyüşe çıkmıştım ki yavru bir kediye rastladım. 2 aylık gibiydi büyüklüğü, belki biraz daha fazladır. Duvarın köşesine sinmiş, titriyor, yüzünde dehşet dolu bi ifade ile kocaman ve çapaklanmış ıslak gözlerle etrafına bakıyor, yaklaşan her şeyden kaçmaya çalışıyordu ama kimse onu görmüyordu zaten kaçmaya mecali de yoktu.

Hemen kucağıma aldım, zorlanarak yapmış belli ki küçük bedeninden beklenmeyecek bir büyüklükte dışkılamıştı. Koluma öylece sarıldı, yüzü dirsek içimde yumulu eve kadar yürüdük.

Yaşamaz diye düşündüm, çünkü böyle tecrübelerim olmuştu ne yazık ki. Eve gelip yıkayınca aslında o kadar küçük olmadığını, iyi bakılırsa kendini kurtarabileceğini düşündüm. Zor bir gece geçirdik. Çok zor ve hızlı nefes alıyordu, nefes alıp verirken tüm bedeni sarsılıyordu. Bazen ağzını açıyordu öyle nefes almaya çalışıyordu ama ne yapsa aradığı konforu bulamıyor gibiydi. Yatarken de hiç rahat değildi, hatta oturup duvara yaslanarak uyumayı tercih ediyordu ılık su torbası ve yumuşak havlu koymama rağmen bir süre sonra ayağa kalkıp bir yere yaslanma ihtiyacı hissediyordu. Uzun süre kucağımda yatırdım ama biraz kendine gelince kalkıp duvarla yatağımın birleştiği yere uzandı.

Sabah bir veterinere götürdüm, akşamdan konuşmuştuk yavru kedilere bakıp sahiplendiriyordu. Fakat sağlıksız halini görünce kabul etmek istemedi, 2 gün daha sizde kalsın dedi. Evde astım hastası olduğu için bunu yapamazdım. Birkaç iğne, göz temizliği vs. ile ayrıldık.

Bu esnada epey canlanıyor gibiydi sadece sağ arka ayağını sürüklüyordu, hissetmiyor gibiydi sanki. Yine de parmağıma pati atıp ısırmaya çalışıyor, oyun yapıyordu, bebek işte. Nefesi hiç düzelmedi. Hareketleri serileşemedi. Akşam röntgen çektirdim ve veteriner diyaframının yırtıldığını, şuan nefes alamadığını sadece karnının öylece şişip indiğini, iç organlarının tamamının yerinin bozulduğunu söyledi. Şaşırdım, üzüldüm çünkü iyi gibiydi en azından ilk anki şoku azalmıştı, kendini yalamıştı hatta gırlamıştı bile. Ama nefesindeki bozukluk ve vücudunun her soluktaki sarsılışı geçmiyordu. Ameliyat olması çok zor dedi veteriner, yavruyu anestezi etme kısmından başlayıp muhtemelen masada kalacağını, üniversitede muhtemelen ötenazi tavsiye edeceklerini söyledi. Çok ağladım ama ne yapabileceğimi bilmiyordum. Ötenazi hiç çekici gelmiyordu kulağıma, yavrunun hayatı bu kadar vasat olmamalıydı. Hekim, vücudunun bu ameliyatı da kaldıramayacağından çok emindi.

Veterinerin yan tarafında bir hayvansever derneğinin kedi bakım evi vardı, oraya bıraktım hiç içim el vermese de... gece yalnız kalacaktı sabah 9’a kadar, benim gibi kucağında uyutacak kimse yoktu, içinde kumu, yemeği ve suyu olan büyük bir taşıma çantasının içindeydi tek başına. Uzun süre kucağımda gezdirdim ama eve götüremezdim astım nedeniyle. Başka bir yol da bulamıyordum. İyiliği elime yüzüme bulaştırarak eve döndüm. Kendime kızdım onu eve alamadığım için, kaç günlük ömrü kaldıysa güzel geçirmesini sağlayamadığım için. Bu gece de onu elimle damla damla beslemeyeceğim için kendimden nefret ediyorum. Karşıma çıkması elbette tesadüf değildi, ama ben bu sınavı da geçemedim işte.
Kalbim paramparça, çok canım acıyor. 2-3 aylık hayatında en zor kısımları atlatmışken alçak insanoğlunun bir alçak darbesiyle bu hale gelmişti ya da ezmesiyle... muhtemelen bisiklet, kim bilir şimdi nerede.
Yarın gidip göreceğim ama kötü bir haber almak istemiyorum desem de aklımdan başka bir şey geçemiyor kafayı yemek üzereyim.
Diyafram yırtığı ciddi boyuttaysa kedi kesinlikle ölür mü? Ameliyata zorlayayım mı yoksa hayvana eziyet mi olur boş yere?
Çok acı çekiyor mudur?
Ben korkunç bir insan mıyım?
0
megalomaniac
(21.05.20)
hakk senin gibi merhametli insanlardan razı olsun, keşke sayımız artsa. maalesef bu memlekette çoğu insan senin şu yazdıkların için bile gereksiz diyebilir. çünkü kalpsiz aşağılıklarla yaşıtoruz. o dilsiz masumları candan saymıyorlar. hayvana bir şey olmaz deyip geçiyorlar. hergün onlarcası ile karşılaşıyorum ve artık nefesimiz tükeniyor gerçekten. bugün anne bi körpk gördüm temizdi büyük ihtimal doğurtulup dışarı atılmıştı, herkesten korkutordu. gözlerim dolu dolu eve geldim yine.

devleti gereğini yapmıyor. dernekler bizler yetersiz kalıyoruz. devlete sağlam bir kısırlaştırma ile işe başlasa max 5-10 yıl içinde çok güzel sonuçlar alınır. diyanete rekor bütçe ayıran devlet o canları görmüyor. peki hakk’ın verdiği canı taşıyan o masumların derdine derman olmak asıl ibadet değil midir?

yüce hakk’ın merhameti hepsinin üzerine olsun. birgün çok zengin olursan ya da güç sahibi olursam namus sözü verdim kendime, bu işi çözmeden bırakmam :(((
0
everythingok
(21.05.20)
Hocam çıkmayan candan umut kesilmez. Ben yazının sonuna doğru oldu diyeceksin diye korka korka okudum, ben bazen aşırı iyimmser oluyorum, o yüzden beni kale alma ama ben yaşayacağını düşünüyorum. Benim kedim bir kere birinci kattan bir kere de dördüncü kattan düştü ama yaşıyor şu an. Hiçbir sağlık sorunu yok şu an. Umarım yaşar. İyi bir insansınız.
0
Fusha
(21.05.20)
Duyarlılığın için tebrik ederim. Inşallah iyi olur kedicik.
0
Topalordek
(21.05.20)
Siz iyi bir insansınız, ama kediciğin peşini bırakmayın. Bakım evi dediğiniz yer nasıl bir yer bilmiyorum ama hiçbir derneğe gözü kapalı güvenmeyin. Gerekirse başka bir veterinerden görüş alın. Hayvan diyafram yırtıgıyla yaşayamaz sanırım, dolayısıyla bu durum kesinse ya ameliyat olacak ya uyutulacak, bir kaç veterinerden fikir almak en dogrusu. Eğer iyileşirse eminim sahiplendirebilirsiniz o survivor ı.
0
hipopotamus
(22.05.20)
mesaj attım size. umarım destek gelir size ve iyileşir.
0
surprise
(22.05.20)
@hipopotamus
Bugün 1-2 saatimi orada geçirdim. Kediyi kucağımda tuttum, 2 görevli vardı devamlı temizlik yapıyolardı(o saate denk gelmişim sanırım), mamaları kumları değiştiriyolardı, bölmeleri siliyolardı.
Her gün veteriner teknisyeni gelip kedileri muayene ediyor.
Bazılarında serum var bazıları felç, bazıları ameliyatlı, yavrulamış, bazısına süt anne arıyolar vs. ama çok fazla kedi var. Hepsi ayrı ayrı kafeslerde. Dükkan katı apartman altı bir yer, yanında veteriner kliniği var. Öyle bir ortam işte, istediğinde gelip bakabilirsin dediler sabahı bekliyorum.
0
🌸megalomaniac
(22.05.20)
ya size de o kedicige de kiyamammm. asla korkunc bir insan degilsiniz. elinizden geleni yaptiniz ve yapacaksiniz bence. bie gece bile olsa o kediye iyi bir yuva sagladiniz ve simdi de sokakta degil en azindan, iyi kotu bakilir ona orada. diger arkadaslara da katiliyorum. yine gider bakarsiniz. ikinci bir veteriner gorusu bence de iyi olur.

sizin gibi vicdanli insanlarin sayisinin artmasi dilegiyle...
0
batlegolas
(22.05.20)
@megolomaniac, hocam bahsettiğiniz yer bağış kabul ediyor mu? Burada ufak bir yardım kampanyası vs başlatsak?
0
Fusha
(22.05.20)
@Fusha
Bağış kabul ediyolar sayfa bu:
instagram.com

Fakat bizim kedinin masraflarını ben zaten karşılamaya hazırım, tek problem tedavi edilip edilemeyeceği. Başka veteriner arkadaşlara sordum onlar da benzer şeyler söyledi.
Bugün 4 saat kadar kediyle birlikteydim, yemek yedirdik gözlerini sildik, bahçeye çıkardım kucağımda yattı biraz. Hareketleri iyi gibi aslında.
Akşam bir yakınım vasıtasıyla fakültedeki cerrahla konuştum. Veterinerinizi ve kedinin kaldığı yeri tanıyorum irtibatımız var, bir kez daha konuşur değerlendiririz. Çok riskli ama ameliyata karar verirsek de bayramdan sonra yaparım dedi.

Şimdilik yapılabilecek başka bir şey yok sanırım. Teşekkür ederim hepinize.
0
🌸megalomaniac
(22.05.20)
Beklemesi kedi için daha iyi olur sanırım. Biraz daha kendine gelir, sokakta beslendiğinden daha iyi bakılıyor şu anda. Iyi haberi bekliyoruz. Umutluyum.
0
Fusha
(22.05.20)
insanın yaptığını ne biliyorsun? belki büyük kediler ya da köpekler yaptı.
0
ya ben lan neyse
(22.05.20)
@ya ben lan neyse

Başka kediler köpekler saldırsa vücudunda çizik yara vb. olur, bunun kemikleri ezilmiş ağır bir şey üstünden geçmiş gibi. Sanmıyorum diğer hayvanların yaptığını.
0
🌸megalomaniac
(23.05.20)
(9)

Annelik

Lanovaromana
Sorum annelere,31 yaşında bekarım, uzun bir ilişkim olmadı, buna bağlı olduğunu düşünüyorum ki çocuk isteğim de olmadı. Olmak zorunda da değil biliyorum. Fakat sizlerin tecrübelerinizi merak ediyorum. Çocuk sahibi olmak her zaman hayalinizde mi vardı? Belli bir yaşta içgüdüsel olarak mı geldi? Doğru
Sorum annelere,
31 yaşında bekarım, uzun bir ilişkim olmadı, buna bağlı olduğunu düşünüyorum ki çocuk isteğim de olmadı. Olmak zorunda da değil biliyorum. Fakat sizlerin tecrübelerinizi merak ediyorum.

Çocuk sahibi olmak her zaman hayalinizde mi vardı? Belli bir yaşta içgüdüsel olarak mı geldi? Doğru kişiyi bulunca mı geldi? Gerçekten dünyanın en güzel duygusu mu yoksa tam da değil mi? Kendi hayat tecrübelerinizi paylaşırsanız çok sevinirim.
Teşekkürler.
0
Lanovaromana
(19.05.20)
Ben 32 yasındayım, bana da hala gelmedi. Hatta gelmeyeceğini düşünüyorum. Güzel bir his olduğuna eminim ama kendim hamilelik, emzirme vs gibi süreçleri yaşamak istemem. Gün gelir de şartlar uygun olursa evlat edinmeye sıcak bakabilirim. Anne değilim ama cevap verdim:)
0
patlamis misir
(19.05.20)
Ben 28 yaşındayım bende hiç çocuğum olsun gibi bir duyguya sahip olmadım. Bazı çocuk fotoğrafları hoşuma gidiyor ama hiç bir zaman bende çocuk yapmak istiyorum demedim. Ayrıca daha önce hiç ilişkim de olmadı ama sebebin bu olduğunu da düşünmüyorum.
0
hayalhayal
(19.05.20)
31 yaşındayım , uzun yıllardır bir ilişkim var. çocuk sahibi olma hayalim hiç olmadı, ve hemen hemen bütün arkadaşlarım ya hamile ya da çocuklar var.

çocukları çok seviyorum bebeklerle oynaması çok keyifli geliyor, beni gerçekten çok mutlu ediyor ama bir çocuk sahibi olmayı istemiyorum. o kadar fedakarlık, özveri, maddi ve manevi harcama yükünü omuzlamak istemiyorum.
0
benaslinda
(20.05.20)
o "gelmedi" diyenlerin çoğu hayvan besliyor. bir yerden çıkıyor illaki.
0
ya ben lan neyse
(20.05.20)
30 olmak üzereyim 2 senedir evliyim ama ben de hiçbir zaman istemedim, gelmiyor o biyolojik saat. Üstelik korkuyorum ya olursa naparım diye.

Sanırım henüz kendi hayatımı garanti görmediğim için isteyemiyorum. Devlet memuru olsaydım isterdim heralde :)
Çocuklarla bi problemim yok aslında, yeğenlerimle sürekli bir aradayız mesela, gayet iyi bakabiliyorum. Ama kendi çocuğum olmasına hiç ihtiyaç hissetmiyorum, böyle bi arzum yok.
0
megalomaniac
(20.05.20)
Biri güzel yazmış. Çocuk istemeyenler hayvan besliyor. Ne çocukla oluyor ne de çocuksuz. Ama çocukla daha güzel. Evet bizde var. 1 tane olsun. Mutlaka.
0
luluki
(20.05.20)
31 yasindayim 1 yildir evliyim bana da gelmedi. Kedi alalim istegi geliyor arada, onu bile nasil bakariz butun gun ikimiz de çalışırken diye vazgeçiyoruz.
0
passive aggressive
(20.05.20)
32 yaşında evlendim. Öldüm bittim çocuksever olmadım ama çocuğum olsun istedim. Hatta itiraf edeyim, bazen öyle umutsuz hissediyordum ki samimi bir arkadaşıma çıtlatayım, anlaşmalı evlenir, anlaşmalı boşanırız diye bile düşünmüştüm. Şükür gerek kalmadı. Aşık olup evlendim. 2 de kızım var. İyi ki olmuş.
Benimkiler için "hormonlar istedi" diyebiliriz.
0
SiyamkedisiZorro
(20.05.20)
anaç biri değilim ve rahatıma düşkünüm ama buna rağmen hep bi çocuk isteğim oldu. bebekleri ve çocukları çok seviyorum, kendim de çocuk sahibi olmak istiyordum. 29 yaşımda da anne oldum.
0
deartheodosia
(23.10.20)
(4)

İmamlar hangi gün izin yapıyor?

ayseee
İmamlar ?
İmamlar ?
0
ayseee
(16.05.20)
ya emin değilim ama -bugün de hiç emin değilim- müezzinlerle anlaşıp bir gün müezzinin imamlık yapmasını sağlıyorlar. dönüşümlü aralarında anlaşıyorlar.
0
ya ben lan neyse
(16.05.20)
Cuma olmadığına eminim.
0
conta
(16.05.20)
cami içerisindeki tabelada hangi gün izinli oldukları yazar. cuma olmaz, haftada bir gündür.
0
blue eyes white dragon
(17.05.20)
Cuma dahil izin yapabilirler. Belirli bir izin gününü soruyorsanız, yoktur. Cami’de bir kişinin durması esastır.
0
iddaaci
(17.05.20)
(10)

halıdaki saçları temizlemek

regina phalange
bizim odada boydan boya halı var ve saçlarım çok dökülüyor bu aralar. elektrikli süpürgeyle alınmıyor da yani halı da eski biraz tutuyor sanırım iyice. trendyolda şunu buldum ama kullnışlı mı bilemedim.https://www.trendyol.com/smarter/smarter-xxl-tuy-toplayici-rulo-yedek-rulo-p-32809987
bizim odada boydan boya halı var ve saçlarım çok dökülüyor bu aralar. elektrikli süpürgeyle alınmıyor da yani halı da eski biraz tutuyor sanırım iyice. trendyolda şunu buldum ama kullnışlı mı bilemedim.

www.trendyol.com
0
regina phalange
(16.05.20)
pek bir işe işe yaramaz o büyük ihtimalle. saçakların arasına girip dolanıyordur saçların en az yarısını almaz yani o rulo saçların.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(16.05.20)
saçak yok boydan boya halı var diye belirtmiştim. daha da anlaşılması için odanın yerinde komple halı var yani.
0
🌸regina phalange
(16.05.20)
saçaktan kastım havdı. tüyleri yani.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(16.05.20)
o tüy toplayıcı bence de işe yaramaz.
şunun gibi bir halı fırçası edinip (urun.n11.com) halıyı fırçalayarak saçları halının tüylerinin arasından çıkarıp elektrikli süpürgeyle süpürebilirsin. tabi komple oda kadar halıyı fırçalamak çok pratik olmayabilir.
0
pati
(16.05.20)
Ona o parayı vereceğine halı örtüsü diye bişey var. Bi ona bakın isterseniz. Hem çıkıp yıkanıyormuş filan. Ben kullanmadım ama güzel görünüyorlar. Hem de evin havası değişir
0
lapris
(16.05.20)
Halı fırçası +1

Supurgenin cekemedigi saçı o rulo hiç temizlemez.
0
elorelia
(16.05.20)
bu ruloların elbise için olanını halıda denedim. 1 turdan sonra çekmiyor. herhalde tüm halıyı temizlemek için 500 metre falan lazım.
0
ya ben lan neyse
(16.05.20)
Çok saçma gelecek ama, şu cam silmek için kullanılan lastikli çekpaslar var ya, evde varsa halının bir kısmında deneyin. İnanılmaz güzel saç ve tüy topluyor.
0
kobuzchu kiz
(16.05.20)
Elektrik süpürgesinin ucunu normal zemin moduna getirip süpürün (fırçalar dışarıda olsun) halıyı 2 farklı yönde süpürün , ikisinden birinde toplar
0
janavarorion
(16.05.20)
Benim kullandigim bir yöntem var aslında

hali yıkama fırçaları var ya tahta saplı onu sürtüyorum elimle bütün kıllar arasına toplanıyor. Deneyebilirsiniz.
0
GiderGelemes
(17.05.20)
(39)

Tavuk yiyor musunuz?

msb
Doktor bir tanidigim evine dahi sokmuyor. O denli olmasa da ben de mumkun oldugunca az tuketmeye calisiyorum fakat bu davranisim belli bir bilimsel arastirma sonucuna vb dayanmiyor, tamamen esten dosttan duydugum.Sizde durum nedir? Ayda kac porsiyon tuketiyorsunuz?
Doktor bir tanidigim evine dahi sokmuyor. O denli olmasa da ben de mumkun oldugunca az tuketmeye calisiyorum fakat bu davranisim belli bir bilimsel arastirma sonucuna vb dayanmiyor, tamamen esten dosttan duydugum.

Sizde durum nedir? Ayda kac porsiyon tuketiyorsunuz?
0
msb
(16.05.20)
yiyorum. abartıldığını düşünüyorum. doktorları da bu tür konularda pek ciddiye alamıyorum. doktor ne anlar tavuktan veya onun yetiştirilme şeklinden dolayı vücuda verebileceği zararlardan.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(16.05.20)
çok sağlıklı olmadığını düşünmeyi geçtim biliyorum. mutfakta önemli bir yeri var. kırmızı etle kıyaslamıyorum ama kırmızı etede çok güvenmiyorum. düzenli balık yeme işin sağlıklı kısmını oluşturuyor.
tavuğuda belli yerlerden alarak süper oynanmamış ürün alıyorum diye kendimi kandırıyorum:)
0
qxgviper
(16.05.20)
Her gün 500g
0
shredd
(16.05.20)
Her gün 300 gr.
Sanırım bu tavuklara kolajen enjekte edilmesinden bahsediyorsunuz.
0
Unde bach canim
(16.05.20)
TR de ki herseyini içine bişey koydukları için tavuk pek sıkıntı yaratmıyor.
0
paramolacak
(16.05.20)
Antibiyotik muahbbeti var. Onlardaki antibiyotik yedigimiz icin bize geciyor, oyle oyle insandaki bakteriler antibiyotige daha fazla maruz kala kala Bagisiklik kazaniyormus bakteriler. Sonra superbug dedikleri antibiyotigin etki etmedigi bakteriler oluyormus falan filan. Ayda 2-3 kez yiyorum
0
neverletyougodown
(16.05.20)
Ben pek yemiyorum. Kurbandan kalan et var. Kırmızı et daha sağlıklı, besleyici. Tavuk bana ot gibi geliyor. O yüzden nadiren yerim.
0
prole
(16.05.20)
En az haftada bir kere yerim. paramolacak+1
0
black holes in the sky
(16.05.20)
Gunde 300-400 gr.
Şimdi markette en ucuz tavuk var, üstüne orta seviye var, üstüne yüksek kalite var üstüne organik var.

Ben orta-yuksek kalite arasinda gidip geliyorum.

Yalniz o kadar üründe katki, antibiyotik vs var ki ac kalirsiniz. Bu kadar insani dogal üretimle kim nasil doyuracak?
0
logisticsmanager
(16.05.20)
Abicim antibiyotik tavuğu büyüten, şişiren bir şey değil, bakteri öldürücüdür. Ürününü yediğimiz bütün canlı hayvanlara yapılır, hasta olmasın, mikrop kapmasın diye. Yani et ineğine de, süt ineğine de, et tavuğuna da, yumurta tavuğuna da hatta belki çiftlik balığına bile uygulanan bir ilaç. Yumurtada da, sütte de, hepsinde var antibiyotik. Antibiyotik istemiyorsanız vegan olacaksınız.

Ha hormon derseniz, yok efendim gdo'lu yem derseniz, sağlıksız yetiştirme şartları derseniz onlara eyvallah, yemiyorsanız o yüzden yemeyin.
0
kibritsuyu
(16.05.20)
Abi tavuk yemeyip ne yiyeceksin? Hayvansal protein almak istiyorsun ve bunun kaynakları belli. Günlük 100gr protein almak istesen 500gr et yemen lazım. Tavuk ve hindiyi çıkartınca balık ile kırmızı et kalıyor. Balık dört mevsim taze bulunmuyor. Çiftlikte yetiştirilenlerine de zararlı diyorlar. Kırmızı et pahalı. Karides, kalamar vs. ayda yılda bir yersin zaten. Yemeyelim de, alternatifini sunmuyorlar. Vejetaryen falan olmak istemiyorum. Ne yapalım bu durumda?
0
synesthesia
(16.05.20)
balık civalı, tavuk hormonlu, sebze meyve simsiyah suları olan derelerden sulanıyor. satın alınan her gıda kadar kötü olduğunu düşünüyorum.
0
renegade
(16.05.20)
Ne tavuk ne yumurta.Balık ve eser miktarda kırmızı et yiyorum.
0
guitarissimo
(16.05.20)
Tavuk eti bence kırmızı etten daha lezzetli. Yetişirip yemeyen ise bence tavuk çifliklerinin çok pis kokması ama öyle böyle değil
0
yeliz adeley
(16.05.20)
yemiyorum.

eskiden yediğim zamanlar için de pişmanım.

(biraz önce yumurta sorusuna cevap verince bunu da boş geçmeyeyim dedim.)
0
AlsterWasser
(16.05.20)
@kibritsuyu antibiyotik tavugu buyuten bir sey degil derken? Tavukcunun sitesine girip mi okuyorsunuz bu bilgileri. Antibiyotigin temel verilme sebebi hayvana hizli kilo aldirmak. Gunluk dozda her gun antibiyotikle besleniyor bu hayvanlar. Antibiotic resistance diye bir kavram varsa bu gida endustrisinin ciftliklerinin bir urunu
0
neverletyougodown
(16.05.20)
yaklaşık 4 senedir yemiyorum. işyerinde "pilavda tavuk bulyon var mı şef?" diye sormaktan bıktım.
yeri gelmişken tatlıya tavuk eti koyan zihniyeti buradan kınıyorum :)
akdeniztoros.com.tr
akdeniztoros.com.tr
0
g7mor
(16.05.20)
haftada 2-3 kere yiyorum genelde. tadı balığa veya kırmızı ete göre çok daha lezzetli.
0
pearson
(16.05.20)
Solduğumuz havaya kadar her şey bozukken konu tavuğa gelene kadar evden uzaklaştırılması gereken çok daha fazla şey olduğunu düşünüyorum. Haftada 3-4 gün tavuk, 3-4 gün ton balığı, ayda 1-2 defa kırmızı et tüketiyorum. Genel manada beslenmenizi tüm gıdalarla orantılı bir şekilde paylaştırıyorsanız tavuk yiyorsunuz diye size bir şey olmaz. Onlarca parametreye bağlı yaşıyoruz. Bu kadar detaycılık bizi daha uzun ömürlü yapmayacak maalesef :)
0
desdenova34
(16.05.20)
Yaklaşık 20 yıldır ben, ailem ve yakın akrabalar yemiyoruz.
Yılda 1-2 köy tavuğu falan denk gelirse ancak. Ama öyle bir durumda da kaz/ördek gibi seçenekleri tercih ediyoruz.

Aynı durum yumurtada da geçerli. Ben çok sevdiğim için her gün yumurta tüketiyorum ama “organik” olanlardan. Gezen tavuk değil organik.
0
jimjim
(16.05.20)
tavuk sektörüde bir çok sektör gibi kirli. kasaptan aldığınız etler çok mu sağlıklı? hayvan hangi yemleri yiyor? bilmiyoruz. sektörlerin hepsi kirli ama tavuk sektörü diğerlerine göre çok kirli. normal köyde gördüğünüz tavuklardan markette paketli şekildeki etler çok zor çıkar hatta yumurtaları falan küçüktür. 3 ay da bir yerin onu da eşimin canı çekerse.
0
mikahakkinen
(16.05.20)
bir mazbut ben miyim anlamadım. tavuk yerim. etrafımda tavuk yemeyen insan da yoktur.

ucuza lezzetli yemek. tavuğa karşı böyle bir lobiden haberdar değildim açıkçası.
0
antikadimag
(16.05.20)
İki yıldır hiç tavuk yemedim. Öncesinde de tadını sevmediğim için zaten pek yemezdim.
0
legolasin son oku
(16.05.20)
Doktor tanıdığınız neden evine dahi sokmuyor bir söyleseniz de öyle tartışsak. Siz atıyorum bamya neden sevmiyorsanız, o da o yüzden sokmuyordur evine.

Tavuk etini bulgur pilavının üzerine(pirinç de olur) küçük küçük parçalar halinde atıp yemeyi seviyorum. Gerçi her türlü güzel bir tadı var. Üzerine de pul biberi. Oh mis.
0
bitchesaintshit
(16.05.20)
istemezdim ama mecbur yiyorum. kırmızı eti güvenli bulmadığım için protein almam lazım. haftada 2 kere yiyorumdur herhalde. banvit bulursam onu alıyorum. en azından tavuklara tavuk eti yedirmediğini söyleyen tek firma. "brezilyalılara satıldıktan sonra değiştirmedilerse..."
0
ya ben lan neyse
(16.05.20)
@neverletyougodown: tavukçunun sitesine girip okumuyorum. tavuklara hiçbir şey verilmiyor, tavuk sağlıklıdır, yiyin bir şey olmaz gibi bir iddiam da yok. söylediğiniz "Antibiyotigin temel verilme sebebi hayvana hizli kilo aldirmak. Gunluk dozda her gun antibiyotikle besleniyor bu hayvanlar" şeklindeki saçmalığı düzeltmeye çalışıyorum.

antibiyotiğin temel verilme sebebi tavuklara hızlı kilo aldırmak değil. antibiyotiğin kilo aldırıcı bir etkisi yok. antibiyotikle beslenemezler, çünkü antibiyotiğin besleyici bir özelliği de yok.

antibiyotik bakteri öldürücüdür. mikrop öldürür. faranjit olduğunda aile hekimine gidiyon augmentin yazıyo ya, aha hayvanınki de aynı. sen augmentin içince büyüyüp kilo alıyor musun, karnın doyuyor mu?

bin çeşit hayvan hastalığı var. bunların bilmemkaçyüz çeşidi de mikrobik. salmonellası var brucellası var. bin çeşit bakteri var. sen bu antibiyotiği vermezsen hayvanın bakteri kapar. ya ölür, ya bakterili ürün verir. sen dayarsın hayvana antibiyotiği, adamın vücudunda bakteri üreyemez.

ürün veren her canlı hayvanın vücudunda bakteri üreyemesin diye antibiyotik verilir. direkt ineğin memesinin içine basılanı bile var. memesi büyüsün, sütü artsın diye değil, sütteki bakteriler varsa ölsün, yoksa da üremesin diye. sağlıksız mıdır, evet sağlıklı değildir. sonuçta bakteri ölmesin diye ilaç yapılmaktadır, üründe bakteri ürememekle birlikte ilaç katkısı kalmaktadır. o yüzden, ya bakteri üremiş olması yüksek ihtimal olan ürün tüketeceksiniz, ya antibiyotikli ürün tüketeceksiniz, ya da vegan olacaksınız. antibiyotikten korkuyorsanız hayvansal ürün tüketmeyeceksiniz.

tavuğa hızlı kilo aldıran şey katkılı yemlerdir, gdo'lu yemlerdir. ne bileyim hormondur. kilo aldırıcı, çabuk büyütücü ilaç da veriyorlardır. ama bu verdikleri ilaç bir antibiyotik değildir. tavuk yerken çekinecekseniz bunlardan çekinin.
0
kibritsuyu
(17.05.20)
@kibritsuyu valla uzatmak istemiyorum, ama antibiyotik sadece ciftlik hayvanlarini hastaliklardan korumak icin degil hizli buyumeyi, gelismeyi sagladigi icin de kullaniliyor temel olarak. Antibiotic resistance diye basit bir Google aramasi yaparsaniz ya da antibiotic resistance ile random bir yazi secerseniz guardianlardan tutun tedlere, bbclere, whol'ya yuzlerce yerde bahsediliyor antibiyotigin ciftlik hayvanlarini hizli buyutme etkisinden. Komplo teoristcilerin, dunya duzculerin iddiasi falan degil bu
0
neverletyougodown
(17.05.20)
Antibiyotikler hormonlar gibi büyümeyi doğrudan uyaran maddeler değil. Tavukların büyümesini dolaylı olarak destekliyor.

Antimicrobial Growth Promoters
Antimicrobial growth promoters (AGPs) are antibiotics added to the feed of food animals to enhance their growth rate and production performance. The mechanism by which AGPs work is not clear. AGPs reduce normal intestinal flora (which compete with the host for nutrients) and harmful gut bacteria (which may reduce performance by causing subclinical disease). The effect on growth may be due to a combination of both fewer normal intestinal flora and fewer harmful bacteria.
wwwnc.cdc.gov


According to the National Office of Animal Health (NOAH,
2001), antibiotic growth promoters are used to “help growing
animals digest their food more efficiently, get maximum benefit from
it and allow them to develop into strong and healthy individuals”.
Although the mechanism underpinning their action is unclear, it is
believed that the antibiotics suppress sensitive populations of bacteria
in the intestines. It has been estimated that as much as 6 percent of the
net energy in the pig diet could be lost due to microbial fermentation
in the intestine (Jensen, 1998). If the microbial population could be
better controlled, it is possible that the lost energy could be diverted
to growth.

www.fao.org


Antibiotic resistance apayrı bir şey ve büyüme ile bir ilgisi yok.
0
synesthesia
(17.05.20)
6 senedir tüketmiyorum.
Benim yememe başlangıcım şöyle oldu bir gün köy tavuğu yedim. köy tavuğunun etini biraz sert buldum ama köy tavuğu ile diğer market tavuklarını karşılaştırınca vay anasını biz ne yiyormuşuz dedim. kemik boyutu, yağ oranı vs. ondan spnra soğudum ne köy tavuğu ne normal tavuk yedim.
0
fosforlu cevriye
(17.05.20)
@synesthesia "Antibiotic resistance apayrı bir şey ve büyüme ile bir ilgisi yok." Ben ikisi alakali demedim zaten. Antibiyotik resistance ile alakali rasgele bir yazi secmeniz yeterli. Antibiotic resistance olusmasinin temel sebeplerinden birini gida sektorune bagliyorlar, cunku gida sektoru hayvanlari hastaliktan uzak tutmak ve hizli buyume gelisim icin antibiyotikleri asiri kullaniyor. www.theguardian.com
youtu.be
0
neverletyougodown
(17.05.20)
Aslında demişsiniz ama çok sorun değil. Prensip olarak aynı noktadayız :)

"Antibiotic resistance diye basit bir Google aramasi yaparsaniz ya da antibiotic resistance ile random bir yazi secerseniz guardianlardan tutun tedlere, bbclere, whol'ya yuzlerce yerde bahsediliyor antibiyotigin ciftlik hayvanlarini hizli buyutme etkisinden."
0
synesthesia
(17.05.20)
@never E iyi de buna hızlı büyüme demeniz mantıksız o halde. Büyüme sürecini sekteye uğratmamak için demelisiniz. Hızlı büyüme deyince yanlış algılanması normal. Sanki hormon, takviye gıda veya kolajen gibi algılanmış.
0
Unde bach canim
(17.05.20)
haftada en az 1 defa yiyorum ki 4-5 bile oluyor
0
basond
(17.05.20)
@ Unde bach canim antibiyotigi verince hayvanin vucudu kas yapiyor buyuyor, gelisiyor diyor adamlar iste makalelerde. Hayvanin sindirim sistemini, bagirsak populasyonunu degistiriyorsun sonucunda daha az yag, daha fazla protein oluyor, semiriyor hayvan diyor.(Hastaliktan koruma yan faydasi isin)

Büyüme sürecini sekteye uğratmamak falan bu kelimeler gida endustrisinin politik dogruculugu olur, dolayli falan degil apacik mudahale var hayvana
0
neverletyougodown
(17.05.20)
Farklı türde hayvansal proteinlere ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Tavuk eti sağlıksız, dana eti doğal değil, sebze meyve gdo'lu dersek yiyecek hiçbir şey bulamayız. Bence yememek daha büyük eksiklikler doğurabilir.
0
Boğazlıkazak
(17.05.20)
Hocam hangi makalede antibiyotik kullanımı hayvanlarda kas yapımına sebep olur diyorsa gösterin lütfen. Öyle bir şey yok.
Sizin dediğiniz "antibiyotik insan ömrünü uzatır" demek gibi oluyor. Ömrü uzatır da, bunu hastalandığımızda başa çıkamayacağımız bakterileri kolayca yok ettiği için yapar. Yani dolaylı bir etkisi var.
0
synesthesia
(17.05.20)
Erkekler yemeyin, erkekliğinizi kaybedersiniz mazallah :((

www.drtus.com
0
yedek
(17.05.20)
hala aynı şeyi söylemek istiyorum. ben zaten antibiyotik kullanılmıyor, antibiyotiğin zararı falan yok demedim. SADECE tavukta değil, çiftlik hayvanlarının HEPSİNDE kullanılıyor dedim.

he tamam hadi onca makalenin hatırına antibiyotik büyütüyor olsun. o zaman ineği de büyütüyor, kuzuyu da büyütüyor, tavuğu da büyütüyor.

yani "tavukta antibiyotik olduğu için yemiyorum, onun yerine dana yiyorum" diyorsanız zoooorrttt yine antibiyotiği aldınız. "yumurta yiyom" diyorsanız zooorrt yine aldınız. "süt içiyorum" dediniz, zooort yine antibiyotik.

velhasıl-ı kelam antibiyotik veriliyor evet. zararlı mı evet. büyütüyor mu, hadi güzel hatırınız için büyütüyor olsun. ama bu zıkkım zadece tavuğa verilmiyor, cümle alemin hayvanına veriliyor.

korkunuz antibiyotikse hayvansal ürün hiç tüketmeyeceksiniz. hepsinde var çünkü tavuğa özgü bir şey değil.

şunu da üçüncü kere yazdırıyorsunuz ya yani.
0
kibritsuyu
(17.05.20)
@ synesthesia www.nhs.uk ordaki rapor: amr-review.org
www.ncbi.nlm.nih.gov
www.ncbi.nlm.nih.gov

Herkes ozgur istedigini de yesin. Sadece antibiyotik hastaliklari onluyor romantikliginizi onlemek icin yazdim, tartisma oldugu icin de uzadikca uzadi, baska da yazmiyorum.
1- hasta hayvana : treatment of disease
2- saglikli hayvana: hasta olmamasi icin onleyicilik
3- saglikli hayavana: growth promotion: increased feed-to-gain efficiency (zurnanin zirt dedigi yer)
0
neverletyougodown
(17.05.20)
(17)

türk evlerinde neden duvar kağıdı kullanılmıyor?

Bruce
şu belarus'taki kelepir daireyi görünce aklıma geldi.https://re.kufar.by/vi/99792767amerikan filmlerini izlerken, özellikle suburb evlerinde, dikkatimi çeker hep; biz neden duvar kağıdı kullanmayız diye. bize gelmemiş bir moda olduğu için mi, yoksa başka bir sebebi var mıdır? bu konuda yorumlarınızı
şu belarus'taki kelepir daireyi görünce aklıma geldi.
re.kufar.by

amerikan filmlerini izlerken, özellikle suburb evlerinde, dikkatimi çeker hep; biz neden duvar kağıdı kullanmayız diye. bize gelmemiş bir moda olduğu için mi, yoksa başka bir sebebi var mıdır? bu konuda yorumlarınızı merak ettim.

bi de yerden duvarın yarısına kadar gelen ahşap kaplama geleneği var mesela, yine amerikan suburb evlerinde oluyor; o da dekoratif bir hareket katıyor bence duvara.

acaba amerikanın ahşap evlerini örtmek daha kolay diye mi kullanıyorlar bunu? bizde sıva üstü boya atınca gerek kalmadığını mı düşünmemişler?
0
Bruce
(15.05.20)
günümüzde duvar kağıdı ökküz gibi pahalı malzeme çünkü. zarar gördü mü onarmak da zor, hatta imkansız. uygulaması da zahmetli.

bu dairedeki duvar kağıtları 80'lerin sonunda demode oldu gitti, eskiden vardı. bizim ev de aynen böyleydi hatta.

alçıyı vurup saten boyayla boyamak hem daha ucuz, hem de yıkıntı döküntü durumunda onarmak çok kolay.
0
kibritsuyu
(15.05.20)
kullanılıyor ve çoğunlukla çok çirkin oluyor bu linkteki gibi. ankarada yeni evlerde duvarın 1 tanesini yarısını falan kaplıyorlar daha da çirkinleşiyor
0
glamdr1ng
(15.05.20)
ben çocukken kullanıyorduk ama buyuyunce ailem artık hep boya yaptırmaya başladı. bize gelmemiş değil de geçmiş gitmiş bir moda sanırım
0
carpenic
(15.05.20)
İnşaatların dandik olmasından ötürü olabilir. Benim evin duvarları, zemini yasyamuk. Zemine parke bile yaptıramadık yamukluk yüzünden, önce düzelttirip sonra üstüne yaptırmamız gerekti.
0
plutongezegendegilmi
(15.05.20)
totomdan sallamaya geldim açılın.

duvar kağıdı temizlik anlamında vs daha rahat ve dikkatli kullanılırsa daha uzun süre temiz bir görüntü sağlıyor boyaya göre ayrıca yedek bulunursa onarımı da çok zor değil çünkü boyadaki gibi ton farkı olmuyor sorunlu yere yeni boya vurulduğunda oluşan ancaaaak aşırı maliyetli bir şey bu meret. bu amarikanlar genelde malum uzun ev kredileri ödeyerek yıllarca hatta ömür boyu aynı yerde yaşıyorlar daha çok. türkiye'de bu durum daha az bana kalırsa, bence ortalama bir türk ailesi amarikan ailesine göre daha fazla ev değiştiriyor. bu da duvar kağıdının avantajını ortadan kaldırıyor.

yorumlarım bu kadar.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(15.05.20)
Annemler 90lı yıllarda kullanıyormuş. Biraz eski moda diye bakılıyor bence.
0
ruhen hastayim ben
(15.05.20)
Bir dönem evimin her duvarı kağıt kaplıydı ama sonrasında çarpma ve yırtılma olunca çok kötü oldu. Zor zar söküp boyaya döndük.
Bence gereksiz, bazı odaların tek duvarı belki olabilir.
0
brnbrs
(15.05.20)
eski evlerde var. Anneannemlerin eski evinde de vardı, İstanbul şişlide kaldığım öğrenci evimizde de. Yenileri pahalı diye yapmıyor olabilirler doğru.
0
nhk ni youkosu
(15.05.20)
duvar kağıdı yukarıda yazdıkları gibi pahalı bir şey.
hâlâ çok şık, güzel ve kalitelileri var yani duvar kağıdı o kadar da demode değil ve kullanılıyor ama imkânı olan, dekorasyona önem verip buna iyi bir bütçe ayırabilen insanlar tarafından tercih ediliyor daha çok.
mecburen öyle.

sizin anlatmaya çalıştığınız amerikan evlerindeki lambriler bence de çok güzeldir.
bir de bizdeki gibi olmayan geniş süpürgeliklerini de beğenirim.
bizde bir ara yerden tavana kadar lambri modası vardı ama o zaman da belli muhitlerde oluyordu.
yine pahalıydı, ama şimdiki kadar değil.

şu anda biraz demode oldu ama bu tip şeylerin demode olmasının nedeni malzeme pahalılığı ve kullanımın aşırı düşmesi bence.
malzeme pahalılığıyla gelen işçiliğin yok olması konusu da var.

kapı yaptırmak için kapı ustası buluyorsunuz, hazır amerikan kapı takmaktan başka şey bilmiyor.
çünkü artık amerikan kapıdan başka kapı yapıl(a)mıyor.

evin antresini, koridorunu lambri yaptırıp, buna uyumlu masif parke döşettiğiniz zaman ciddi para harcamanız gerekir.
yaptıran yok mu? var.
ama belli bir kesim.
artık ortalama evlerde böyle şeylerin yapılması çok zor.

masif, eski tip, bildiğimiz gerçek parke bile zor bulunur oldu neredeyse.
amerika'da en dandik prefabrik evlerin, kasabalardaki devlet dairelerinin bile ahşap malzemesi masif oluyor çoğunlukla.
çünkü orada ahşap malzeme ucuz.
dolayısıyla bizdeki gibi sentetiğe kaymalarına gerek olmuyor, görsellikten de ödün vermiyorlar.
0
blatta hiberna
(15.05.20)
bizde modası erken geçti.

ayrıca avrupada ev almak, satmak , yatırım yapmak vs bizdeki gibi değil.
insanlar ya çok geçici takılıyor ya da ömürlük ev alıyor. dekorasyon mantığı da o yüzden farklı.

ayrıca pasaklı bişey genelde, çok iyi fikir değil.
0
rewlack
(15.05.20)
90'ların sonu gibi, özellikle 2000'lerde kullanılıyordu hatta modaydı da ancak kullanışlı değildi, sonra modası da geçti. ayrıca hem pahalı hem de kolay yıpranıyor.
hele evde çocuk varsa muhakkak eklenti yerlerinden yırtıyor çocuklar onları.

bana göre saten boya hem daha güzel hem de daha kolay.
0
not sure if serious
(15.05.20)
çünkü modası geçti ve doğu avrupanın sıkıcı evlerini andırıyor.
0
ya ben lan neyse
(15.05.20)
çünkü duvar kağıdını allah kahretsin. evin bir odasını duvar kağıdıyla kaplayalım dedik üç gün anamız ağladı. bir de neredeyse 4 metre tavan. bir daha duvar kağıdı yapacağıma sıvası dökülmüş evde yaşarım daha iyi. benim gerekçem bu.

ülke: almanya. burada bayağı yaygın aslında. ya da benim bulunduğum evlerde öyleydi.
0
bohr atom modeli
(15.05.20)
Tekstil tabanlı duvar kağıtları daha pratikmiş. Takılması ve sökülmesi kolaymış. Kullanmadım sadece duydum.
0
komando kani var bende
(15.05.20)
80'lerin sonu ve 90'ların başında oturduğumuz evlerde hep duvar kağıdı vardı. 90'ların ortasında ev ararken emlakçılar hep evlerin "saten boya" olmasını övüyordu, biz de "vay canına, duvar kağıdı veya düz boya olmadığına göre bu bayağı iyi bir şeydir" diye etkilenmiştik. O noktadan sonra duvar kağıdı falan görmedim yeniden. Duvar kağıdı eski evlerle özdeşleştiriliyordu o dönemde sanki, bir daha da tercih edilmedi.
0
wish i could find a way to disappear
(16.05.20)
temizliği zor ve masraflı olduğu için. kağıt kirlenince değiştirmek yerine söküp boya çekiyorlar.
0
semitika
(16.05.20)
bakınız mesela örnek vereyim yukarıda yazdıklarıma.

şu anda kiracıyım. tuttuğum evin salonu tekstil gibi olan duvar kağıtlarından kaplı. evin geri kalanı alçı duvar, saten boya.

ben evi tutar tutmaz boyacı getirttim, iki kilo alçıyla kırılan, dökülen, delinen her yeri onardılar, 2-3 kova boyayla büyün evi tertemiz boyandı. işçilik dahil maksimum 1000 liraya ev mis gibi oldu. hatta taşınırken yepyeni boyanmış kirişe dolabı gemçirdiler, orası kırıldı. ben taşınmadan sonra saten alçıyla mis gibi onarıp zımparalayıp, artan boyayla da rötüş yaptım, mis gibi oldu. aylar sonra oğlan duvarı kalemle boyamış, sildim çıkmadı. artan boyayla boyadım üstünü, mis. hiç bozulmamış gibi.

ama salon? duvarın birinde önceki herifin astığı aynadan kalan ve silmekle çıkmayan sapsarı bir çerçeve izi. duvarlarda önceki herifin çaktığı çivi delikleri. fon perdelerini astıkları askıların delikleri, dış cepheye bakan duvarların içine de yalıtım için strafor döşenmiş, bir de oraya bir şey çarpmış göçmüş orası.

yani yedeği bile olsa yine neredeyse bütün salonun kağıtlarının sökülüp yeniden yapılması lazım ki tertemiz olsun. ne yaptık? bir şey yapamadık, öyle kullanıyoruz.

bir de kontrata da yazmışlar demirbaşlar kısmına, "salon ithal bilmemne duvar kağıdı" diye. üstüme de zimmetlemişler. sökeyim desem, kendi cebimden salonu da alçı ve boya yapayım desem onu da yapamam yani.

öyle saçma bir şey duvar kağıdı.
0
kibritsuyu
(16.05.20)
(14)

Satış danışmanları hitap sorunu

Esinsin
Satış danışmanları size senli benli konuşunca tepki gösteriyor musunuz.? Atıyorum poşet istiyor musun dese mesela hayırdır senli benli konuşmak ne alaka gibi tepki veriyor musunuz ? Bugün böyle bir olay yaşandı da ben takmıyorum ama kasada kadın resmen olay çıkarttı. Acaba ben takmayarak yanlış bir
Satış danışmanları size senli benli konuşunca tepki gösteriyor musunuz.? Atıyorum poşet istiyor musun dese mesela hayırdır senli benli konuşmak ne alaka gibi tepki veriyor musunuz ? Bugün böyle bir olay yaşandı da ben takmıyorum ama kasada kadın resmen olay çıkarttı. Acaba ben takmayarak yanlış bir şey mi yapıyorum senli benli konuşunca aklınca beni aşağılamış mı oluyor ki ? Tanımadığı biriyle senli benli konuşması kendi nezaketsizliğidir benle alakası yoktur diye düşünürüm genelde. Siz böyle birşeyden kavgaya tutuşur musunuz mesela ?
0
Esinsin
(15.05.20)
dozunu abartmadiklari surece cok sallamayacaksin bu tur seyleri. ortadoguda yasiyorsun, katil olursun her seyi kafaya takarsan.
0
müptezel dostoyevski
(15.05.20)
@müptezel dostoyevski ben de böyle düşünüyorum orda kavga etmek daha enerji düşürücü bir şey bence zaten karşındaki senli benli konuşabiliyorsa kavgada da ağzı durmaz yani durduk yere gerilmeye gerek yok diye düşünürüm.
0
🌸Esinsin
(15.05.20)
Tanımadığı biriyle öyle konuşmak kendi nezaketsizliği, bunu dev olaya çevirip milletin vaktini alıp ruh halini bozmak da karşı kişinin nezakttsizliği. Arada boşvermek lazım uyuz olunsa da, sürekli gördüğün ve rahatsız olduğun atıyorum iş arkadaşı falan değilse.
0
whoosie
(15.05.20)
beni çoluk çocuk yerine koyup çoğunlukla senli benli konuşuyorlar. 30'umu geçtim, hala böyle. alıştım, sallamıyorum. kendi nezaketsizliği.
0
pati
(15.05.20)
ailem ve çok yakın arkadaşlarım hariç kim olursa olsun sinirim tepeme çıkıyor. çünkü bu saydıklarım dışında kimseye sen demem.
0
ya ben lan neyse
(15.05.20)
sen de haklısın bu örnekteki kadın da haklı.

çok büyütüp kafaya takmam ama bazen tersler ya da uyarırım. bu hiyerarşi meselesi değil nezaket ve iş ahlakı meselesi bence.

ayrıca herhangi bir konuda olay çıkarıp çirkeflik yapmak da ayrı tür bir nezaketsizlik olabilir. nasıl ikaz edileceği önemli.
0
jimjim
(15.05.20)
hayatımda bir daha görmeyeceğim bir insanın bana sen demesini önemsemem. yeryüzündeki herkes nezaketli olacak ya da işini doğru yapacak diye bir şey yok; hayatta yanlış giden her şeye tepki gösterenler erken yaşlanıp çöküyor, bi faydası yok yani.

sürekli muhatap olacağın biridir ya da seni anlık değil sürekli nezaketsizliğe maruz bırakacaktır; o zaman mantıklı tepki göstermek. ama örnekteki durumu önemseyen insan kendine yazık ediyor diye düşünürüm.
0
Bruce
(15.05.20)
müşteri senli benli konuşursa çalışanın da bu şekilde konuşma hakkı var. kimse kimseden üstün değil. kavgaya tutuşmam aksine hoşuma gider zira muhtemelen genç göründüğüm için bana sen diyordur.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(15.05.20)
Genelde sadece cümlenin gelişini "sen" olarak kurduysa abartmıyorum. Zaten eğitimleri vs. belli. Ben "siz" demeye devam ediyorum. Bazıları anlayıp dilini düzeltiyor. Laubalilik ilerlerse "hayırdır hanımefendi / beyefendi, ne zaman samimi olduk bu kadar" dediğim iki durum oldu. "Yani şey ben samimi olmak için diye eveleyip geveledi". Dediğim gibi bana sadece "sen" dedi diye takmam kimseye. Royal değiliz sonuçta. Ama laubalilik yaparsa bir çizgi çekmek gerekiyor.
0
SiyamkedisiZorro
(15.05.20)
Kendi nezaketsizliği.
Poşet ister misin ilk lafsa biraz fazka nezaketsiz olmuş. Bazen ürün bakarken, şu dene istersen falan şeklinde samimi olabiliyorlar da biraz daha yaşlılara yapılmasın yani bu da.

Bu arada şu sen siz olayı bizde güzel nezaket belirtisi ama böyle sorunlar ortaya çıkarıyor :(
İngilizce'de ve isveççede yok böyle şeyler pek. İsveç'te hocalara, patronlara, müdürlere bile vs adıyla hitap ediliyor.
Adam 60 yaşında bölüm başkanı adıyla hitap ediyorsun, sen siz zaten yok ama kimse de buna takılmıyor. Elbette nazik konuşma var, bu dillerde de. Gidip yo bro what's up demiyorsun. Neyse öyle
0
senolll
(15.05.20)
millet kafayı yemiş, tezgahtar sana sen dediği için pulların mı döküldü? siz dese boyun mu uzayacak? ama insanlar bu negatif enerjiden besleniyorlar. çünkü ne özel hayatlarında, ne iş hayatlarında yaptıkları ile saygı göremiyorlar, saygıyı hak edecek bir şey yapmıyorlar çünkü. sonrasında 3 kuruş mal aldıkları yerin tezgahtarına afra tafra yapıyorlar.

bir tanıdığımızın tanıdığı, bir araba alacakmış. alacağı araba belli. fiyatı belli. galeri de bunun evin altında mıymış, yan binada mıymış neymiş. bu da üşenmiş, ev haliyle çıkmış gitmiş galeriye. yalan olmasın jaguar alıyor. galeride kimse bunu ciddiye almamış. bu da temizlik yapan görevliyi çevirmiş, al bu parayı, şu arabanın kaporası demiş çıkmış. yarın dönmüş herkes buna bir ilgi alaka tabii. bu da demiş ki, ben bu arabayı alırım ama primini bu temizlikçiye vereceksiniz.
0
co2s2
(15.05.20)
Vallahi şöyle diyeyim. Doçentim. Bildiğin doçentliği aldım yani, Turkiye'de yaşamıyorym. Fakat cok spor giyinirim ve gerkemeyen bir şekilde mütevaziyim.Sıradan olmak isterim hep, kendi seçimim. Türkiye'de Markete gittiğimde kasiyer annenin çocuğuna "annecim" demesi gibi "şunlar indirimli, istiyor musun ablacım?" diyor. Hata arkadaşımı ziyarete gitmiştim. Karşı komşuyla karşılaştık, muhtemelen benden 7,8 yaş kücük, bana diyor ki " a bu kim, sen benimle tanıştın mı bakayım? ? (0.o) Bende şu oluyor. Üniversite herkes Dr. diyor herkes, ya da isimle sesleniyor fakat o isimle sesleniş bile saygılı. Konuşmalarda o saygıyı ve mesafeyi görüyorsun. Ona alıştıktan sonra buradaki tavrı garipsiyorsun. Kavga falan elbette çıkarmam, garipsemekle kalıyorum bir tek. Bir de tabi statu simgesi şeylerla karşılaşınca gösterilen saygının tersini yaşıyorsan, kılıf kıyafetinden dolayı diyelim, küçümseniyorsan, o da kültürel davranışsal bir kalıp, yapılacak bir şey yok.
0
velvetmorning
(15.05.20)
ilk defa gittiğim bir market ise ve senli benli konuşursa bozulurum yalan yok ama tepki vermem ne diyecem ki ne gerek var diye düşünürüm zaten bin tane dert tasa var kafayı ona mı takarım. ama sürekli gittiğim bir markette kasiyere görüşürüz dediğimde iyi günler demesine yerine bana samimice görüşürüz demesi daha çok hoşuma gider. esasında seni insan yerine koymuş gibi olmuyor mu robot gibi aynı kelimeleri kullanacağına
0
carpenic
(15.05.20)
ben de kıyafet ayakkabı gibi mağazalara girdiğimde eğer peşime biri takılırsa ki genelde ayakkabıcılarda oluyor sürekli ya kardeşim ya abicim diyorlar ama tavır hep aynı hep mal yerine koymaya çalışıyorlar ben de sesimi çıkarmıyorum bilmiyor gibi dinliyorum falan iyi oluyor. satış danışmanlığı hizmet sektörünün dibi ülkenin de yarısı hizmet sektöründen para kazandığına göre pek eğitimli düzgün tipler olmalarını beklememek lazım.

yine de kavgaya falan tutuşmam tabii hatta bana kalırsa hizmet sektöründe hiç çalışmamış biri biraz eksiktir çünkü her gün muhatap olduğun sana hizmet eden insanların ne yaşadığını, olayların arka yüzünü hiç bilemezsin demek oluyor bu.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(15.05.20)
(7)

Almanya nasıl dünyanın en büyük 4. ekonomisi olabildi?

asaf
1945'te 2. dünya savaşı biterken darmadağın olmuş bir ülke nasıl yarım asırda dünyanın en büyük ekonomilerinden biri haline geldi?
1945'te 2. dünya savaşı biterken darmadağın olmuş bir ülke nasıl yarım asırda dünyanın en büyük ekonomilerinden biri haline geldi?
0
asaf
(05.05.20)
nahtoderfahrung
(05.05.20)
savaşta darmadağın oldu ama aydını, mühendisi, anlayışı vs. hasar görse de değişmedi ki. zaten savaştan önce hatta 1. dünya savaşından önce de dünyanın en büyük devletlerinden biriydi.
0
ya ben lan neyse
(05.05.20)
yarım asırda olmadı abicim ülke gelenekleri diye bir şey var. ikinci dünya savaşında yenildi diye bu gelenek yok olmadı ki. bir mühendisin yaptığı köprüyü yıktın diye o mühendis bir köprü daha yapamayacak mı?

amerika'nın falan yardımı dokundu tabii. orası ayrı bir boyutu.
0
bohr atom modeli
(05.05.20)
Modernleşme (bknz modernizm, aydınlanma vs) tamamlanmış bir ülkeydi zaten.
Bu bir kültür, gelenek meselesi. Çalışmak, üretmek, okumak vs zaten olmuş bitmiş bir şeydi.
Biz okuma yazma sorununu çözmeye çalışırken, orada dünyaya yön veren akımlar 1800ler1900lerde çıkmıştı.
0
jimjim
(05.05.20)
2. dünya savaşı öncesinde de zaten ABD den sonra dünyanın en büyük sanayisine sahipti. Eğer Hitler yerine daha aklı başında tipler olsaydı bugün 100 milyon nüfuslu çok daha büyük ve güçlü bir Almanya olurdu esasında.
0
maxim gorki
(05.05.20)
almanyanın japonyanın her yerinde amerikan üsleri var. sen de savaşıp kaybedip kayıtsız şartsız anlaşma imzalarsan sen de olursun. ingiliz manda ve himayesini kabul etsek biz de olurduk.
0
kelepir
(05.05.20)
Amerikan himayesinde. üretim bir kültürdür. Savaştan önce de öylelerdi. Sonra da.
0
elitoangelito
(05.05.20)
(15)

11 mayıs'tan itibaren avmler açılabilecekmiş.

toucheamore
istanbul için soruyorum. Gider misiniz? Gidiyor musunuz?
istanbul için soruyorum. Gider misiniz? Gidiyor musunuz?
0
toucheamore
(04.05.20)
En son aylar önce gitmiştim, bu süreç başlamadan çok daha önce. Bundan sonra da gitmem.
0
fotrsapka
(04.05.20)
Gitmem.
0
inawen
(04.05.20)
uzun bir sure gitmem. kiyafet ihtiyacimi da bir sure erteler ya da online alirim. su siralar sadece market ve eczaneye gidiyorum ve giderim
0
exlibris
(04.05.20)
Gitmem
0
gmzo
(04.05.20)
çok çok önemli bir işim olursa giderim ancak ama kolay kolay olmaz muhtemelen.
0
pearson
(04.05.20)
Normalde ayda bir 9 ila 11 saatleri arasinda giderdim. O da her ay degil. Tamamen alisveris icin.
Asla arkadaslarla bulusma noktam olmadi avmler, olamaz da.

O avm kalabaligi beni oldum olasi tedirgin ederdi yani.

Su durumda asla gitmem. Covid tamamen silinirse bi gun yine ayda birlik rutinime donerim anca.
0
Flipsflops
(04.05.20)
ne avmye, ne berbere gitmem.

gideceğim yer belli, market, eczane mecbur kalırsam hastane ve atm.
0
hem şişko hem deli
(04.05.20)
yolum önünden geçiyorsa değiştiririm.
0
iddaaci
(04.05.20)
ben giderim. hastalanırsam bana bi şey olmaz. bünye sağlam.

tek başıma yaşadığım için bulaştırabileceğim birisi yok.
dışarda birisine bulaşırsa bulaşır. o da nasip.
0
adwokat
(04.05.20)
Avm ye giderim ama berbere gitmem.
0
yeliz adeley
(04.05.20)
Ne berber ne avm ikisinede birkaç ay daha gitmem
0
all girls dream
(04.05.20)
Aşı olana dek ne markete ne de avmlere gitmeyeceğim.
Ne yazık ki online alışverişe devam edeceğim.
0
chihirovekohaku
(04.05.20)
Zaten avm'leri sevmeyen bir ev reisi olarak gitmem eşimin de gitmesine müsade etmem uzunca bir süre kanımca 2020 yılı içerisinde AVM sezonu bitti bizim için 2021 yılında ise duruma bakarım.
0
solo
(05.05.20)
giderim.
0
yedek
(05.05.20)
gitmem.
0
ya ben lan neyse
(05.05.20)
(4)

neredesin firuze filmini izlemiş olanlar

osuran imam
firuze'yi tanımlamak gerekse hangi sıfatları kullanırdınız? deli, saf, iyi niyetli, temiz kalpli, vb. aradığım bir kelime var, bulamıyorum. şöyle ki, firuze aslında gerçekliği yitirmiş, fakat bu ortaya çıkana kadar da güçlü bir kadın imgesi çiziyor. işte bu merkezden çevreye çekilme, yani firuze'nin
firuze'yi tanımlamak gerekse hangi sıfatları kullanırdınız? deli, saf, iyi niyetli, temiz kalpli, vb. aradığım bir kelime var, bulamıyorum. şöyle ki, firuze aslında gerçekliği yitirmiş, fakat bu ortaya çıkana kadar da güçlü bir kadın imgesi çiziyor. işte bu merkezden çevreye çekilme, yani firuze'nin imajının bir anda tersine dönüşmesinden sonraki o yeni imajı tanımlayacak bir kelime bulmaya çalışıyorum. çünkü firuze'nin öyküsü tam olarak bu kelimede saklı aslında. evet, o iyi niyetli, temiz kalpli biri filan ama bütün bunları da içerecek şekilde daha genel bir kavram olmalı. var yani, inanıyorum.

belki işe yarar bir şey çıkar buradan...
0
osuran imam
(01.05.20)
garip mi meczup mu?

"ya elleşme meczup işte" falan...
0
ya ben lan neyse
(01.05.20)
@ya ben lan neyse, yani meczup sanki acımasız bir sıfat. firuze bizde acıma uyandırıyor. daha şefkatli bir kelime var sanki. garip? belki...
0
🌸osuran imam
(01.05.20)
Şu an aklıma gelmedi aradığınız kelime.t
ennessee williams’ın arzu tramvayı oyununu okumanızı ya da oyunu (marlon brandolu olan versiyon) seyredip
blanche dubois karakterine bakmanız işe yarar belki. Karakter ona gönderme bi yerde. Beyazlar (blanche) içinde falan bi tip firuze aynı patetiklik falan.
0
jimjim
(01.05.20)
paranoid şizofren
0
elestirman
(01.05.20)
(8)

Bu adam nerden bulmuş bu maskeyi?

ya ben lan neyse
valla takip ettiğimden değil, tesadüfen gördüm: https://im.haberturk.com/2020/05/01/2664717_def64358876036a284a2ffaed2801a00_640x640.jpgcerrahi maske bile yok piyasada. satış güya yasak. ücretsiz verilen maskeler böyle değil. bu daha korumalı bir şey.
valla takip ettiğimden değil, tesadüfen gördüm:

im.haberturk.com

cerrahi maske bile yok piyasada. satış güya yasak. ücretsiz verilen maskeler böyle değil. bu daha korumalı bir şey.
0
ya ben lan neyse
(01.05.20)
Önceden almıştır belki? Ben geçen sene on liraya falan bi maske almıştım ffp1 deprem çantası için. Geçen ay hastaneye gitmem gerekti onu kullandım.
0
selimcigimisik
(01.05.20)
Yurt dışından gelen birisi getirmiştir. Her ülke aynı mıdır bilmiyorum ama benim bulunduğum ülkede Türk marketi bile N95 maske satıyor, maske bolluğu var ülkede :)
0
crown
(01.05.20)
Bende 10 tane n95 var. Şirket martın başında dağıtmıştı kullanmıyorum ama napacağımı da bilmiyorum. Bu arkadaş da büyük ihtimal önceden fazla fazla aldı. Ya da yıkayıp yıkayıp kullanan çok var , onlardandır.
0
Mcfly
(01.05.20)
Bana işyerinden verdiler
0
denizgonen
(01.05.20)
Yahu korsan kitap satmak da yasak ama korsan kitap alabiliyorsunuz. Maske de yasak ama her yerde satılıyor. Hangi ülkede yaşıyorsunuz anlamadım ki?
0
deer hunter
(01.05.20)
@deer: nerede söyleyin de biz de alalım.
0
🌸ya ben lan neyse
(01.05.20)
Nerdeyse her köşe başında,internette vs.
0
deer hunter
(01.05.20)
Anneme çalıştığı yer maske veriyor. Salgın öncesi de maskeyle çalışıyorlardı. Normalde iş çıkışı çöpe atıyorlar ama ben nasıl bir maske olduğunu merak ettim. Bir gün getirdi, baktım kaliteli bir şey; dezenfekte edip kullanıyorum. Dışarı çıkarken içine bir kat da kağıt havlu koyuyorum.
0
le jeune turc
(01.05.20)
(4)

bilgisayarda oynayabileceğim çok kastırmayacak oyunlar?

pelovann
bilgisayarda oyun oynamak istiyorum. vakit geçirtsin, zevkli olsun, bilgisayarı çok kastırmasın (amd9 işlemci), öyle lol falan da olmasın ama beceremem çünkü. lolcülere saygılarımı sunarım:p değişik eğlenceli savaş oyunu olmayan oyun önerilerinize açığım. şimdiden teşekkürler
bilgisayarda oyun oynamak istiyorum. vakit geçirtsin, zevkli olsun, bilgisayarı çok kastırmasın (amd9 işlemci), öyle lol falan da olmasın ama beceremem çünkü. lolcülere saygılarımı sunarım:p
değişik eğlenceli savaş oyunu olmayan oyun önerilerinize açığım. şimdiden teşekkürler
0
pelovann
(01.05.20)
Limbo, bastion.
0
Bruce
(01.05.20)
mini metro,
Two point hospital,
Zula,
Pubg mobile
0
eipcack
(01.05.20)
limbo-inside
to the moon
undertale
brothers - a tale of two sons
ori and the blind forest ve devam oyunu
machinarium
human: fall flat
hollow knight
don't starve
gris
cup head
stardew walley
hollow knight
don't starve

bunların hepsi çok sevdiğim ve az performans isteyen oyunlar.
0
ya ben lan neyse
(01.05.20)
ETS 2
GTA Vice City
Savaş olmasın demeyeydiniz BFME2 diyeceğdim
0
le jeune turc
(01.05.20)
(6)

Oruç tutarken üşümeyi engellemenin bir yolu var mı?

dereotu
Bugün yaşadım bunu. Dün evde hiç üşümezken bugün oruç tutarken çok ciddi üşüdüm. Oruç tutarken sahurda bir şeyler yiyip bunu engellemenin bir yolu var mı? İnternette biri bunu engellemek için tuz ve limon suyu içtiğinden bahsetmiş ama emin olamadım. Daha çok susatmaz mı bu?
Bugün yaşadım bunu. Dün evde hiç üşümezken bugün oruç tutarken çok ciddi üşüdüm. Oruç tutarken sahurda bir şeyler yiyip bunu engellemenin bir yolu var mı? İnternette biri bunu engellemek için tuz ve limon suyu içtiğinden bahsetmiş ama emin olamadım. Daha çok susatmaz mı bu?
0
dereotu
(24.04.20)
sıcak bi şeyler içebilirisn.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(24.04.20)
Pekmez varsa sulandırarak içebilirsin ya da limonu suyu + bal karışımı olabilir.
0
komando kani var bende
(24.04.20)
tahin pekmez veya helva oneririm
0
ezkaza
(24.04.20)
birkaç güne alışırsın büyük ihtimalle.
0
ya ben lan neyse
(24.04.20)
Kan şekeriniz fazla düşüyor olabilir. Sahurda şekerli, rafine karbonhidratlı vb şeyler değil de proteini yüksek gıdalar (haşlanmış yumurta gibi) yemeyi deneyin.
0
efx
(25.04.20)
@efx +1
haşlanmış yumurta mutlaka olsun. Diğer türlü pişirecekseniz de yağı abartmayın.
yulaf ezmesi iyi bir protein alternatifi. potasyum içeren muz gibi meyveler de iyi gelir.
pideden uzak durun. İnsülin salgılanma olayını kararında tutabilmeniz önemli.
0
cliquot
(25.04.20)
(10)

Eti Negro 3'lüyü denediniz mi?

ya ben lan neyse
şu: https://files.sikayetvar.com/complaint/1374/13740437/eti-gida-negro-3lu-paketin-1-tanesi-bos-1.jpgbüyük paketin içinde bağımsız 3 tane paket var. sizin aldığınız üründe bu 3 paket birbirine bantla yapıştırılmış mıydı? bildiğimiz küçük selobant: https://cdn2.avansas.com/urun/62873/mas-2623-seloba
şu: files.sikayetvar.com

büyük paketin içinde bağımsız 3 tane paket var. sizin aldığınız üründe bu 3 paket birbirine bantla yapıştırılmış mıydı? bildiğimiz küçük selobant: cdn2.avansas.com

teşekkürler.
0
ya ben lan neyse
(23.04.20)
Evet hepsi bantla birbirine tutturulmuş olur, gayet normal.
0
anatomik
(23.04.20)
Negro özelinde denemedim, öyle paketlerde hep bantlı oluyor.
0
kobuzchu kiz
(23.04.20)
Bantlı evet, sökmeye çalışırken o bölgedeki bisküvileri kırıyorum genelde.
0
angelus
(23.04.20)
başka markaların benzer ürünlerinde bant yok. acaba markette açıp bantlamış olabilirler mi sevgili duyurucular?
0
🌸ya ben lan neyse
(23.04.20)
Şurada üç ayrı kişi "evet hep öyle" diyoruz, niye inanmıyorsunuz bize? :(

O ambalajı markette yırtmadan açıp sonra da hiç açılmamış gibi geri kapatmalarının imkanı yok. Ayrıca niye? İçinden Eti Negro yerine Bim ürünü mü çıktı? Neden açıp bantlayıp geri kapatsınlar?
0
kobuzchu kiz
(23.04.20)
yeni eti negro 3 lü aldım. evet bantlı idi.
0
belkider
(23.04.20)
normal bir şey. o değil de keşke böyle dertlerim olsa benim de ya. adamın takıldığı şeye bak...
0
ryhmer
(23.04.20)
dostlar kusura bakmayın, 2 ay önce almıştım hala duruyor. markete gidemiyorum. evde de benim yiyebileceğim çok şey yok. sayenizde yiyebileceğim.
0
🌸ya ben lan neyse
(23.04.20)
negro ozelinde degil tum uclu dortlu satilan biskuviler bantli oluyor. en azindan eti ve ulker o sekilde. sebebi de paket icinde kayip paket sekli bozulmasin deyu yapiliyor. bir nevi sabitleme.
0
exlibris
(23.04.20)
@kobuzchu:

negro'yu bilmem. ama aynı markaya (eti) ait etimek ve eti burçak'ın üçlü paketindekiler birbirine bantlı falan değil. o yüzden inanmamak demeyelim de bunu sorgulamak çok normal.

markette açıp bantladıktan sonra geri kapatmaları sözkonusu değil, geri kapatamazlar. biri bantlı, öteki bantsızsa tamamen fabrikasyon bir fark vardır.
0
kibritsuyu
(24.04.20)
(9)

Maskelerim bitti napacağım?

kayanyıldız
5 tanecik maske verdiler eczaneden zaten onlarda bitti napacağım? tekrar şipariş edebilir miyiz?
5 tanecik maske verdiler eczaneden zaten onlarda bitti napacağım? tekrar şipariş edebilir miyiz?
0
kayanyıldız
(20.04.20)
bana şimdiye kadar hiç maske gelmedi ben napacağım?
0
nabrukk
(20.04.20)
kağıt peçeteye lastik tak kullan.
0
rastinon
(20.04.20)
Maskene kolonya sık ve 1 gun havalandir. Sonra tekrar kullan.
0
prole
(20.04.20)
Kahve filtresi veya peçete ile idare et .
0
dunyatuhaf
(20.04.20)
Kendi maskenizi kendiniz yapabilirsiniz üstelik kullandıktan sonra camaşır makinesinde yüksek ısıda yıkayıp defalarca kullanabilirsiniz.
0
acebi
(20.04.20)
Şöyle bir şey duydum, maskeleri edindiğimiz eczacı söylemiş. İlk maskeyi aldığınız tarihten en az on gün geçmek kaydıyla yeni SMS gelmesini beklemeden, aynı SMS kodu ve kimlik bilgilerinizle maske alabiliyormuşsunuz. Eczacı demiş ki, millet üşüşmesin diye bu bilgiyi çok yaymıyorlar ama böyle bir uygulama mevcut. Teyit edilmeye muhtaç bir bilgi. Biz de doğruluğunu on gün sonra göreceğiz. Bu söylenilenler doğruysa siz de yeni SMS beklemeden, ilk maskeleri aldıktan sonra en az on gün geçmek kaydıyla yeniden maske alabilirsiniz.
0
microfiction
(20.04.20)
maske mi buldun?

dostlar, nereden maske buluyorsunuz bir deyin hele? dışarı çıkamıyoruz...
0
ya ben lan neyse
(20.04.20)
Ben YouTube dan izleyerek maskemi yaptım çok memnunum
0
bbb_1
(21.04.20)
Şal atkı denmiş ama polis sabah işyeri servisinde maske kullanmayanlara 392 lira ceza yazıyor haberiniz olsun.
0
bahoho
(21.04.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.